Uzayda 4 Temmuz’da ilk planlı büyük vuruş gerçekleşiyor

Güncelleme Tarihi:

Uzayda 4 Temmuz’da ilk planlı büyük vuruş gerçekleşiyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2005 23:00

İnsanoğlu uzayda bir ilki daha gerçekleştirmenin aşamasında: NASA, ocak ayında uzaya fırlattığı, masa büyüklüğündeki "Deep Impact-Derin Vuruş" aracını, saniyede 37 bin km hızla Temple 1 kuyrukluyıldızına gülle gibi çarptıracak. Kuyrukluyıldız üzerinde 100 metre derinliğinde bir kraterin açılması bekleniyor.

Uzayda insanoğlu bir bir ilki daha gerçekleştiriyor. Amerikan uzay ajansı NASA, masa büyüklüğünde bir uzay aracını planlı olarak Tempel 1 isimli kuyrukluyıldıza çarptıracak. NASA, "Impactor" adını verdiği özel bir aracı saatte 37.000km’lik bir hızla, Temple 1 kuyrukluyıldızına çarptıracak; impaktörün "gülle"gibi kuyrukluyıldızın 28 m kadar derinine ulaşarak, 100m çapında bir krater açması bekleniyor. NASA’nın amacı, kuyrukluyıldızın iç yapısı hakkında ayrıntılı bilgi edinmek..

İmpaktörü uzaya taşıyan Spacecraft uzay aracı ise güvenli bir mesafeden çarpışmayı "seyredecek", yani bütün olayı fotoğraflayacak ve aldığı bilgileri NASA merkezine iletecek. Ayrıca kuyrukluyıldıza çarpacak olan İmpaktör’de de kamera var, çarpışma anına kadar çektiği bütün fotoğrafları dünyaya gönderecek..

Güneş sistemimizin içindeki yörüngesinde 5,5 yılda bir uçarak döngüsünü tamamlayan kuyrukluyıldız Tempel 1’in hızı saatte 37 bin km.

Dünya tehlikede değil

Çarpışma, kuyrukluyıldızın yolunu ve yörüngesini değiştirmeyecek..

Ancak, İmpaktör’ün çarpması ile kuyrukluyıldızın hızı 0.0001 milimetre saniye değişecek.

Bu çarpışmanın sonunda bir küçük krater açılabilir, Kuyrukluyıldızın çekirdeğinde. Zaten bu da isteniyor, çünkü çekirdeğinde hangi maddelerin olduğu merak ediliyor. Bu konuda bilim adamlarının tahminden fazla bilgisi yok.

Kıyaslama yapmanız için: Kuyrukluyıldıza çarpacak olan İmpaktör bir metre genişliğinde, kuyrukluyıldız ise New York’un Manhatten adasının yarısı büyükülğünde.

Hız kıyaslaması için: Kuyrukluyıldızın saatte 37 bin km’ye varan hızı ile, örneğin Newyork’tan Los Angelese 6,5 dakikada ulaşılabilir.

Tempel-1 kuyruklu yıldızı dünyaya çarpabilir mi? Hayır, bugüne kadar yapılan hesaplara göre, Tempel-1’in yörüngesi, görünebilecek gelecekte dünya için bir tehlike oluşturmuyor.

Uzayda bir ilk

NASA’nın bu çarpışma planı başarılı olursa uzayda bir ilk gerçekleşecek ve büyük bir olay olarak kabul edilecek. Çünkü bugüne kadar hiçbir uzay aracı bir kuyrukluyıldızın yüzeyine dokunamadı.

1986 yılında Halley kuyrukluyıldızına ve 2001’de Borelli yıldızına yapılan yolculuklar sırasında uzay araçları bunların yanlarından geçmekle yetinmişlerdi.

Nasa, son misyonuyla iddialı bir hedef peşinde. İlk kez bir kuyrukluyıldız çekirdeğinin incelenmesi sayesinde evrenin oluşumuyla ilgili bilgiler elde edilecek.

Bilim adamları, kuyrukluyıldız çekirdeklerinin en az güneş sistemi kadar eski olduğunu düşünüyor. Kuyrukluyıldız çekirdekleri 4,5 milyar yıllık gaz, buz ve tozdan oluşuyorlar.

Ancak çekirdeklerin kesin bileşimi ve yapısı henüz bilinmiyor.

12 Ocak’ta fırlatıldı

"Delta II" tipindeki taşıyıcı roket, 6 ay kadar önce, 12 Ocakta, Cape Canaveral uzay istasyonundan fırlatılan ve "Deep-Impact"ı taşıyan Spacecraft, Pazartesi günü kuyrukluyıldız Tapınak 1’e çok yakınlaşacak. Güvenli bir mesafeye kadar gelecek ve daha çok yakınlaşmayacak.

Bir volkswagen büyüklüğündeki Ana gemi Spacecraft, çarpışmadan 24 saat önce, 372 kilo ağırlığındaki "Impactor’u" fırlatmaya hazırlanacak. Büyük ölçüde bakırdan üretilen ve içinde bilgisayar yazılımlarıyla donatılı cihazlar bulunan İmpaktör, sadece bir metrekare, yani bir masa büyüklüğünde.

Ana gemiden serbest kaldıktan sonra, kendi kendine kuyrukluyıldızın yörüngesine hareket edecek, ana gemi ise 500km uzaklıklı güvenli bir mesafeden uçarak, olayı izleyecek ve görüntüleyecek.

Gülle gibi vuracak

Ve 4 Temmuz günü "Deep-Impact"ı gülle gibi kuyrukluyıldıza yol alarak büyük "çarpışma" gerçekleşecek.

"Impactor" çarpışma anını dahili bir kamerayla görüntüleyecek. Tabii, ancak çarpışma anına kadar çalışacak kamera.

"Bu kamera kuyrukluyıldız yüzeyinden en iyi görüntüleri alacak", diyor Nasa misyonunu yöneten bilim adamlarından Mike A’Hearn.

Fotoğraflarda 20 santimlik detayların bile görülmesi bekleniyor.

İmpaktörün merceği çarpışma sırasında kuyrukluyıldız tozundan zarar görecek olsa bile, bilim adamları en azından 3m’lik detayların görüntülenebileceğini umuyor. Ayrıca ana gemi Spacecraft da fotoğraf ve enfraruj görüntüler alacak.

Ana gemi, çarpışmadan dört hafta sonra görevini tamamlayarak Güneşin etrafındaki güvenli bir yörüngeye ya da diğer bir kuyrukluyıldıza doğru uçacak.

"Impactor"ın kuyrukluyıldızla çarpışması, Yeni Zelanda’dan, Arizona’ya kadar geniş bir bölgede izlenebilecek kadar şiddetli olacak. Çarpışma dünyada bazı bölgelerden görülebilecek ve bazı durumlarda teleskoplarla izlenebilir..

Bilim adamları yine de kuyrukluyıldızın yörüngesinden çıkmasına ihtimal vermiyorlar. (ayrıntılar: www.nasa.gov/mission_pages/deepimpact/)

Kilometre taşları

Uzay aracı çarpışma için 173 gün yolculuk yaptı ve 431 milyon km yol katetti.

Altı yılda planlanan "Deep Impact", Nasa’ya 330 milyon dolara mal oldu.

Proje ekibinde 250 bilim adamı, mühendis, yönetici ve eğitici var.

Proje NASA’nın liderliğinde Maryland üniversitesi, Kaliorniya Teknoloji Enstitüsü (MIT) J.P. laboratuvarıları ve ayrıca özel ibr şirketce ortaklaşa üretildi.

Proje Mayıs 2000 de, bütün gerekli olan sistemler belirlenmesi süreci ile başladı.

Mart 2001’de ilk tasarım araştırmaları yapıldı.

NASA Ocak 2002’de uzay aracının tasarımı hakkında ilk çalışmalar yoğunlaşmaya başladı ve üretim için bütün detayları belirledi,

Ocak 2005’te uzay aracı Kennedy uzay merkezinden fırlatıldı.

Çarpışmadan sonra, Ağustos 05’te görev bitmiş, bu arada alınan görüntüler dünyaya gönderilmiş ve her iki araçtan da bütün veriler alınmış olacak.

Nisan 2006 projenin sonu. Verilerin analizi, tartışması.

Deep impakt verileri, bundan sonrası için yeni projelere yol gösterecek.

Araçlar nasıl çalışıyor

İki araçta da optik görüntüleme ve kızıl ötesi ışık sistemleri var. Dünyaya X band radyo antenleri ile bağlantılı ve bu amaç için bütün teknik donatımlara sahipler.

Spacecraft’ta gerekli bütün cihazlar bulunuyor ve üstelik impaktörü taşıyor. Her ikisi de kuyrukluyıldızı ve çarpışma sırasında açılacak krateri görüntüleyecek optik sistemlere sahipler ve 8 giga hertz gücünde X bant radyo antenleri kullanıyorlar.

Dünya üzerindeki istasyonlarda bilim insanları sürekli olarak her ikisiyle bağlantı halindeler aynı anda impaktörü de dinliyorlar.

NASA’nın deniz uzay ağına bağlı 34 metrelik antenle iletişim içindeler..

Karşılaşma ve çarpışma anında kısa bir an, alınan verilerin sesinde bir yükseliş olacak.. Bu nedenle dünya üzerindeki farklı antenler devreye girecek..

4,5 milyar yıllık

Kuyrukluyıldızlar, Güneş Sisteminin evrimi ve oluşumu ile ilgili bilgiler taşıyorlar. Esas olarak, buz, gaz ve tozdan oluşmaktalar, 4,5 milyar yıl önce oluştukları tahmin ediliyor. Deep Impact projesi kuyrukluyıldızın yüzeyini ve içindeki gizleri ortaya çıkartacak ilk uzay projesi.

Tempel-1 kuyrukluyıldızı 1867 yılında astronom Ernst Tempel tarafından keşfedildi. İç güneş sisteminde, bir anlamda da Dünyanın etrafında her 5,5 yılda dönüşünü tamamlıyor.

İki nedenden dolayı dünyamızdan kuyrukluyıldızlar görünebilmektedir: Uzayda yörüngelerinden doolaşırken, içerdikleri toz, Güneş ışığını yansıtıyor ve biz de kuyruktaki tozları bu ışık yansıması ile görebiliyoruz. İkincisi, kuyrukluyıldızlardaki bazı gazlar floresanslı bir ışık görüntüsü veriyor.

Kuyrukluyıldızların kimi zaman içinde sessiz de olabilirler.

Bilim adamlarının kuyrukluyıldızlarla ilgili merak ettikleri bir konu da şu: İçlerindeki gazı ve tozu dışarıya mı atıyor, yoksa bu gfaz ve toz kendi içlerinde bir devridaim mi yapıyor. Ayrıca kuyrukluyıldızların iç kısımları yüzeylerinden ne kadar farklı?

Kuyrukluyıldızların yapıları hakkında somut ve kesin bilgi yok elimizde.

Araştırmaların önemi

Kuyrukluyıldızların dünyamız açısından önemi büyük. Özellikle içerdikleri maddeler açısından, Güneş Sistemi’nin ve dünyamızın evrimi sırasında eski zamanlara ait maddeler taşımaktadır.

Ayrıca kuyrukluyıldızların dünyamıza ve diğer güneş sistemi gezegenlerine çarpmaları açısından da tarihsel bir role sahipler. Bazı bilim adamları kuyrukluyıldızların dünyamızın eksi dönemlerine ait su ve organik moleküllerin varyantlarına sahip olabileceği düşüncesindeler.

Dünyadan geçmişyıllarda izlediğimiz en meşhürlardan Halley kuyrukluyıldızı adını İngiliz Astronom Halley’den almıştı. 1682 yılında kuyrukluyıldızı ilk kez gözlemleyen astronom, yörüngesini hesaplayarak Halley’in 76 yılda bir geri döndüğünü bulmuştur. 1758, 1874, 1910 ve son olarak da 1986 yılında görünen kuyrukluyıldız 2061 yılında tekrar izlenebilecek.

Kuyrukluyıldızların, tıpkı gökötaşları gibi, dünyamıza çarpma olasılıkları var. Bu nedenle kuyrukluyıldızmar çok yakından izlenmeye çalışılmaktadır. Bir teoriye göre 1908 yılında Sibirya’ya çarpan bir kuyrukluyıldız olabilir deniyor.

Kuyrukluyıldız kaynağı

Dünyamıza sık sık çeşitli kuyrukluyıldızlar ziyaret ediyor. NEAT olarak bilinen kuyrukluyıldızın Mayıs 2004 tarihinde geldi ve fotoğrafları çekildi. Dürbünle veya küçük bir teleskopla gökyüzünde izlendi. Kuyrukluyıldız 24 Ağustos 2001 tarihinde NASA’nın "Dünyaya Yakın Asteroitleri Gözleme Sistemi"yle bulunmuştu.

Uzayın yaklaşık 14 trilyon kilometre derinliklerine uzanan ve henüz olgunlaşmamış kuyrukluyıldızlardan oluşan dev bir küre olan Oort Bulutu bulunuyor ve bu oluşum tüm güneş sistemini çevreliyor. Bu bulutun, gezegenleri de oluşturan maddenin kusursuza yakın örnekleri olan, toz ve uçucu gazlardan oluşan trilyonlarca kütle içerdiğine inanılıyor.

Güneşin yörüngesini 200 yılı aşkın bir sürede kat eden kuyrukluyıldızların izlediği garip yolu açıklamaya çalışırken, Oort Bulutunun varlığına 1950 yılında ilk kez dikkat çeken kişi Jan Hendrik Oort adlı Hollandalı uzaybilimci oldu.

Zamanla geçmekte olan yıldızların çekim gücüyle cisimlerin yörüngeleri değişime uğruyor.

NASA 2003 ve 2006 yıllarında en az iki kuyrukluyıldızı yakından incelemesi tasarlanan Contour ("Comet Nucleus Tour"un kısaltılmışı) adlı uzay gemisi uzaya gönderildi, ancak aracın kaybolmuş olabileceğinden korkuyor.

3 Temmuz’da dünyanın yörüngesine fırlatılan Contour uzay gemisinin 15 Ağustos’taki roket yanması sonucunda, biri çok eski öteki nispeten yeni olan, Encke ve Schwassmann-Wachmann 3 adlı kuyrukluyıldızların yörüngesine girmiş olabileceği düşünülüyor.

Rosetta yolda

2003 tarihinde uzaya fırlatılan Rosetta aracı da bir Kuyrukluyıldız sondası.. Üç tonluk uydunun 2014 yılında Tschurjurnow-Gerasimenko kuyrukluyıldızına ulaşması bekleniyor. saatte 37.000 km hızla gidiyor.

Rosetta 2014 yılında kuyrukluyıldıza ulaşarak "Philae" enstrümanını bırakacak. Bilim adamları kuyrukluyıldız araştırmalarıyla gezegen sisteminin 4,6 milyar yıl önceki gelişimiyle ve kuyrukluyıldız çarpışmalarının dünyadaki yaşamın oluşumunda ne derece etkili olduğuyla ilgili bilgiler edinmeyi umuyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!