Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin ilk profesyonel boksörü Garbis Zakaryan ile Şişli’deki evinde röportaja başlarken ilk sözü, “Evlat.. 83 yaşındayım.. Artık bir ayağımız çukurda.. Sen soru sormadan vasiyetimi yazar mısın” oldu.
Ve devam etti efsane Zakaryan gözlerinden yaşlar akarken:
“Eski ring arkadaşım, uluslararası boks hakemi Vedat Karakurum’un cenazesindeydim. Tabutu Türk bayrağına sarılıydı. Çok duygulandım. İçimden ‘Ben de milli boksörüm. Ülkeme çok büyük başarılar kazandırdım. Ancak benim adım Garbis, öldüğümde beni de bayrakla gömerler mi?’ diye geçirdim, gözyaşı döktüm. Vedat kardeşimi yolcu ederken Allah bana da böyle bir cenaze töreni nasip eder mi?” diye düşündüm.”
EN BÜYÜK ŞEREF
”TEK vasiyetim; Beni Türk bayrağı ile gömün. Gençlik yıllarımda o milli formanın verdiği zevki insan hiçbir şeyden alamaz. Ay yıldızlı formayı giyebilmek için can atardık. Bir sporcu için o milli formayı giymek şereflerin en büyüğü idi. Beni Türk bayrağına sarılı tabutla defnederlerse bu dünyadan gözüm açık gitmeyeceğim.”
Rakibime acıdım ve son yumruğu vurmadım
”BİR maçta rakibi fena hırpaladım. Düşüyordu artık. O sırada yumruğumu kaldırdım. O son yumruğu vursam fena halde düşecek ve nakavt olacaktı.. Ancak vurmadım. Çünkü nakavt etmiş olsaydım 3 ay ringe çıkamayacak ve benimle yaptığı maçtan sonra bir başka şampiyonada dövüşemeyecekti.”
7 raund öndeydim ama nakavt oldum
“2 kez nakavt oldum. Birinde Fransız karşısında maçı 7 raunt önde götürdüm. Adam bir açığımı buldu. Yumruğunu gardımın arasından çene ucuma soktu. Kendimi kaybettim Rövanşı ise ben kazandım.”
Garbis yine adam dövmüş
“MAÇLARDAN sonra arkadaşlar beni eve damat gibi getirirlerdi. Mahalleye girince klakson çalınır, konu komşu pencerelere koşar, ‘bizim Garbis yine adam dövmüş’ derlerdi.”
Bu kadar maçla boksör yetişmez
Türk boksunun mevcut durumunu hiç beğenmediğini söyleyen Zakaryan, “Bu ilgisizlikle ve bu kadar az maçla iyi boksör yetişmez” dedi.
”BİZİM dönemde kısıtlı imkanlara rağmen çok iyi boksörler yetişmişti. Cemal Kamacı, Celal Sandal, Seyfi Tatar, Yeter Sevimli gibi çok iyi boksörler yetişti. Boksa ilgi vardı. Basın boks haberlerine çok geniş yer verirdi. Bugün gazetelere bakıyorum, boks yazıları üç parmağı geçmiyor. Basın boksörleri teşvik etmiyor. Yılda birkaç milli maçla da boksör yetişmez.”
“Boks yaparken dopingin ne olduğunu bilmiyordum. Ne zaman ki haltercilerde, atletlerde meydana çıkınca dopingin ne olduğunu öğrendim. Bence çok zararlı, sporun ahlakına yakışmayan bir olay. O zehir ilaçları alacaklarına iyi antrenman yapsınlar.”
Kovula kovula boksör oldum
”1930’da İstanbul’da dünyaya geldim. 14 yaşında Beyoğluspor’da boksa başladım. ‘Bu vücutla boks yapılmaz’ dediler ve beni kovdular, onlar kovdu ben geldim. Kovmaktan bıktılar ama boksa da başlamış oldum. Galatasaray’a geçtim, İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları kazandım. 1948’de profesyonel oldum. Fransa, Arjantin, Almanya, Lübnan ve Mısır’da dövüştüm. 51 profesyonel maçta yaptım, 36 galibiyet, 8 beraberlik, 7 mağlubiyet aldım.”