Son Dakika: Fenerbahçe için Vitor Pereira ve Emre Belözoğlu iddiası! "Başını taşlara vuruyor, göreve bir gün bile devam etmesi..."

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2021 07:00

Futbol Konseyi'nde haftanın olaylarını yorumlayan Uğur Meleke; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın Anadolu takımları karşısında aldığı başarısız sonuçlara ilişkin olarak "Ligde güç dengeleri değişti, 3 büyükler artık Anadolu takımlarını kolay yenemiyor, ancak esas mesele bu değil..." dedi. Son haftada Gaziantep FK'ya mağlup olarak lider Trabzonspor'un puan kaybettiği haftada fırsatı değerlendiremeyen Fenerbahçe'de geleceği tartışma konusu olan Pereira'nın değişikliklerine de değinen Meleke, “Benim gerekçem; Fenerbahçe’nin Gaziantep’e yenilmesi değil. Böyle yenilmesi... 73’te skor 3-2’ye geldikten sonra verdikleri silik görüntü. Oyuncu değişikliği hakkı varken, kenarda Pelkas-Sosa olduğu halde bu hamlelerin yapılmaması.” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

1- Beşiktaş Yönetimi’nin Fenerbahçe maçına Önder Karaveli ile çıkma kararı bir hayli eleştiriliyor. “Böyle bir derbiye geçici değil, asıl teknik adamla çıkılmalı” diyenlere katılıyor musunuz? Bu tercih, konsantrasyon ve performans açısından Beşiktaş’a sorun yaratır mı?

UĞUR MELEKE: DOKUNULMAZLARA DOKUNDU

Ben bu tezin tam aksine, yeni bir teknik adamla anlaşılsa dahi derbiye Karaveli’nin çıkması taraftarıyım. İki gerekçem var: Birincisi, Sergen Yalçın’ın coşkusuzluklarından şikâyet edip, ısrarla 11’e koyduğu dokunulmazlarına dokundu. Kayseri maçında Serdar, Can, Rıdvan, Güven’e verdiği güçlü rollerle galip geldi. Zaten Beşiktaş’ın tek çıkış yolu da buydu. İkinci gerekçem de Karaveli’nin sporcuları ve kamuoyuyla kurduğu hızlı bağ. Karaveli, Beşiktaş’ın ete kemiğe bürünmüş hali. Şaşkın bir yeni teknik adamdansa Karaveli’nin kenarda olması daha doğru bence.

Haberin Devamı

GÜNTEKİN ONAY: DENGEYİ BULMASI GEREKİYOR

Derbilerin önemini oyunculara anlatmaya gerek yok. Asıl önemli olan Karaveli’nin sahaya çıkan çıkmayan, oyuna giren girmeyenler konusundaki tercihleri. Örneğin Kayseri maçında değişiklik yapmak için son 15 dakikayı
beklemek yanlıştı. Ayrıca Karaveli’nın derbide deneyimliler ve gençler arasındaki dengeyi bulması gerekiyor. Kadıköy’de sahaya en güçlü 11’i sürmeli. Aksi halde sonuç hüsran olur.

MEHMET ARSLAN: YÖNETİM, DOĞRUYU YAPTI

 Yeni bir teknik direktörle derbiye çıkma ve oradan yenilgiyle dönme olasılığı sıkıntı yaratacaktı. Beşiktaş Yönetimi bu riski göze almadı. Ve bence de iyi yaptı. Yıllardır bu kulübün içinde olan ve geçtiğimiz hafta mükemmel bir görüntü sergileyen Önder Hoca ile çıkmak en akıllıcasıydı. Şunu da ilave etmek isterim; eğer Önder Hoca bu maçtan galibiyetle dönerse Beşiktaş’ın hoca arama çabaları bir süre ertelenecektir.

2- Haftalardır iyi oynamadan kazandığı eleştirileri yapılan Trabzonspor, namağlup unvanını Antalya’da yitirirken, tek tesellisi F.Bahçe ve G.Saray’ın yenilmeleri oldu. Bu haftaki rakibin Hatay olduğunu dikkate alırsak, Abdullah Avcı durumu düzeltmek için neler yapmalı? 

Haberin Devamı

MEHMET ARSLAN: EN YÜKSEK VERİMİ O ALIYOR

Süper Lig’de oyuncularından maksimum verimi alan en iyi teknik adam kim derseniz tartışmasız Abdullah Avcı derim. Şimdi Avcı’nın yeni bir sınavı başlıyor. Kaybetmiş ve özgüveni zedelenmiş bir Trabzonspor’u ilk kez izleyeceğiz bu sezon. Hem de Hatay gibi son derece başarılı ve atletik bir takım karşısında. Avcı’nın Trabzonspor’daki en büyük sorunu kaybetme korkusunu dağıtmasında yatıyor. Başarabilecek mi birlikte göreceğiz.

GÜNTEKİN ONAY: KREDİSİ BÜYÜK

Trabzon, rakiplerin topla oynamasına ve insiyatifi almasına çok fazla izin veriyor. Aslında bu yenilgi, önceki haftalarda da gelebilirdi. Ayrıca gol bölgesinde bireysel çabaların dışında takım halinde üretkenlik sağlandığını da göremiyoruz. Hatayspor maçı bordo mavililer için önemli bir eşik. Ancak yine de mevcut puan farkı ve rakiplerin istikrarsızlığını göz önünde bulundurursak, Trabzonspor’un elindeki kredi çok büyük.

Haberin Devamı

UĞUR MELEKE: TRABZON BAŞA DÖNMELİ

Trabzon’un bu sezon iki farklı oyunu var. İlki, dokuz hafta boyunca sergiledikleri dominant oyun. Stoperleriyle beraber ön alana geçen, oyunun vitesini hep elinde tutmak isteyen, set hücumlarıyla gol arayan eğlence futbolu. Ondan Fenerbahçe maçından sonra vazgeçtiler, pragmatik bir anlayışa döndüler. Göztepe’ye karşı mahkum oynadılar. Gaziantep’in 3 topu direkten döndü, 3 topu çizgiden çıktı. Beşiktaş ve Karagümrük maçları kontrataklarla kazanıldı. Bu kayıp geliyordu yani. Çözüm basit: İlk 9 hafta yaptıkları doğrulara geri dönmek.

3- Fenerbahçe, Gaziantep’ten mağlup döndü ve doğal olarak Pereira’nın gönderilmesi tekrar gündeme geldi. Pereira bu saatten sonra takımı hedefe taşıyabilir mi? Yönetim ne yapmalı?

Haberin Devamı

UĞUR MELEKE: GÜÇ DENGELERİ DEĞİŞTİ

Üç büyükler ile Anadolu takımları arasında oynanan maçları zaten İstanbullular artık kolay kopartamıyor. Güç dengeleri üç sezondur değişti, benim gerekçem de zaten Fenerbahçe’nin Gaziantep’e yenilmesi değil. Böyle yenilmesi... 73’te skor 3-2’ye geldikten sonra verdikleri silik görüntü. Mağlubiyetlerin itirazla değil kabullenilmişlikle gelmesi. Oyuncu değişikliği hakkı varken, kenarda Pelkas-Sosa olduğu halde bu hamlelerin yapılmaması. Fenerbahçe Yönetimi bir gün daha Pereira ile devam ederse artık aymazlıktır onun adı.

Son Dakika: Fenerbahçe için Vitor Pereira ve Emre Belözoğlu iddiası Başını taşlara vuruyor, göreve bir gün bile devam etmesi...

MEHMET ARSLAN: ALİ KOÇ VE YÖNETİMİ YETERSİZ

Haberin Devamı

F.Bahçe 4 sezondur Ahmet’i gönderip Mehmet’i getiriyor. Hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekliyorsanız sorun hocada değil, sizde demektir. F.Bahçe’yi bu sezon Pereira değil, havaalanındaki megafon yıktı! Üzülerek dile getirmeliyim; Ali Koç ve yönetimi yetersiz. F.Bahçe bir PlayStation takımı gibi yönetilmez. Bir kulüp futbol aklını hiçbir sorumluluğu olmayan isimlere teslim etmez. Ederse de bu sonuç kaçınılmaz olur.

GÜNTEKiN ONAY: KLOPP ÖRNEĞİNİ UNUTMAYIN

F.Bahçe’de her hafta Pereira’nın kalıp kalmayacağı konuşuluyor. Bu hiç sağlıklı değil. Yönetim, teknik direktörünün sonuçlar ne olursa olsun bu kadar tartışılıp itibar suikastine uğramasına izin vermemeli. Pereira’ya hâlâ inanıyorlarsa arkalarında durmalılar. Soru şu: Pereira doğru adam mı? F.Bahçe’yi hedeflerine taşıyabilir mi? Klopp da Liverpool’da ilk sezon 8’inci, sonra da 2 sezon üst üste 4’üncü oldu. Fenerbahçe, Ali Koç döneminde sürekli hoca değiştirdi de sonuç ne? İstenilen başarı geldi mi? Başarı ancak doğru model, doğru insan kaynağı ve sabır ile gelir.

4- G.Saraylı futbolcular, “Avrupa’da başka, Türkiye’de başka oynuyoruz” diye bizzat kendileri itiraf ediyor başarısızlığın sebebini. Bu tip durumlarda radikal kararlar almak bir çözüm yolu olabilir mi?

MEHMET ARSLAN: BASKI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Fatih Terim ve Galatasaray Yönetimi Avrupa’daki başarıyı kendilerine, ligdeki başarısızlığı da hakem kararlarına bağlıyorlar. Bu, doğru bir analiz değil. Bu yaklaşım Galatasaray’ın yararına da değil. Ligde alınan sonuçların Galatasaray’ın oynadığı futbolla doğru orantılı olduğunu görüyorum. Genç ve geleceği olan bir takım yarattılar. “Şampiyon olacağız” baskısı onların gelişmelerini engelliyor. Bu anlamda radikal ve şok kararlar futbolcular için değil, Fatih Terim ve yönetim için alınmalı.

UĞUR MELEKE: FARKLI BİR ANLAYIŞ LAZIM

Ben, Terim’in aksine sorunun iki cephede farklı oyun değil, aynı oyunun oynanması olduğunu düşünüyorum. Avrupa’da topa yüzde 44 ortalamayla sahip olan bir Galatasaray var. Bu pragmatik oyun Avrupa Ligi’nde başarı getirdi. Ama ligde daha dominant oyun lazım. Farklı bir 11, farklı anlayış lazım. Belki çift santrfor lazım. Süper Lig’de 16 maçta 21 gol attıysanız zaten bu noktada bir sıkıntı olduğu ortada.

GÜNTEKiN ONAY: KISA VADEDE ÇÖZÜM ZOR

Ne yazık ki temcit pilavı gibi her hafta bu konseyde Galatasaray’ın kadro kalitesinin özellikle de orta sahasının şampiyon olmak için yeterli olmadığını yazıyorum. Büyük takımlar güçlü oyunlar oynar ve bunu büyük oyuncularla yapar. Ne yazık ki Galatasaray’ın misyonuna paralel bir kadro kalitesi yok. Ligde maç kazanamıyor. Kazandığı maçlarda da zaten çok bocaladı. Avrupa’da ise topu rakibe bırakıp kendi yarı sahasında alan daraltan bir savunma ile oynadı. Lig ve Avrupa’daki oyunlar tamamen zıt. Bu kadro dominant futbol oynayamıyor ve kısa vadede bu durum çözülebilecek gibi değil.

5- Geçen sezon F.Bahçe’de maç başı 2.3 puan ortalaması yakalayan Emre Belözoğlu, bu sezon Başakşehir’de 2.75’e ulaştı. Başakşehir sezonu nerede bitirir? F.Bahçe’nin onu göndermesi hata mıydı?

MEHMET ARSLAN: EN DOĞRU KULÜBE GİTTİ

Rakamlar ortada değil mi? Ali Koç ve her Fenerbahçeli, Emre Belözoğlu’nu gönderdikleri için başını taşlara vuruyor. Çünkü o, futbol oynarken de liderdi, teknik adamken de lider. Belözoğlu, modern futbolun gerektirdiği tüm özelliklere sahip. Sadece zamana ve güvene ihtiyacı vardı. Fenerbahçe ona bu imkanı vermedi. O da bu imkanı bulabileceği en doğru yere gitti.

UĞUR MELEKE: PEREİRA, ONU İZLEMELİ

Emre Belözoğlu akıllı bir spor adamı. Futbolcuyken de saha içini çok iyi okuyordu, antrenörlüğünde de başarılı olması beni hiç şaşırtmadı. Geçen sene Fenerbahçe’de Sosa-Mert-İrfan-Mesut-Pelkas orta sahasıyla oynayan o. Valencia’yı en uca kaydıran o. Pereira şu anda Belözoğlu’nun maç kasetlerini izlese belki doğruyu bulabilirdi! Başakşehir’in çok kaliteli ve derin bir kadrosu var. Emre Hoca da aynen Fenerbahçe’de yaptığı gibi iyi futbolcuları bir arada sahaya sürüyor, keyif futbolu oynatıyor. Bence Başakşehir kadrosu, tüm hedeflere koşabilecek yeterlikte. Şampiyonluk dahil.

Son Dakika: Fenerbahçe için Vitor Pereira ve Emre Belözoğlu iddiası Başını taşlara vuruyor, göreve bir gün bile devam etmesi...

GÜNTEKiN ONAY: FENERBAHÇE’DE KALMALIYDI

Orada ne yaşandı bilemiyoruz ama salt sportif bir karar olacak ise Emre Belözoğlu kalmalıydı. Zaten yıllardır şampiyon olamayan Fenerbahçe’de o da bir şansı hak ediyordu. Emre Belözoğlu, Türkiye’de kimsenin sahip olmadığı bir futbol kariyerine sahip. Çok önemli teknik adamlarla çalıştı ve eşsiz bir deneyimi var. Ciddi, disiplinli, araştıran, sorgulayan ve gelişmek isteyen bir karakter. Ayrıca İngilizce ve İtalyanca’sı var. Zeki ve çalışkan. Başarısız olması için bir neden yok. Önemli olan istikrarlı ve sabırlı bir şekilde ilerlemeye devam etmesi.

6- 3 büyüklerin topla çok oynayıp kazanamamaları artık gelenek haline geldi! Sebep, taktiksel yetersizlik mi, forvetlerin kalitesi mi ya da başka şeyler mi? Bu sorunun bir çözümü yok mu?

GÜNTEKiN ONAY: ÇOK FARK YOK

3 büyüklerden tarihi misyonları doğrultusunda şampiyonluk hedeflerine paralel bir futbol anlayışı bekleniyor. Ancak ellerindeki kadrolar yeterli mi? İsim ve takım vurgusu yapmak istemiyorum ama oyuncu kalitesini hesaba katarsak genel anlamda 3’ü de öyle dramatik bir güç farkına asla sahip değil. Ne yazık ki medyamız ve sosyal medyadaki bilinçli/bilinçsiz kitle, transferleri ve oyuncu kalitelerini abartıyor.

UĞUR MELEKE: YARATICILIKLARI EKSİK 

Evet, üç büyüğün problemlerinin birbirlerine benzedikleri yerler de var, ayrıştıkları da. Mesela Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ortak sorunu, KAYGI futbolu. Terim’in Süper Lig’de Taylan-Berkan ikilisinin birinden feragat etmesi gerek. Pereira’nın da Süper Lig’de sadece üç
hücumcuyla yaratıcılık konusunda eksik kalacaklarını anlaması... Karaveli, Güven-Oğuzhan’ı soktuktan sonra önde kalabalıklaştı, yaratıcılık dozajı arttı ve golleri buldu. Evet, üç İstanbul büyüğü genelde topa sahipler ama oyuna sahip değiller. Oyuna sahip olmanın yolu da sahada.

MEHMET ARSLAN: TOPLA OYNAMAK YETMEZ

Uluslararası Spor araştırmaları Merkezi yaklaşık 20 bin maçı analiz etmiş. Sonuç: Topa sahip olma ile başarı arasındaki bağlantı çok güçlü. Ama bunun da kriterleri var. 1-) Topa sahip olma yüzdesi belirli bir oranın üzerinde olmalı. 2-) Topun oyunda kalma süresi standartı tutturmalı. 3-) Ve en önemlisi üçüncü bölgede yani forvet alanında yaptığınız başarılı pas oranı. Türkiye’de top oyunda 45 dakika kalıyor ve bu saydığınız takımların tümü topa kendi yarı alanında ya da orta alanda daha çok sahip oluyor. Yani boşuna sahip oluyorlar. Bilmem anlatabildim mi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!