Güncelleme Tarihi:
Geçmiş pazarın iki türlü sıkıntısını hala yaşıyorum. Trabzon'un, ceza maçını oynadığı İzmir'de gördüklerim ve yaşadıklarım ilk sıkıntım oldu. İkincisi de Orhan Kaynar'ın hafta arası yazısı.. Benim çok sevdiğim kardeşim, ‘‘Sevgili Vedat Okyar, Trabzon tükenmiş diyor ama Beşiktaş'ın küme düşmemesi için Trabzon'a geldiğinde, 1 puan için neler çektiğini o da, ben de çok iyi biliyoruz. O nedenle geçmişi bir tarafa bırakıp, geleceğe bakmak en iyisi değil mi?’’ diye yazmış. Güzel adamım, kendimce çok anlaşılabilir birşeyler karalamıştım. Anlayamamana şaşırdım. Yazımda ne demişim? ‘‘Trabzon özelliğini kaybetmiş. Bu ülke futbolunun ayrı bir rengi, ayrı bir güzelliği nasıl bu hale gelir?’’ diye sitemlerimle birlikte üzüntümü de dile getirmişim. Niyetim asla Trabzon'u yere yatırmak değildi. Kaldı ki, ne benim, ne kimsenin buna gücü yetmeyeceğini bilirim. Beşiktaş'la yaşadığımı, Trabzonspor yaşamasın isterim de onun için gönlümden geçeni yazdım.
YAPAY FELAKET
Futbolda kötüye gidiş nöbet tutar. Kolay kolay da yakandan düşmez.. Maalesef ve maalesef dışardan da olsa Trabzon camiasında yapay felaket üretenler oluyor. Fransa'da yaşamıyorum.. Tabii ki ben de duyumlar alıyorum. Hiçbir camiada olmadığı kadar Trabzonspor'u didikleyenler var. Biz yetişkinleri acemilerden farklı kılan birşey vardır.. Trajik bir olay, bizlere hüzün yükler ama acemiler keyif alır, diline dolar, kaleminde de tutar. Son Trabzonspor görüntüsü bana oldukça trajedik geldiği için maç kritiğini öyle kullandım. Ben, daha lig bitmeden dükkanı kapamış, kepenklerini indirmiş, erken lig paydosu vermiş bir takıma ne yazılacaksa onu yazdım. Ayrıca eskilerden beri antrenör değil, beden hocası yakıştırması yaptığım Gordon'a sakın ola yol vermeyin tavsiyesinde bulundum. Bu adamı iyi tanırım. Futbolcuya göre maç ayarlamaya kalkar. Ancak futbolda öyle birşey yok, katiyen olmamıştır, olamaz da... Haaa, maçına göre oyuncu bulunur. Ama bunu da Gordon bilmez, beceremez.
KANDIRDILAR
Son fasıl sevgili Başkan'a... Gak dediler para verdin, guk dediler hiç esirgemedin. Galiba adamlarını iyi seçemedin. Ne yazık ki, futbolda parası ödenilen herşey elde edilemiyor. Sevgili Mehmet Ali, sen de bilirsin ki, zenginlere bolca yalan söylenir. Bildiğin halde seni kandırdılar. Üstüne üstlük yalnız da bıraktılar. Adım gibi biliyorum ve inanıyorum; Trabzonspor'dan ne elini, ne gönlünü çekersin. Öyle de olsun isterim. Bu ülkede her köşede bir Mehmet Ali Yılmaz yok.
Yazı başlığım ‘‘Soğuk gerçekler’’ di... Ben sadece korkularımı dile getirdim. Yörenin insanı değilim ama futbolun insanıyım. En kısa yoldan eski gücü ve havayı yakalamak üzere, haydi Trabzonlular, el ele, gönül gönüle diyorum.