Mustafa KUTLAY
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2008 07:00
Süper Lig kulüplerinin yabancı oyunculara ödediği toplam bonservis bedelinin 75 milyon dolar olduğunu belirten Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan, "Bu para Türk futbol ekonomisinden çıkıyor, yabancıya gidiyor. Dünyada 300 bin kulüp, 25 milyon futbolcu var. Bizim futbolcu fabrikası olmamız lazım. En büyük projemiz bu olacak" dedi.
SÜPER Lig kulüplerinde yaklaşık 100 yabancı futbolcunun bulunduğunu anlatan Türkiye
Futbol Federasyonu’nun yeni Başkanı Hasan Doğan, "Bu futbolculara ödenen bonservis ücreti yaklaşık 75 milyon dolar. Bu para Türk futbol ekonomisinden çıkıyor, yabancı ülkeye gidiyor. Bu bizim yayın gelirimizin yarısı. Ekonomik durumumuz iyi değil. Brezilya milyarlarca dolarlık futbolcu ihraç ediyor. Dünyada 300 bin kulüp, 800 bin hakem, 25 milyon lisanslı futbolcu var. Futbolcu fabrikası olmamız lazım. Federasyon’un en büyük projesi bu olacak" dedi.
DIŞ İLİŞKİLERİN BAŞINA CEM DUNA: Levent Bıçakçı’nın Federasyon Başkanlığı döneminde Asbaşkan olarak da görev yapan Doğan, yeni kurdukları Dış İlişkiler Kurulu’na uluslararası ilişkilerdeki deneyimi nedeniyle Cem Duna’yı getirdi. "Dış İlişkiler Kurulu’na futbolun içinden olmayan birini getirdiğimizde şaşıranlar oldu" diyen Doğan, şöyle devam etti:
OLLI REHN İLE DE GÖRÜŞÜLDÜ: "Dış İlişkiler Kurulu bizim dışarıdaki sorunlarımızı çözecek olan kuruldur. AB fonları ile ilgili çalışmalar yapılacak. Mesela Alman futbol federasyonu 20 milyon Euro aldı eğitim için. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile görüşüldü. Bize, ’Eğitim projelerine destek veririz, hazırlayın ve müracaat edin’ dendi. Türkiye’de ilk ve orta öğretimde 16 milyon öğrenci var, bu da bir kaynak. Federasyon’un parası, AB’nin kaynakları, UEFA ve FIFA’nın projeleri ile Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü’nün tesis ve imkanlarını tek bir proje haline getireceğiz. Futbola yapılacak en büyük hizmet bu. Yaptığımızda Türkiye futbolcu fabrikası olur."
VAHŞİ KAPİTALİZM: Avrupa kulüplerinde yabancı futbolcu sayısındaki artışı, ’vahşi kapitalizmin sonucu’ olarak nitelendiren Doğan, bundan FIFA ve UEFA’nın da rahatsız olduğunu söyledi. Doğan, şöyle konuştu: "UEFA ve FIFA, yeni düzenlemelerde 6 yerli oyuncuyu mecbur tutmaya çalışıyorlar. Aksi takdirde mali gücü yüksek takımlar en iyi oyuncuları toplayacak, diğerlerinin şansı olmayacak. AB üyesi ülkeler arasındaki çalışma serbestliğinden dolayı AB üyesi kişileri yabancı sayamıyorsunuz. Bunu aşamıyorlar. Bu şekilde dünyada rekabet olmaz. Bu futbolun değerini düşürecek bir süreç. Bizim istediğimiz yabancı sınırlamasından önce, kalite getirilmesi."
Dikkatsiz atama yaparsanız Simsar’da olana katlanırsınız
Simsar operasyonunda eski Futbol Federasyonu’nda görev alan insanların da isimleri geçiyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Federasyon bir kurumdur ve o kurum kurulları ile idare ediliyor. Dolayısı ile kurumsal yapıyı tam olarak ortaya koymanız, kurullarınızı çok dikkatli seçmeniz lazım. O kurulların da mevcut kurallar çerçevesinde çok iyi çalışması lazım. Federasyon, bir başkandan ve yönetim kurulundan ibaret değildir. Bütünüyle işlev gören önemli bir kurum. Simsar operasyonunda da gördüğümüz şu, kurulları atarken dikkat etmezseniz neticelerine de katlanırsınız.
Futbol eğlence sektörütaraftar ise artık ’müşteri’Æ Stad kalitelerini artırmak için neler yapılabilir
- En önemli hedeflerimizden biri, stadların fiziki koşullarını yükseltmek. Bunu yapamazsak, futbol ekonomisin büyütmemiz mümkün değil. Bu bir eğlence sektörü. Burada taraftar müşteri. Müşteri, para ödeyerek bir eğlence hizmeti satın alıyor. Buna en iyi hizmeti veriyorsanız, en kaliteli müşteriyi çekebilirsiniz. Türkiye’de futbol çok seviliyor. Ama maddi imkanları yüksek olan insanların pek çoğu tribünlere gidemiyorlar. O fiziki koşullar onlara yeterli gelmiyor. Spordaki şiddetin önüne geçmenin de önemli bir gerekliliği stad kalitesinin yükseltilmesi.
Vestel’in futbola geri dönmesini çok isterim
Vestel, sizden önceki Federasyon döneminde Manisaspor’dan çıktı. Vestel’in geri dönmesi için bir girişiminiz olacak mı?- Vestel’in futbolda sponsorluğa geri dönmesini çok istiyorum. Çünkü, psikolojik bir etkisi var. Vestel, kirlilikten dolayı kaçtı. Henüz Vestel ile görüşmedik. Alt düzeyde haberleştik. Dönsün futbola. Ama Manisa’ya dönsün, ama Futbol Federasyonu’na dönsün. Çünkü Vestel gittiği zaman, diğer kişi diyor ki, "Bak koskoca Vestel girdi ve kaçtı". Bu yüzden Vestel’in futbola geri dönmesi çok önemli.
Saha içi reklamlara Şampiyonlar Ligi modeliÆ Kulüplerin gelirlerini artıracak yeni projeleriniz var mı?
- Ligin tüm klüplerini içine alacak, süper ligin toplam değerini arttıracak çalışmalara başlayıp, değer arttıkça da merkezleşmeye doğru gidilebilir. Türkiye liglerinde saha içi reklam panoları var. Bunlar kulüpler tarafından ayrı ayrı satılıyor. Sadece büyük kulüpler bunu iyi değerle satabiliyor. Bütün Türkiye liginin saha içi reklam panolarını alarak, Şampiyonlar Ligi’nde olduğu gibi bir ana sponsor, dört parkur gibi bir modelle bu saha içi panoların reklam değerlerini yukarı çekebilir miyiz diye bir çalışmamız var. Elektronik reklam panoları TIR’lar ile maçların oynanacağı stadlara taşınabilir. Saha içi reklamın şu anki toplam değeri 10 milyon doları geçmiyor. 20-25 milyon dolara çekebilirsek bunu uygulayabiliriz.
Federasyon’un özerkliği fazla, biraz azaltılmalı
Futbol fedarasyonunun yapılaşması, bahsettiğimiz hedeflere ulaşmak için yeterli mi?
- Futbol Federasyonu Türkiye’nin en özerk kuruluşudur. Önü tamamen açıktır. Yapılabilen oranda kurumsallaşabilir, kaynaklarınızı arttırabilirsiniz. Bu kötüye de kullanılabilir. Bir takım kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyacı var. Bu kadar da özerk olmaması lazım.
Ceza yasalarına göre şike suç bile değilÆ Teşvik primi legalize edilerek daha doğru bir ortam yaratılabilir mi?
- Görevi oynamak olan bir futbolcu neden teşvik primi alsın ki? Verilmeyi serbest bıraktık diyelim, insanlar ’verilmediği zaman oynamamak gerekir’ diye düşüncek. Teşvik primi şikedir. Fakat ceza hukukuna göre Türkiye’de şike bile suç değil. Futbol hukuğuna göre şike suç, teşvik de öyle. Şikenin ortaya çıkarılması da problem. Şikeyi ortaya çıkaracak olan kurum, suç olmadığına göre Futbol Fedarasyonu. Bu işi dünyada savcılar yapıyor. Bizde ise futbolla ilgili suçlar başka araştırmalar yapılırken tesadüfen cıkıyor. Futboldaki suçların da mutlaka hukuk sisteminin içerisinde yer alması gerekiyor.
İddaa’da kötü niyeti engellemek gerekiyor
İddaa futbol sektörü için ciddi bir gelir yaratıyor. Ancak bazı sakıncaları olduğu da tartışılıyor. Sizin bu konudaki fikriniz nedir?
- İddaa oyununun büyüklüğü süratle artıyor. Futbola ciddi bir kaynak aslında ama bunun yanında kötü niyetli insanların önüne geçecek birimlerin olması lazım.
Uluslararası hocalar gelecek, az ama kaliteli hakem olacakÆ Türk hakemlerinin yeterince başarılı görünmüyorlar. Bu konuda bir planınız var mı?- Hakem sistemini en alttan en yukarıya kadar yeniden organize edecek bir yapıyı yurtdışı destekli şekilde gerçekleştireceğiz. Bununla ilgili Şenes Erzik ile de görüştük. Şu anda dünya hakem eğitmenliğinde çok önemli isim olan birkaç aday var. Onlarla görüşülüyor. Onlar içinde uygun olanları bir ekip halinde Türkiye’ye getirip hızlı bir şekilde hem hakemlerin eğitimi hem de tüm hakemlik sisteminin organizasyonu ile bir çalışma başlattık. Bu daha az sayıda ve daha nitelikli hakem olacak. Avrupa’nın pek çok liginde 18-20 süper lig hakemi varken bu rakam bizde 37.
Futbolun değerini düşürene NBA modeli ceza olsun
Halka açılmalar ile birlikte futbolda pek de alışılmadık bir süreç başladı. Fedarasyon ve klüp yönetici açısından dikkat edilmesi gereken şeyler var. Böyle bir sürece de hazırlık yapıyormusunuz?
- Fedarasyon, klüpler veya oyuncular gösterdikleri reflekslerle futbolun değerini düşürüyorlarsa, kendi ayaklarına kurşun sıkıyolar anlamına gelir. Türkiye’de bunun çok fazla olumsuz örneği vardır. Şike söylentisi, federasyonun içerisindeki kötü bir olay futbolun değerini direkt olarak düşürecek bir şey. Bir NBA örneği var, hiç kimse sporun değerini düşürecek açıklama yapamıyor. Yaparsa da bununla ilgili cezalar kesiliyor. Bizde de böyle olmalı.