Uyanış

Maçın henüz dördüncü dakikası oynanıyordu. Galatasaray'ın sahaya uyku ilacı almış bir manga gibi çıktığını birkaç dakika içinde saptayan Antalyalılar, çekine korka Galatasaray kalesine geldiler. Bülent Korkmaz önündeki yürüyen Filipescu'ya güvenerek kademede bekledi. Ancak Julian Filipescu topu ofsayt diye bıraktı, kalecinin de hatalı çıkışı soğuk duşu getirdi. Bu soğuk duş, ne yazık ki, Galatasaray'ı uyandırmaya yetmeyecekti.

G.Saray'ın uyanışı, maçın başından beri sahada uyur gezer gibi dolaşanların başında gelen Hakan Şükür'ün olağanüstü çabasıyla gerçekleşti. Hagi'nin attığı korner sırasında ceza sahasının dışında dolaşan Hakan Şükür, korner atılacağı anda bütün defansı aldatarak fırladı ve altıpas köşesine hayalet gibi indi. Top ve Hakan Şükür en üst noktada buluştukları sırada golün adı belli olmuştu. İşte o dakikadan itibaren G.Saray, G.Saray olduğunu hatırladı. Gheorge Hagi dışında futbolu unutmuş görünen sarı kırmızı formalı oyuncular, başta Tugay Kerimoğlu olmak üzere canlandılar. Amansız bir baskıyla Antalya’yı adeta boğdular, perişan ettiler.

G.Saray'da kaptan Bülent Korkmaz muhteşem bir mücadele örneği sergiledi. Okan Buruk, Gheorge Popescu ve Hakan Şükür de maçın kahramanlarıydılar. Ama asıl kahraman son zamanlarda görmediğim güzellikte maçı yöneten, futbola izin veren ve pozisyonların her an yanında bitiveren hakem Sadık İlhan'dı. Ve bir de tribünlerin bir kenarına sıkışmış oldukları halde, bütün stadı havai fişekler ve Cim-Bom-Bom tezahüratı ile inleten bir avuç G.Saray seyircisi. Onlar, alınlarından öpülecek insanlardılar.