Güncelleme Tarihi:
Ağzı olan konuşuyor edebiyatına, kalemi olan da yazıyor dersek, acaba hata mı etmiş oluruz! Sanırım öyle! Çünkü bizim de elimize kalem vermişler... Pardon; eskiden kalem vardı! Şimdi bilgisayara döndüğümüz için, birazcık sapıttık gibi geliyor bana! Ya da; bu bilgisayarlara karıştırıcı bir virüs girmiş olabilir mi?
Trabzonspor‘un kan kaybettiği doğru... Gordon’un gidişatı da aynı! Kendisini, çalıştırıcılığının dışında, oyuncu seçimlerinden dolayı en çok eleştirenlerden de biriyim. Peki ama; ne yapmak lazım? Yönetimle birlikte, Gordon da gitsin mi? Hay hay... Zaten Başkan M.Ali YILMAZ açıklama yaptı... Göreve talip olan varsa, buyursun gelsin demedi mi?
Yaşamımda kimseye uşaklık yapmadım; yapmam da. Yerlinin de yerlisi dedim ve hala da o düşüncemin arkasındayım... Haa, olmuyor mu? Yabancıya yöneleceksek; hedef Rusya olmalıdır diye defalarca yazdım. Bu benim düşüncemdir ve kimseyi bağlamaz... Ama en azından bir öneridir... Şayet yönetim seçimini yanlış yapmışsa, hesabını da kendileri verir...
Peki bu yönetimi bizler seçmedik mi? Seçtiğimiz yönetim de teknik direktör olarak Gordon‘u getirmedi mi. Yanlış veya doğru, olayın özü bu değil mi? Ama sizler ne yapıyorsunuz? Vurdukça vuruyorsunuz!
İyi de, öneriniz nedir?
Otel köşelerinde dedikodu yapana kadar, erkekçe ortaya çıkın ve bizler göreve talibiz deyiverin. Bazı kalemşörleri kullanıp, Trabzonspor‘u yıpratmaya hiç hakkınız yok. Geçmiş edebiyatını bırakıp, geleceğe dönük önerilerde bulunun. Mevcut yönetimin yanlışı yok mu? Elbette ki var... Sadece bir örnek vereyim:
Gordon ile Özkan SÜMER daha bugüne kadar biraraya gelip görüşmemiş bile... Bu Özkan veya başkası olmuş beni hiç ilgilendirmez... Ama bir teknik drektör altyapıda ne olup bittiğini görmek istemez mi? Toshack'ın takımına kazandırdığı gençleri gördüğümde, gıpta ediyorum. Savaş, Yasin, Aydın, Nihat gibi gencecik fidanlar, bugün Beşiktaş'ın formasını giyebiliyorlar... Onun da oyun sisteminde yanlışları olabilir. Ama en azından bir gözü de, altyapıda... Yönetime bu konuda büyük görev düşmektedir. Toshack örneği, Gordon'a tercüme edilmeli ve dahası zorlama yapılmalıdır. Trabzonspor kimsenin çiftliği değildir ve olamayacağı da, ona anlatılmalıdır...
Lafı fazlaca uzatmanın bir alemi yok... Sakın ırkçılık yaptığımı da sanmayın... Trabzonspor'da, yöre kökenli oyuncuları sayabilir misiniz? Ogün, Okan, Selahattin, Metin AKTAŞ, Fatih ilk aklıma gelen isimler... Ya diğerleri?
Şöyle ülke genelinde bir araştırma yapın bakalım... Trabzon‘da yeşerip, ülkenin her köşesinde top koşturan kaç oyuncu var dersiniz? Abartmıyorum; Yüzlercesi... İşte arıza burada... Trabzonspor‘un alt yapısında yeşeren, Profesyonel takıma kadar yükselen, daha sonra da Gençlerbirliği‘ne, oradan da Fenerbahce‘ye transfer olan Metin DİYADİN örneğinde olduğu gibi... Sadece bu örnek yeterli değil mi?