Varoş Vücut Timi
Güncelleme Tarihi:
Şermin SARIBAŞ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2002 23:16
Varoşlardaki spor salonları vücutlarını beğendirmek için deli gibi çalışan erkeklerle dolup taşıyor. Türkiye'de çoğunluğu varoşlarda açılan 2 binin üzerinde vücut geliştirme salonu var. Vücut çalışan erkeklerin sayısı son beş yılda üç kat arttı.
YAŞLARI 18-25 ARASINDA
İstanbul'un Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Güngören gibi semtlerinde kolları kas yapmaktan kapanmayan, gençlere rastlıyorsunuz. Arnold'un Conan'ı, Sylvester'in Rambo'su, Weismüller'in Tarzan'ı etkilemiştir bizi, diyen gençlerle.
KASINI SEVEN AZ SEKS YAPAR
Kasları iyi görünsün diye çoğu göğüs ve bacak kıllarını tıraş ediyor. Yarışmalara katılacakları zaman bronzlaşıyorlar. Parası olan solaryuma gidiyor, parası olmayan kınayla karışık boya sürüyor. Aralarında, ‘‘kasını seven az seks yapar’’ diyecek kadar fanatik vücutçular bile var.
Vücut geliştirenler sporu bıraktıktan sonra sönüyorlar diyenlere çok kızıyorlar
Lüks semtlerde ne kadar gözünüze çarpıyor bilmem ama tüm varoş semtlerinde bir vücut geliştirme merakıdır gidiyor. Eskiden buralar karate ve kick boks meraklılarıyla dolup taşarken, uzun bir süredir bu merak yerini vücut geliştirmeye bıraktı. Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Güngören gibi semtleri gezdiğinizde, sokaklarda kolları kas yapmaktan kapanmayan, iri, özellikle badi ile ortalarda dolaşmayı tercih eden gençlere rastlıyorsunuz.
İyi de niye? Bu gençler niye bu konuda azmetmişler? Nihayetinde Arnold Schwarzenegger gibi bir vücuda sahip olmak kolay değil; çok çalışacaksınız, sabırlı olacaksınız, yediğinize içtiğinize dikkat edeceksiniz, eh cebinizden biraz da para çıkacak. Az buz bir bedel ödemiyorsunuz yani.
‘‘Profesyonelce vücut geliştireyim, yarışmalara katılıp para kazanayım’’ diye düşünüyorsanız da, alacağınız ödül sırtınızın sıvazlanmasından başka bir şey olmuyor.
Eee o zaman? Bu sporu yapanların hepsinin verecek bir cevabı var elbette. İşte biz de özellikle varoşlardaki spor salonlarını gezip, niye bu uğurda kendilerini feda ediyorlar öğrendik. Hakkını teslim etmem gereken bir gerçek de, dolaştığım her spor salonunda en az bir Türkiye, Balkan ya da Akdeniz Oyunları şampiyonuna rastlamamdı.
Vücut Geliştirme Federasyonu Başkanı Eryetiş Kurtaral, ‘‘Bu sporu ciddiye alıp yapanlar daha ziyade varoşlardan çıkıyor. Şampiyon sporcularımızın çoğunun tahsilleri de biraz zayıftır. Zenginler basketbolla daha çok ilgileniyor’’ diyor.
Kurtaral'ın bu sporu yapanlarla ilgili ilginç başka bir tespiti de var: Deniz olan şehirlerde daha çok insan vücut geliştiriyormuş. Bunun sebebini anlamak için IQ'muzun çok yüksek olması gerekmiyor, insanlar gösteriş seviyor. Çoğu genç plajlarda gövde gösterisi yapabilmek için yaz sezonundan birkaç ay önce başlıyor vücut geliştirmeye.
Türkiye'de vücut geliştirme salonlarının sayısı 2 binin üzerinde. Bunlardan sadece yüzde 25'i federasyona bağlı. Yani aslında çoğu ruhsatsız. Kurtaral, buraların Gençlik Spor İl Müdürlüklerinin denetiminde olduğunu ve yeterli denetimler yapılmadığı için bu kadar fazla ruhsatsız salon işletildiğini söylüyor. Vücut geliştirme dalında lisanslı erkek sporcu sayısı 1500, kadınlar ise 110. Bu rakam bundan beş yıl önce erkeklerde 465, kadınlarda ise sadece 8'miş. Tüm Türkiye'deki lisanslı antrenör sayısı 300, hakemler ise 450 kişi.
Bu haberi yaparken gezdiğim bir vücut geliştirme salonunun girişinde çerçeveletilmiş bir yazı asılıydı: İki tür çalışma vardır. Biri haybeden, diğeri harbiden... Bu spor salonlarında haybeden de, harbiden de çalışanlar gördüm ben. Kimi tüm konsantrasyonuyla ağırlık kaldırıyor, kimi de full aksesuvar, bileklikler, saç bantları, parmaksız eldivenler vs. aynada kendilerini süzerek çalışıyordu. Çalışmak dedim de, yine büyük üstad Arnold'un bir spor salonunda gördüğüm özdeyişi aklıma geldi: ‘‘Herkes benim inanılmaz olduğumu sanır, vücut geliştirmedeki yeteneğimin doğuştan olduğunu düşünür. Aslında inanılmaz olan bu lafları söyleyenlerdir. İşin sırrı yanlızca çalışmak, çalışmak ve çalışmak!’’
SENAT BAYRAK (20)
Dikkat çekmek istiyorum. Belki de özenti ve çevreden dışlanmayla başlanıyor bu spora. Bir yandan da egosunu tatmin ediyor. Amaç bu. Çok sıkıcı bir spor aslında. 4-5 ay sonra hep aynı şeyleri yaptığınız için sıkılıyorsunuz. Çok çabuk bıkıp bırakan var. Sabrı olmayan bu işle hiç uğraşmasın. Yakışıklı olduğumdan, kızları etkilemek için ayrıca vücut geliştirmeme gerek yok aslında. Ama popüler olmamda etkisi yok diyemem. Etiler ya da Akmerkez tarafına gittiğiniz zaman dikkat çekiyoruz. Mesela bizim aramızda kol pazularını göstermek büyük marifettir. Dışarda yağmur yağsa da adam kolsuz tişörtle gezer. Bu spora başlayanların çoğu başkalarının vücudunu kıskandığı için yapıyor.
ERKAN PEKTAŞ (31)
Dünya'da Arnold, Türkiye'de Ahmet Enünlü etkilemiştir bizi. Arnold'un hayatını okudum, kasetlerini defalarca seyrettim. Ama bu işi plajda hava atmak için yapan bile var. Yaz sezonu başlamadan iki ay önce gelip, yaza girene kadar sizin gibi olabilir miyim diye soruyorlar.
EKREM VATANSEVER (36)
Eskiden Bulgaristan'da bodyguard'lık yapıyordum. Avrupalı kadınlar böyle vücudu daha çok seviyor, Türk kadınları ‘‘niye bu kadar şişiyorsun’’ diyorlar.
GÖKMEN VATANSEVER (36)
Dikkat çekmek için başladım. İlgi çekici oldum başka da birşey olmadı.
İSMET AKOVA (39)
Arnold’un Conan’ı beni etkiledi
Kaslı vücudum olsun diye kafayı takmıştım. İnsan önce kendini beğenmek ister. Kadınlar aşırı kaslıları sevmiyorlar ama benim oranlarımda bir vücut beğeniliyor. Üniversitedeyken 70 kişilik amfilerde ders yapıyorduk. Bazen yer bulamazdım, fırsat bu fırsat deyip duvara yaslanıp kasılarak dersi dinlerdim. Dar badiler de giyinirdim. Sonra da bir tarafıma kramp girmeden ders bitsin diye beklerdim. Gençken oluyor böyle şeyler. Şimdi bunu aşamamış yaşı da biraz geçmiş erkekleri görüyorum ve ‘‘Allahım ben de böyle sinir mi duruyordum acaba’’ diye düşünüyorum. Arnold'un Conan'ı, Sylvester'in Rambo'su, Weismüller'in Tarzan'ı etkilemiştir bizi.
KEMAL CANPOLAT (26)
Katalogtan vücut beğenenler var
Bu sporu bilmeyenler, kıskananlar bizi kasıntı zannediyorlar. Ben çok zayıftım, kilo almak için başladım. Her sene bir ay ara verip vücudumu dinlendiriyorum. Bir Jaguar düşünün, onu hiç dinlendirmeden kullanırsanız ne kadar iyi bir araba olsada tekler, çalışmaz. O yüzden vücudu dinlendirmek gerekir. Düzgün çalışırsanız altı ayda vücut şekillenmeye başlıyor. Bir sene gibi bir zamanda plaj vücuduna sahip olunabilir. Yeni başlayan insanlarda hava atmak gibi bir eğilim vardır. Onlar bizi lekeliyor zaten. Bu sporu yapanların yüzde 70'i sağlık, yüzde 30'u hava satmak için yapıyor. Çok zayıf olduğum için takım elbise giyemiyordum, tişört giyemiyordum, üstümden düşüyordu. Artık giydiğimi gayet iyi taşıyabiliyorum. Bazen gelenlerin niyetine göre katalogtaki resimleri gösterip,‘‘bak bu altı ayda olur, bu bir senede’’ diyorum.
ETHEM HEREKELİ (22)
Beraber olduğum hiçbir kız vücudumu tasvip etmedi
İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Bu spor varoş sporu değil, tam aksine zengin sporu. Karizması çok fazla diye başladım, beğenilmek istiyordum. Ayrıca sadece vücudunuz değil, kişiliğiniz de gelişiyor bu sporla. Beyin olarak güçleniyorsunuz. Bugüne kadar beraber olduğum hiçbir kız vücudumu tasvip etmedi. Hatta bir önceki kız arkadaşımdan ayrılmama vücudum sebep olmuştu. Reina'da bodyguard’lık yapıyordum bu sezon. Bu pek istediğimiz bir iş değil ama vücut geliştirme için gerekli olan ilaçları almak için bunu yapmak zorundayım. Mesela karizmatik gözükmek için düşük belli pantolonlar giyerim. Plajda vücudumuz yüzünden herkesin gözü bizde oluyor. Öyle bir vücutla bir de kötü yüzersek maskara oluyoruz, çok iyi yüzme bilmek gerekiyor. Vücudun karizmasını taşımak lazım.
Türkiye vücut geliştirmede ikinci oldu. Balkan şampiyonasında dördüncü oldu.
HAKAN GÜMÜŞ (34)
Kollarım güçlensin diye başladım
12 yaşındayken bilek güreşinde hep yeniliyordum. 16 yaşıma girer girmez, kollarım güçlensin diye bu spora başladım. Sonra bir baktım Türkiye, Balkan ve Akdeniz şampiyonu oldum. Boks, tekvando, güreş de yaptım ama vücut geliştirmede karar kıldım. Zenginler bu sporu stres atmak için yapıyor. Biz gönlümüzü vererek. Zenginler daha ziyade atletik olsunlar diye yapıyorlar.
ENGİN ÖZBELGE (21)
Fashion TV seyrederken modelleri gördüm. Benim de öyle vücudum olsun istedim. Yüzücüydüm zaten.
AYDIN BİÇEN (24)
Kadın ayağına yapanlar var
Mahallede vücut geliştiren bir ağabeyimi görünce özendim, ben de başladım. Bu özentim beni Türkiye ve Balkan şampiyonluğuna kadar götürdü. Vücudum ilgi çekiyor ama ne iğrenç diyenler de hiç az değil. Kızlar resimlerimizi yanında taşıyıp, bak ben bununla çıkıyorum deyip hava atıyorlar arkadaşlarına. Kadınlardan tekliflerin gelmesi kaçınılmaz. Bazı arkadaşlarımız maalesef bunları kabul ediyor. Vücut geliştirmeyi zevk için yapan da, kadın ayağına yapan da var. Kadınların en ilgisini çeken yerler popo ve göğüs.
ESİN KOÇ (21)
Bu sayede kız arkadaşım çok oldu
Kızlara karşı etkisi oluyor. Diğer erkeklere karşı daha fazla şansınız oluyor. Nasıl ben vücudu güzel kızları beğeniyorsam, onlar da vücudu güzel erkekleri beğeniyor. İri vücutlulara çok hayvani diyorlar. Vücudum sayesinde çok kız arkadaşım oldu diyebilirim. Eğlenceye gittiğim zaman dar giyiniyorum, diğer erkeklerin yanında daha iyi duruyorum. Dar giyinince kızların dikkatini çekiyorum. Özellikle Etiler civarındaki barlara gidiyorum. Ama aslında sağlık için yapıyorum. Mağazaya gidince elbiseler üstümden düşüyordu, şimdi tekstilcilerin yaptığı kalıba girebiliyorum.
ENGİN GÜVEN (22)
Egoyu şişirmemeli
Spor olsun diye başladım. Vücudumu teşhirden hoşlanamaz oldum. Bakışlardan rahatsız oluyorum. Vücudumdaki bütün negatif enerjiyi bu spor atıyor. Vücudunun güzel olmasını marifet sayan arkadaşlarımız var. Burada önemli olan, bir spor yapmak. Her insan kendine bakılmasını ister ama egoyu şişirmemek lazım. Kız arkadaşlarım beğenmekten ziyade kıskanıyorlar.
FARUK DOĞAN (29)
Adalesini seven az seks yapar
1987'de Türkiye kick boks şampiyonu oldum. O camiadan kimse ilgilenmeyince onlara küstüm ve vücut geliştirmeye başladım. Benim adalelerim kaliteli olduğu için çok çabuk bir yerlere geldim. Vücudum kızların hoşuna gitmiyor. Yazın yine vücut geliştiren başka bir arkadaşımla beraber havuza gittik. Kadının biri arkamızdan ‘‘ayılara bak’’ dedi. Ama kibarlık yapıp ‘goril gibi’ diyenler de var. Bazıları zengin kadın tavlamak için vücut geliştirdiğimizi söylüyor ama bu işi yapan seksten uzak durur. Fazla seks yapmak iyi değildir. Adale gevşer, kendini bırakır.
Genellikle 18-25 yaş arası vücut geliştiriyor
Kasları daha iyi görülsün diye çoğu göğüs ve bacak kıllarını tıraş ediyor.
Özellikle yarışmalara katıldıklarında bronz tenli olmak zorundalar. Çünkü vücut beyaz olunca adaleler iyi gözükmüyor.
Parası olan solaryuma gidiyor, parası olmayan içinde kına olan bir günlük, geçici boyalardan kullanıyor.
Sadece beslenme ve çalışmayla vücut yapan da var. Ama daha ileriye götürmek isteyen ilaç da alıyor.
Beslenme ve salonda çalışmanın aylık maliyeti 150 milyon civarında. İşin içine kas yapıcı ilaçlar girince bu rakam 500 milyona kadar çıkabiliyor.
‘‘Vücut geliştirenler sporu bıraktıktan sonra sönüyorlar’’ diyenlere kızıyorlar. İlaçla vücut geliştirenlerde biraz sönme oluyormuş ama bunun yanında beslenme ve antrenman yaptıkları için vücutları sönmüyormuş. Hava mı basıyoruz ki, bırakınca sönsün diyorlar.
İstanbul'un Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Güngören gibi semtlerinde kolları kas yapmaktan kapanmayan, gençlere rastlıyorsunuz. Arnold'un Conan'ı, Sylvester'in Rambo'su, Weismüller'in Tarzan'ı etkilemiştir bizi, diyen gençlerle.
KASINI SEVEN AZ SEKS YAPAR
Kasları iyi görünsün diye çoğu göğüs ve bacak kıllarını tıraş ediyor. Yarışmalara katılacakları zaman bronzlaşıyorlar. Parası olan solaryuma gidiyor, parası olmayan kınayla karışık boya sürüyor. Aralarında, ‘‘kasını seven az seks yapar’’ diyecek kadar fanatik vücutçular bile var.
Vücut geliştirenler sporu bıraktıktan sonra sönüyorlar diyenlere çok kızıyorlar
Lüks semtlerde ne kadar gözünüze çarpıyor bilmem ama tüm varoş semtlerinde bir vücut geliştirme merakıdır gidiyor. Eskiden buralar karate ve kick boks meraklılarıyla dolup taşarken, uzun bir süredir bu merak yerini vücut geliştirmeye bıraktı. Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Güngören gibi semtleri gezdiğinizde, sokaklarda kolları kas yapmaktan kapanmayan, iri, özellikle badi ile ortalarda dolaşmayı tercih eden gençlere rastlıyorsunuz.
İyi de niye? Bu gençler niye bu konuda azmetmişler? Nihayetinde Arnold Schwarzenegger gibi bir vücuda sahip olmak kolay değil; çok çalışacaksınız, sabırlı olacaksınız, yediğinize içtiğinize dikkat edeceksiniz, eh cebinizden biraz da para çıkacak. Az buz bir bedel ödemiyorsunuz yani.
‘‘Profesyonelce vücut geliştireyim, yarışmalara katılıp para kazanayım’’ diye düşünüyorsanız da, alacağınız ödül sırtınızın sıvazlanmasından başka bir şey olmuyor.
Eee o zaman? Bu sporu yapanların hepsinin verecek bir cevabı var elbette. İşte biz de özellikle varoşlardaki spor salonlarını gezip, niye bu uğurda kendilerini feda ediyorlar öğrendik. Hakkını teslim etmem gereken bir gerçek de, dolaştığım her spor salonunda en az bir Türkiye, Balkan ya da Akdeniz Oyunları şampiyonuna rastlamamdı.
Vücut Geliştirme Federasyonu Başkanı Eryetiş Kurtaral, ‘‘Bu sporu ciddiye alıp yapanlar daha ziyade varoşlardan çıkıyor. Şampiyon sporcularımızın çoğunun tahsilleri de biraz zayıftır. Zenginler basketbolla daha çok ilgileniyor’’ diyor.
Kurtaral'ın bu sporu yapanlarla ilgili ilginç başka bir tespiti de var: Deniz olan şehirlerde daha çok insan vücut geliştiriyormuş. Bunun sebebini anlamak için IQ'muzun çok yüksek olması gerekmiyor, insanlar gösteriş seviyor. Çoğu genç plajlarda gövde gösterisi yapabilmek için yaz sezonundan birkaç ay önce başlıyor vücut geliştirmeye.
Türkiye'de vücut geliştirme salonlarının sayısı 2 binin üzerinde. Bunlardan sadece yüzde 25'i federasyona bağlı. Yani aslında çoğu ruhsatsız. Kurtaral, buraların Gençlik Spor İl Müdürlüklerinin denetiminde olduğunu ve yeterli denetimler yapılmadığı için bu kadar fazla ruhsatsız salon işletildiğini söylüyor. Vücut geliştirme dalında lisanslı erkek sporcu sayısı 1500, kadınlar ise 110. Bu rakam bundan beş yıl önce erkeklerde 465, kadınlarda ise sadece 8'miş. Tüm Türkiye'deki lisanslı antrenör sayısı 300, hakemler ise 450 kişi.
Bu haberi yaparken gezdiğim bir vücut geliştirme salonunun girişinde çerçeveletilmiş bir yazı asılıydı: İki tür çalışma vardır. Biri haybeden, diğeri harbiden... Bu spor salonlarında haybeden de, harbiden de çalışanlar gördüm ben. Kimi tüm konsantrasyonuyla ağırlık kaldırıyor, kimi de full aksesuvar, bileklikler, saç bantları, parmaksız eldivenler vs. aynada kendilerini süzerek çalışıyordu. Çalışmak dedim de, yine büyük üstad Arnold'un bir spor salonunda gördüğüm özdeyişi aklıma geldi: ‘‘Herkes benim inanılmaz olduğumu sanır, vücut geliştirmedeki yeteneğimin doğuştan olduğunu düşünür. Aslında inanılmaz olan bu lafları söyleyenlerdir. İşin sırrı yanlızca çalışmak, çalışmak ve çalışmak!’’
SENAT BAYRAK (20)
Dikkat çekmek istiyorum. Belki de özenti ve çevreden dışlanmayla başlanıyor bu spora. Bir yandan da egosunu tatmin ediyor. Amaç bu. Çok sıkıcı bir spor aslında. 4-5 ay sonra hep aynı şeyleri yaptığınız için sıkılıyorsunuz. Çok çabuk bıkıp bırakan var. Sabrı olmayan bu işle hiç uğraşmasın. Yakışıklı olduğumdan, kızları etkilemek için ayrıca vücut geliştirmeme gerek yok aslında. Ama popüler olmamda etkisi yok diyemem. Etiler ya da Akmerkez tarafına gittiğiniz zaman dikkat çekiyoruz. Mesela bizim aramızda kol pazularını göstermek büyük marifettir. Dışarda yağmur yağsa da adam kolsuz tişörtle gezer. Bu spora başlayanların çoğu başkalarının vücudunu kıskandığı için yapıyor.
ERKAN PEKTAŞ (31)
Dünya'da Arnold, Türkiye'de Ahmet Enünlü etkilemiştir bizi. Arnold'un hayatını okudum, kasetlerini defalarca seyrettim. Ama bu işi plajda hava atmak için yapan bile var. Yaz sezonu başlamadan iki ay önce gelip, yaza girene kadar sizin gibi olabilir miyim diye soruyorlar.
EKREM VATANSEVER (36)
Eskiden Bulgaristan'da bodyguard'lık yapıyordum. Avrupalı kadınlar böyle vücudu daha çok seviyor, Türk kadınları ‘‘niye bu kadar şişiyorsun’’ diyorlar.
GÖKMEN VATANSEVER (36)
Dikkat çekmek için başladım. İlgi çekici oldum başka da birşey olmadı.
İSMET AKOVA (39)
Arnold’un Conan’ı beni etkiledi
Kaslı vücudum olsun diye kafayı takmıştım. İnsan önce kendini beğenmek ister. Kadınlar aşırı kaslıları sevmiyorlar ama benim oranlarımda bir vücut beğeniliyor. Üniversitedeyken 70 kişilik amfilerde ders yapıyorduk. Bazen yer bulamazdım, fırsat bu fırsat deyip duvara yaslanıp kasılarak dersi dinlerdim. Dar badiler de giyinirdim. Sonra da bir tarafıma kramp girmeden ders bitsin diye beklerdim. Gençken oluyor böyle şeyler. Şimdi bunu aşamamış yaşı da biraz geçmiş erkekleri görüyorum ve ‘‘Allahım ben de böyle sinir mi duruyordum acaba’’ diye düşünüyorum. Arnold'un Conan'ı, Sylvester'in Rambo'su, Weismüller'in Tarzan'ı etkilemiştir bizi.
KEMAL CANPOLAT (26)
Katalogtan vücut beğenenler var
Bu sporu bilmeyenler, kıskananlar bizi kasıntı zannediyorlar. Ben çok zayıftım, kilo almak için başladım. Her sene bir ay ara verip vücudumu dinlendiriyorum. Bir Jaguar düşünün, onu hiç dinlendirmeden kullanırsanız ne kadar iyi bir araba olsada tekler, çalışmaz. O yüzden vücudu dinlendirmek gerekir. Düzgün çalışırsanız altı ayda vücut şekillenmeye başlıyor. Bir sene gibi bir zamanda plaj vücuduna sahip olunabilir. Yeni başlayan insanlarda hava atmak gibi bir eğilim vardır. Onlar bizi lekeliyor zaten. Bu sporu yapanların yüzde 70'i sağlık, yüzde 30'u hava satmak için yapıyor. Çok zayıf olduğum için takım elbise giyemiyordum, tişört giyemiyordum, üstümden düşüyordu. Artık giydiğimi gayet iyi taşıyabiliyorum. Bazen gelenlerin niyetine göre katalogtaki resimleri gösterip,‘‘bak bu altı ayda olur, bu bir senede’’ diyorum.
ETHEM HEREKELİ (22)
Beraber olduğum hiçbir kız vücudumu tasvip etmedi
İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Bu spor varoş sporu değil, tam aksine zengin sporu. Karizması çok fazla diye başladım, beğenilmek istiyordum. Ayrıca sadece vücudunuz değil, kişiliğiniz de gelişiyor bu sporla. Beyin olarak güçleniyorsunuz. Bugüne kadar beraber olduğum hiçbir kız vücudumu tasvip etmedi. Hatta bir önceki kız arkadaşımdan ayrılmama vücudum sebep olmuştu. Reina'da bodyguard’lık yapıyordum bu sezon. Bu pek istediğimiz bir iş değil ama vücut geliştirme için gerekli olan ilaçları almak için bunu yapmak zorundayım. Mesela karizmatik gözükmek için düşük belli pantolonlar giyerim. Plajda vücudumuz yüzünden herkesin gözü bizde oluyor. Öyle bir vücutla bir de kötü yüzersek maskara oluyoruz, çok iyi yüzme bilmek gerekiyor. Vücudun karizmasını taşımak lazım.
Türkiye vücut geliştirmede ikinci oldu. Balkan şampiyonasında dördüncü oldu.
HAKAN GÜMÜŞ (34)
Kollarım güçlensin diye başladım
12 yaşındayken bilek güreşinde hep yeniliyordum. 16 yaşıma girer girmez, kollarım güçlensin diye bu spora başladım. Sonra bir baktım Türkiye, Balkan ve Akdeniz şampiyonu oldum. Boks, tekvando, güreş de yaptım ama vücut geliştirmede karar kıldım. Zenginler bu sporu stres atmak için yapıyor. Biz gönlümüzü vererek. Zenginler daha ziyade atletik olsunlar diye yapıyorlar.
ENGİN ÖZBELGE (21)
Fashion TV seyrederken modelleri gördüm. Benim de öyle vücudum olsun istedim. Yüzücüydüm zaten.
AYDIN BİÇEN (24)
Kadın ayağına yapanlar var
Mahallede vücut geliştiren bir ağabeyimi görünce özendim, ben de başladım. Bu özentim beni Türkiye ve Balkan şampiyonluğuna kadar götürdü. Vücudum ilgi çekiyor ama ne iğrenç diyenler de hiç az değil. Kızlar resimlerimizi yanında taşıyıp, bak ben bununla çıkıyorum deyip hava atıyorlar arkadaşlarına. Kadınlardan tekliflerin gelmesi kaçınılmaz. Bazı arkadaşlarımız maalesef bunları kabul ediyor. Vücut geliştirmeyi zevk için yapan da, kadın ayağına yapan da var. Kadınların en ilgisini çeken yerler popo ve göğüs.
ESİN KOÇ (21)
Bu sayede kız arkadaşım çok oldu
Kızlara karşı etkisi oluyor. Diğer erkeklere karşı daha fazla şansınız oluyor. Nasıl ben vücudu güzel kızları beğeniyorsam, onlar da vücudu güzel erkekleri beğeniyor. İri vücutlulara çok hayvani diyorlar. Vücudum sayesinde çok kız arkadaşım oldu diyebilirim. Eğlenceye gittiğim zaman dar giyiniyorum, diğer erkeklerin yanında daha iyi duruyorum. Dar giyinince kızların dikkatini çekiyorum. Özellikle Etiler civarındaki barlara gidiyorum. Ama aslında sağlık için yapıyorum. Mağazaya gidince elbiseler üstümden düşüyordu, şimdi tekstilcilerin yaptığı kalıba girebiliyorum.
ENGİN GÜVEN (22)
Egoyu şişirmemeli
Spor olsun diye başladım. Vücudumu teşhirden hoşlanamaz oldum. Bakışlardan rahatsız oluyorum. Vücudumdaki bütün negatif enerjiyi bu spor atıyor. Vücudunun güzel olmasını marifet sayan arkadaşlarımız var. Burada önemli olan, bir spor yapmak. Her insan kendine bakılmasını ister ama egoyu şişirmemek lazım. Kız arkadaşlarım beğenmekten ziyade kıskanıyorlar.
FARUK DOĞAN (29)
Adalesini seven az seks yapar
1987'de Türkiye kick boks şampiyonu oldum. O camiadan kimse ilgilenmeyince onlara küstüm ve vücut geliştirmeye başladım. Benim adalelerim kaliteli olduğu için çok çabuk bir yerlere geldim. Vücudum kızların hoşuna gitmiyor. Yazın yine vücut geliştiren başka bir arkadaşımla beraber havuza gittik. Kadının biri arkamızdan ‘‘ayılara bak’’ dedi. Ama kibarlık yapıp ‘goril gibi’ diyenler de var. Bazıları zengin kadın tavlamak için vücut geliştirdiğimizi söylüyor ama bu işi yapan seksten uzak durur. Fazla seks yapmak iyi değildir. Adale gevşer, kendini bırakır.
Genellikle 18-25 yaş arası vücut geliştiriyor
Kasları daha iyi görülsün diye çoğu göğüs ve bacak kıllarını tıraş ediyor.
Özellikle yarışmalara katıldıklarında bronz tenli olmak zorundalar. Çünkü vücut beyaz olunca adaleler iyi gözükmüyor.
Parası olan solaryuma gidiyor, parası olmayan içinde kına olan bir günlük, geçici boyalardan kullanıyor.
Sadece beslenme ve çalışmayla vücut yapan da var. Ama daha ileriye götürmek isteyen ilaç da alıyor.
Beslenme ve salonda çalışmanın aylık maliyeti 150 milyon civarında. İşin içine kas yapıcı ilaçlar girince bu rakam 500 milyona kadar çıkabiliyor.
‘‘Vücut geliştirenler sporu bıraktıktan sonra sönüyorlar’’ diyenlere kızıyorlar. İlaçla vücut geliştirenlerde biraz sönme oluyormuş ama bunun yanında beslenme ve antrenman yaptıkları için vücutları sönmüyormuş. Hava mı basıyoruz ki, bırakınca sönsün diyorlar.