Vatansever Türkler

Güncelleme Tarihi:

Vatansever Türkler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2003 01:53

Mehmet Ali Birand, CNN TÜRK'teki "Manşet" programına, İngiltere Milli Futbol Takımı'nın kaptanı David Beckham'ı konuk etti.

İngiliz takımının yıldızı, ‘‘Gerginlik biraz fazla abartılıyor. Çünkü Manchester United'da oynarken Türkiye'ye gitmiştim ve çok da tadını çıkardım. Türkler son derece vatansever insanlar. Ben bunu severim zaten’’ dedi.

İngiltere ile oynayacağımız maça yalnızca 1 gün kala, rakibimizin en büyük kozu David Beckham, CNNTürk'te Manşet programına konuk oldu. Yıldız futbolcu, Mehmet Ali Birand'ın sorularını cevaplarken, milli maçın berabere bitmesini arzu ettiklerini söyledi. İşte sorular, işte cevaplar...

David, bu bir ayaklanma mıydı yoksa dostlar arasındaki bir dayanışma gösterisi miydi neydi?

- Bir açıklama yapıldı bunun yeterli olduğunu düşünüyorum. Dolayısı ile ben maça konsantre olmayı tercih ederim.

İstanbul'da oynayacak mısınız?

- Elbette oynayacağım.

Abartılıyor

Kendinizi gerçekten tehdit altında hissediyor musunuz Türkiye'ye geldiğiniz için. Nedir bu korkunun sebebi?

- Bu biraz abartılıyor, çünkü ben daha önce Türkiye'ye gittim. O sıralar M.United için oynuyordum ve çok da tadını çıkardım. Tabii taraftarlar son derece vatansever ve her maç için hazırlanıyorlar. Diğer bütün ülkelerde olduğu gibi... Dolayası ile biraz fazla abartıldığını düşünüyorum.

İnsanlar size Türkiye'yi sordukları zaman gözünüzün önündeki imaj nedir? Türkler neyi temsil ediyor?

- Daha öncede söylediğim gibi son derece vatansever insanlar. Ben bunu severim zaten. Amerika için de aynı şeyi söylüyorum. Türkiye'de de bunun benzerini görüyorum. Futbol söz konusu olduğunda son derece vatansever insanlar. Ekiplerini, takımlarını tutuyorlar.

İlk maç nasıldı? Şunu duydum ben; Türk futbolcularla ilgili, kötü muamelelerden bahsettiğiniz söylendi?

- Bu tür olaylar her maçta olur, her futbol maçında bütün dünyada yaşanır. O söz konusu maçta da aynı şey yaşanmış olabilir.

Türkiye çıkışta

Profesyonel olmak demek ne demek. Bir defa oynamaya başladığınız zaman, sahada olduğunuz zaman her şeyi unutuyor musunuz, hiçbir şeyi duymuyor musunuz?

- Tabi ki duyuyorsunuz söylenenleri. Profesyonel olmak, centilmek olmakla alakalı bir şey.

Türk takımının ilerleme kaydetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Türk takımında çok önemli isimler var. Avrupa'da da oynayan çok iyi isimler var ve Dünya Kupası’nda inanılmaz bir iş çıkardılar. Biz de bunun bilincindeyiz.

Sayın Eriksson ile konuştum ve dedim ki; ne yapacaksınız ? İstanbul'da berabere mi kalacaksınız. Şöyle bir izlenim verdi. Sanki berabere kalınırsa çok memnun olacak.?

Utangaç birisiyim

- Ben de aslında memnun olurum ama tabi oraya gitme amacımız bu değil. Kazanmak için gidiyoruz ve iyi bir sonuç elde etmek durumundayız.

Siz utangaç bir insan mısınız?

- Evet öyleyim. Fakat oyun sırasında çok da utangaç değilim.

Böyle bir yıldız olmak zor mu?

- Hayır aslında çok hoş bir şey ve hayatımın büyük bir bölümü çok güzel geçti. İnanılmaz diyebilirim.

İki David var, siz de bunu hissediyor musunuz? Hangisi daha önemli sizin için?

- Tabii ki futbol. Futbol her zaman daha önemli. Futbol zaten benim yıldız olmamın, diğer kişiliğimin ortaya çıkmasının sebebi.

Çok fazla sponsorluk alıyorsunuz ve gerçekten de konsantre olmak zor olsa gerek?

- Tabi bazı sponsorluklar alıyorum ama dediğim gibi ben, futbol dışındaki hayatımın futbolun üzerinde etkisini olmasını engellemeye çalışıyorum.

Çok disiplinli bir insan olsanız

gerek?

- Öyleyim.

Kaç kişi çalışıyor sizin şahsınız için?

- Hiç kimse. Eşim, o kadar. Elbette bazı insanlar yardımcı oluyor.

İngiliz futbolu ile İspanya futbolu arasındaki fark nedir, daha mı zor?

- Belki de tek fark şu. Eğer bir defa topu kaptırırsanız İspanyol Ligi'nde bu topu yeniden kazanmak belki topu geri almak zor oluyor.

Bir hedefiniz var mı?

- Hayır ama iki Dünya Kupası’nı daha aradan çıkarmak isterim.

Sonra ne hayal ediyorsunuz?

- Ben hep şunu söyledim. Yönetici veya antrenör olmak istemiyorum. Bütün dünyada kızlar ve erkekler için futbol okulları kurmak istiyorum.



Sempatik bir çocuk

KAPIDAN giren, 27 yaşında sempatik, mütevazı bir çocuktu. Resimlerde hayranlıkla izlenen, muhteşem kadın Victoria ile yatağa giren, yılda yüzmilyonlarca dolar kazanan süperstar değildi...

Kadın okurlarımı hayal kırıklığına uğratmak istemem. Ayrıca erkek güzelliği konusunda hiçbir uzmanlığım yok. Ancak bizlerin hayalindeki Beckham ile karşımda gördüğüm Beckham çok farklıydı.

Hepimiz, şöhretli insanları, süperstarları hep ‘‘burnu büyük, tepeden bakan, hafif küstah’’ insanlar gibi görürüz. Onların da bizim gibi birer basit insan olduğunu, iyi veya sinirli anlar yaşayabileceğini unuturuz.

Güzel bakışlı

Beckham
da bizim gibi normal bir insan. Üstelik son derece sıkılgan, kibar ve konuşturabilirseniz esprili bir çocuk.

Yakından baktığınızda da hoş gözleri, güzel bir bakışı var. Ancak resim veya filmlerindeki gibi insanları yerinden hoplatmıyor. Şu anda başta asistanım Nilgün olmak üzere büyük bir bölümünüzün, ‘‘Sen anlamamışsın. Bir de gel bize sor. Biz yakından görsek farklı olurdu’’ dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Konuşurken, biraz zorladınız mı gözleri kolayca çakmaklanıyor ve süperstar ortaya çıkıveriyor. Sesi biraz cılız olmasına rağmen, ‘‘Utangancımdır, ancak sahada hiç utanmam’’ deyiveriyor.

Maskot ayısı...

Üstelik kesin kuralları da var. Hangi konularda konuşmak, hangilerini konuşmamak istediğini önceden iletiyor. İsterseniz ne ala, istemezseniz sizin bileceğiniz bir iş...

Söyleşimizi gece 22.00 civarında yaptık. Masajdan gelmişti. Yanımızdan ayrılırken, kucağına maskot ayısını verdiler ve yatağına çekildi. Bence Beckham'ı sevdiren o çocuk yanı olsa gerek.

8 saat süreyle hapis kaldım

CNN TÜRK'deki ‘‘Manşet’’ programına, İngiltere Milli Futbol Takımı'nın yıldız oyuncusu David Beckham'ı Londra'da konuk eden Mehmet Ali Birand, söyleşiyi ve yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘‘Şimdiye kadar herşeyi düşünebilirdim de, İngiltere spor tarihinin en büyük krizinin içine düşeceğim, 8 saat süreyle hapis kalacağım aklıma gelmezdi. Yolda aradığımızda herşey tamamdı. Kampa geldiğimizde ise, futbolcular Türkiye maçına gitmeme, boykot kararı aldı. Bana da, ‘kusura bakma bu iş olmuyor' dediler. Ta İstanbul'dan bunun için geldiğimi söyledim, ‘bekle, sorun çözülürse, görüşürsün'denildi.

Çok geç saatlerde anlaşmaya varabildiler. Beckham, İstanbul'a gelmeseler, boykot sürse söyleşi vermeyecekti. İstanbul'a gitme kararı alındıktan sonra, Beckham'la görüştüm.

Söyleşiden sonra herkes Beckham'ın bize ne konuştuğunu öğrenmeye çalıştı CNN'den, BBC'ye, diğer İngiliz televizyonlarına kadar hepsi.. İstanbul'a gidilip gidilmeyeceğini bize sormaya başladılar. İlgi odağı oluverdik.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!