Vicdan en rahat yastıktır

Güncelleme Tarihi:

Vicdan en rahat yastıktır
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2013 00:00

Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarlarından birisi Candaş Tolga Işık. Posta gazetesindeki köşe yazılarından oluşan ‘İthal Edilmiş Korkular Ülkesi’, Postiga Yayınları’ndan çıkan Işık’la kitabı, köşe yazarlığına ve gündeme dair konuştuk.

Haberin Devamı

Kitabın isminden başlamak gerek. Bunu tercih etmenizin sebebi neydi?
- Eski yazılarımdan birinin başlığıydı... Yayınevi önerdi ve kabul ettim. İthal Edilmiş Korkular Ülkesi, Türkiye için cuk oturuyor. Hele şu sıralar!
Kitaba önsöz yazanlardan Ertuğrul Özkök’ün ünlü sözüdür “Köşeler babamızın malı değil!” Buradan hareketle nedir köşe yazarının sorumlulukları?
- Doğruya ‘yanlış’, yanlışa ‘doğru’ dememek...
Ustam dediğiniz isimler kimler?
- Gazeteci deniyorsa bana, Rıfat Ababay sayesindedir. Yazı yazmayı ise Rauf Tamer’den öğrendim... En büyük hayalim ‘Bir gün Rauf Abi gibi yazabilmek.’ Birbirine benzemeyen, ne yazacağını önceden kestiremediğim herkesi okurum. O yüzden köşe yazısı okumak çok fazla zamanımı almıyor!
Türkiye’de bulunması en güç nokta, sizin de yer aldığınız tarafsız bölgedir. Bunu sağlamak için düsturunuz nedir?
- Ne mutlu bana, çok sevindim böyle düşünmenize... Bir olayı yazarken “Kim yapmış?” diye bakmam, “Ne olmuş?” diye bakarım. Derdim hatayı düzeltmektir, yapanı değil.
Son haftaların tek gündemi Gezi Parkı protestoları. Meselenin, göz ardı edilemez noktalarından biri medya ayağı. Ne söylemek istersiniz?
- En rahat yastık -varsa- vicdandır. Ben çok rahat uyuyorum. Uyuyan uyuyamayan tüm meslektaşlarıma da ‘iyi uykular’ dilerim!
Gezi Parkı olayları sırasında polis 2 bin kişilik Beşiktaş taraftar grubuna müdahale edecekken araya girip kalabalığı Gezi Parkı’na götürdünüz. Neye güvenerek yaptınız bunu?
- Beşiktaşlılığıma...
Ne söylediniz de arkanızdan geldi o kadar insan?
- “2 seçeneğiniz var: Ya Gezi Parkı’na gidip oradaki coşkuya, direnişe destek vereceksiniz ya da burada kalıp polisle çatışacaksınız. Ben Gezi’ye çıkıyorum gelmek isteyeni de götürebilirim... Burada kalacaklara gelince Allah onlara akıl fikir versin” dedim.
Niye yaptınız böyle bir şeyi?
- Adam oraya çıkmış diyor ki, “Ben Çarşı’yım. Polisle çatışacağım.” Hatta iyice tozutup, “Başbakan’ın ofisine gireceğiz” diyenler var... Oysa ne Çarşı ile alakası var ne de Beşiktaş’la... Ne bir kez semtte gördüm, ne de maçta... Orada bulunma maksadı kalabalığı galeyana getirmek... Bunları aramızdan temizlemek hepimizin göreviydi. O akşam görev bana düştü, yaptım.
Çarşı resmi sitesi Forza’dan “Şunu herkes bilsin ki Candaş Tolga Çarşı’nın dostudur ve hep dostu kalacaktır” teşekkürünü ilettiğinde ne hissettiniz?
- İyi ki Beşiktaşlıyım!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!