Güncelleme Tarihi:
Milli takımda avrupalı bir insanın çalışmasının çok zor olduğunu vurgulayan Kasımpaşaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, ''Türk insanını tanımak çok zor ve biz bile henüz tanıyamadık. futbolcu Türkçe anlattığın şeyi anlamıyor, yabancı ansıl anlatsın. Bu ülkeye gelen ve çok kısa zamanda gönderilen kaliteli yabancı hocalar kendi ülkelerinde başarılı oluyorlar. Bu da Türkiye'de çalıştığı insan kesmi ile orada öğrendiği şeylerin uyuşmadığıdır. Dünya 3. lüğü, avrupa 3. lüğü hep Türk hocalarla oldu. Eğer buradaki birçok Türk hocadan milli takıma antrenör bulamıyorsanız ve yetiştiren birimlere sorarım bunun hesabını niye beni doğru ve kaliteli eğitmedin diye. Tabiki bu işlere yıllarını vermiş ve birsürü milli takıma oyuncu yetiştirmiş antrenör var. Deneyimi yok diye bunlar yapılıyor ama sen fırsat vermezsen nasıl deneyim kazanacak'' dedi.
Bu konuda medyanın rolüne değine Vural, ''Anketler yapılıyor ve olay ne tarafa kanalize ediliyorsa karar o yönde çıkıyor. Yabancı antrenör getiriyorsun fakat adam muaffak olamayınca gönderiliyor. Bizim derdimiz gelecek antrenörün vizyonu olması ve yeni bir çığır açması. Biz beş bin kişiden milli takıma oyuncu seçiyoruz. Koca 70 milyonda küçük bir potansiyelden oyuncu seçiyoruz. Almanya, Türkiye'nin altyapısı haline geldi'' diye konuştu.
Denizlispor Kulüp Başkanı Ali İpek'in Nurullah Sağlam'a karşı sarefttiği sözleri hatırlatan Vural, ''Ali İpek'in yaptığı büyük bir terbiyesizliktir. Kendisini kınıyorum. Başkan olabilrsin ama insanların onurunu, gururunu kırma hakkını sana kim veriyor. Sen benim onurumu, gururumu değil işimi satın alıyorsun. Herkes yerini bilecek ama burada kimin sınırı nerde bitiyor kimse bilmiyor. Antrenörler bu işi raconuyla yapamıyor ve 4 malubiyet sonra çeker gidersin. Madem bu işi yapıyorsun tavrını takınacaksın. Başkanın ve futbolcuların altındasın. Biraz ciddi yaparsan bu işi ne futbolcu ne de yönetici seni sevmiyor. Mavi boncuk takıp antrenörlük yaparsan kalırsın. Antrenörlüğü kurallarıyla yapmak isteyen hocalar sezon başı iş bulamıyor. Sessiz sedasız işini yapan hocayı götürmek kolay oluyor. Benim söylemek istediğim antrenörün futbolda teknik patrondur. Tek yetkilidir, oyuncu ve yönetici ona tapacaktır. Birsürü başkanların sahaya çıkarken sorduğu şey kadronun nasıl olduğudur. Bunu ima etmek bile hocayı demoralize eder. Bu iş hobi değil profesyonelliktir. Bunları konuştuğunuzda sizin gibi insanlarla biraraya gelmek istemezler. Yönetici bu işe kendi gözüyle bakıyor. Kurumsallaşmada avrupayı örnek almamız gerekir'' ifadelerini kullandı.