A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2007 11:42
Bilardonun usta ismi Semih Saygıner, hedefinin Türkiye'ye yeni şampiyonluklar getirmek ve ileride yeni şampiyonlar yetiştirmek olduğunu söyledi.
Avrupa ve dünya şampiyonlukları bulunan Semih Saygıner, 14 yaşında anne ve babasını kaybettiğini, hasret kaldığı sevgiyi 16 yaşında başladığı bilardoda bulduğunu söyledi. Istakayı ilk eline aldığında herkesin kendisine, “Hani bilmiyordun” dediğini, bunun üzerine yeteneğini keşfettiğini belirtti.
”En iyi” olabilmek için günde 5-6 saat antrenman yaptığını dile getiren Saygıner, çabalarının karşılığında Avrupa ve Dünya şampiyonlukları kazandığını söyledi. Şu anda dünya bilardosunda kendi buluşu olan 40'ın üzerinde vuruş tekniği olduğunu, dünyanın önemli şampiyonlarını yenme başarısını gösterdiğini ifade eden Saygıner, bunun sonucu Türk bilardosunun yükselişe geçtiğini, şu anda dünyanın en iyi 25 bilardocusu arasında kendisiyle birlikte 3 Türk bilardocunun daha bulunduğunu anlattı.
Saygıner, Türkiye'de başarıların, “Bu işi yaparak 10 milyon dolar kazanabiliyor musun” şeklinde para ile kıyaslandığının altını çizerek, “Bu sporu ünlü bir insan olmak, çok para kazanmak için yapmıyorum. Öncelikli hedefim işimi iyi yapmak ve başarılı olmaktı. Bunu da başardığımı düşünüyorum” dedi.
DÜNYA KUPASININ KIRILMASI
1994 yılında Tayfun Taşdemir ile birlikte kazandıkları dünya kupasının havaalanında kırıldığını anımsatan Saygıner, bunun elde ettikleri başarıdan daha fazla
haber haline getirildiğini söyledi.
Saygıner, organizasyonu düzenleyenlerden yeni bir kupa istediklerini ve önümüzdeki günlerde bu kupanın Türkiye'ye gönderileceğine değinerek, “O, Türk Milli Takımı olarak kazandığımız ilk kupaydı, ama valizde kırıldı. Kupanın kırılması, başarımızdan daha fazla gündeme geldi ve haber haline getirildi” dedi.
“ŞAMPİYONLAR YETİŞTİRECEĞİM”Daha uzun süre bu sporu yapmaya devam edeceğini ifade eden Saygıner, daha sonra antrenörlük yapacağını vurguladı. Saygıner, tüm enerjisini Türk bilardosunu daha ileriye taşımak için harcayacağını anlatarak, şunları söyledi:
“Aktif bir sporcu olarak aynı zamanda antrenörlük yapmam zor, ama ileride bunu da yapacağım. Ben zor olanı yaptım ve kendi kendimi yetiştirdim. Sıradışı bir kariyerim var. Antrenörlüğe başladığımda bayanlarda, yıldızlarda ve gençlerde çok sayıda sporcu yetiştirmeyi hedefliyorum. Yabancı antrenör getirmeye gerek yok, ben buradayım. Bu onuru kimseye kaptırmam.”