Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2002 17:42
İnsan 40 km yükseklikten yere atlanacak ve ses duvarını geçme denemesi yapılacak... Güneş kavuruyor ama gökyüzü iyice kararmış. Uzay giysisi içindeki Joe Kittinger’in alnındaki ter inci taneleri gibi dökülüyor.
Kittinger dev bir balonla bir buçuk saat içinde 31 000 metreyiyi geride bırakmış. Sabrı tükenmiş durumda sepetin içine çömelmiş bekliyor. ‘Üzerimde en korkunç gökyüzü var’ diye bildiriyor az sonra telsizden. ‘İnsanoğlu belki uzayda yaşamak istiyor ama bunu asla başaramayacak.’
Ve merkezden atlama emri geliyor. ‘Tanrı yardımcım olsun’ dualarından sonra serüvenci kendisini boşluğa bırakıyor.
Bir jumbo jetin hızıyla tam dört buçuk dakika bulutlar üzerinde uçtuktan sonra karanlık atmosfer hızını neredeyse otoban limitine düşürüyor. Paraşütü açılıyor ve New Meksiko’daki bir çöle iniyor.
16 Ağustos 1960 yılında gerçekleştirilen bu atlayış Kittinger’i Life dergisinin kapağına taşımış ve uzayı fethetme yarışında olan Amerika’nın kahramanı ilan edilmesine yol açmıştı.
Ne var ki bilim bu konuda pek fazla açıklama getiremedi. Çünkü o tarihte yaşananlara yalnızca gökyüzü şahit olmuştu. Kittinger iddia ettiği gibi gerçekten de ses duvarını paraşütsüz mü geçmişti?
Dört cesur aday
Ölçüm verileri ses hızının hemen altında kaldığını gösteriyor. Hız bu yükseklikte yaklaşık olarak 1100km/h civarındadır. Askeri bir proje çerçevesinde bağımsız izleyici olmaksızın gerçekleştiğinden rekor hiçbir zaman resmi olarak kabul edilmedi.
Peki uzay giysisi içindeki bir astronot gerçekten de ses duvarını deldiğinde neler yaşar? Hava çalkantısında savrulur mu? Kalp ve sinirler bu tür baskılara ne tür tepkiler verir?
İşte bu soruların yanıtlanabilmesi için Kittinger’in denemesi tekrarlanacak. Dünyanın en yüksek paraşüt atlayışına aynı anda dört cesur paraşütçü aday oldu:
Astronotlara yönelik bir kurtarma sistemi geliştirmek isteyen Michael Fournier, araştırmalarına Fransız ordusunda başlamıştı. Fakat proje bir süre sonra iptal edilmişti. Fournier bunun üzerinde varını yoğunu satmış ve o zamandan bu yana kendi olanaklarıyla yoluna devam ediyor.
Amerikalı pilot ve amatör paraşütçü Chery Stearns, Fournier’ın en yakın rakibi. Stearns, 14 000 atlayışta 30 rekora sahip olmakla övünüyor.
Avustralyalı madenci Rodd Millner, kendi rekor denemesini ‘Space Jump’ olarak tanımlıyor. Uzay atlayışı, özel bir jetteki kameraman ekibi tarafından çekilecek. Ayrıca bir de bilgisayar oyunu var planda.
En yeni ve belki de en şanslı aday İspanyol paraşütçü Miguel Angel Garcia. Serüvenci en geç önümüzdeki kış Uzay araştırma kuruluşu Inta ve Özel Barselona Üniversitesi’nin de desteğiyle bir stratosfer uçuşu deneyecek. Proje ‘İcaro’ adını riskli bir denemeden almış: Efsane uzay aracı ‘İkarus’ güneşe çok fazla yaklaştığında düşmüştü.
Uçlarda bilim
Serüvenciler araştırma alanlarını ‘Uçlarda bilim’ olarak adlandırıyor. Sonsuz boşlukta araştırma, cesaret ve gösteri arasında yaşanan bilimsel bir oyun olarak da tanımlanabilir bu aslında. Kittinger’in ardılları kendilerini aynı zamanda, uzaydaki yaşamı daha güvenirli hale getirecek test mankenleri olarak da görüyor.
Sonuçta 40 km yükseklikte yani stratosferin üst sınırında neredeyse uzay yolculuğunda karşılaşılan koşullar hüküm sürer; her ne kadar gerçek uzay koşulları 100km’lik yükseklikten itibaren geçerli olsa bile. Uzay giysisi olmadan eklemler şiddetli ağrılarla şişebilir ve kilolarca ağırlıktaki özel iç çamaşırını giymeyenler donabilirler. Dahası oksijen maskesi olmaksızın önce bilinçlerini daha sonra da yaşamlarını yitirebilirler.
Hesaplara göre yaklaşık bir dakikalık serbest atlayışın ardından ses duvarını geçebileceklerini tahmin eden serüvenciler, saatte 1800km’lik yol alabilecekler.
Ancak insanın ses duvarını hissedip hissetmediği henüz belirsiz. Çünkü 40km yükseklikteki hava o kadar hafif ki bu durum sesötesi bir uçuşun bile ancak 200km/h bir hızla hissedilmesine yol açabilir.
Ve jetlerde olduğu gibi bir patlama sesi de beklenmemeli. Sonuçta insan bedeni oldukça küçük ve hafif, dolayısıyla da havadaki basınç dalgası düşük kalır. Ayrıca büyük bir gürültüyle sıkıştırılan türbin gürültüsü de yok: Yani sonuçta stratosfer paraşütçüleri ‘Tanrım beni koru’ gibilerinden kısık mırıltılar dışında son derece sessiz hareket ederler.