Fenerbahçe'nin eski milli futbolcusu ve eski teknik direktörü Oğuz Çetin, Galatasaray'ın eski milli futbolcuları Okan Buruk ve Ergün Penbe ile sarı-kırmızılıların Boşnak eski futbolcusu Tarık Hodzic, geçmişteki derbi deneyimlerini ve pazar günkü derbiye ilişkin görüşlerini paylaştılar.
"EMENIKE ISRARI..."
Oğuz Çetin, Fenerbahçe'nin derbi maçta en büyük sorununun, teknik direktör İsmail Kartal'ın Emenike ısrarı olduğunu söyledi. Çetin, Fenerbahçe'nin oturmuş bir kadrosu olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Fenerbahçe cephesinde en büyük sorun, İsmail hocanın Emenike ısrarı takımdaki uyumu bozdu. Emenike bana göre bir takım oyuncusu değil. Bireysel özellikleri var, çok güçlü, rakibi yıpratabilen bir oyuncu ama yanındakilerle oynamayı bilmiyor, beceremiyor. Onun bu uyumsuzluğu Sow ve Kuyt'ı direkt etkiliyor. İsmail hocanın Galatasaray'ı yenme şansı yine çok yüksek ama bu uyumsuzluğu da göz önüne almamız gerekiyor."
Derbi öncesi iki teknik adamın psikolojisinin çok farklı olduğunu kaydeden Oğuz Çetin, İsmail Kartal'ın son 3-4 haftadır birtakım stresler yaşadığını savunarak, "İsmail hocanın kariyeri için bu maç çok önemli. Böylesine önemli bir maça çıkarken, farklı bir İsmail hoca görürüz ümidini taşıyorum" ifadelerini kullandı.
Oğuz Çetin, Sow'un forvet oynadığı zaman daha etkili olduğunu, ayrıca sarı-lacivertilerin rakibe baskı kuran, top tutabilen Mehmet Topal, Emre Belözoğlu ve Meireles'ten oluşan orta saha üçlüsünün iyi olduğunu kaydetti. Bu üçlünün önünde Sow, Emenike, Kuyt üçlüsünün oynamasının sıkıntı yarattığını aktaran Çetin, şöyle devam etti: "İsmail hocanın da bunları çok iyi düşünüp, 11'i oluşturması gerekiyor. İlk 11 tercihlerini doğru yapmadığınızda sıkıntılar başlıyor. Akhisar Belediyespor maçında da Diego'nun düşünülmemesi her şeyi bambaşka hale getirdi. İsmail hoca için bu derbi maçı çok stresli, baskı altında geçecek. Daha sakin, soğukkanlı olup, doğru bir 11 ile başlarsa bir sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum."
"DÜRÜST VE ALBAYRAK'IN VERDİĞİ DESTEK..."
Oğuz Çetin, Galatasaray'ın çok üstün fiziksel performans göstermemesine rağmen Hamza Hamzaoğlu'nun teknik direktörlüğe gelişinin ardından çok ciddi yol aldığını, avantajlı konuma geldiğini dile getirdi. Hamzaoğlu'nun stresini kamuoyuna ve takımına yansıtmamak için elinden geleni yaptığını aktaran Çetin, yöneticiler Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak'ın verdiği desteğin Hamzaoğlu'nu rahatlattığını belirtti.
Bugüne kadar başarılı da olsa Galatasaray'da ciddi sorunlar olduğunu vurgulayan Çetin, şöyle devam etti: "Hamza hoca, Semih yoksa Koray ve Olcan'ı oynatmayı düşünüyor. Galatasaray'ın en zayıf, en fazla açık verebilecek iki pozisyonu. Bunun yanında Melo'nun olmamasından dolayı Hamit ve Selçuk'u oynatıyor. Hamit takım oyununu oynamaya çalışan, topu az kaybeden bir oyuncu ama o mevkinin ilk planda beklenen oyuncusu değil. Orada Hamit ve Selçuk daha zayıf kalabilirler. Önde oynayan Sneijder ve Burak Yılmaz müthişler. Sneijder'in performansı tamamen takımına, yanında oynadığı oyunculara bağlı. Yasin ona müthiş destek veriyor. Ofansif olarak Olcan ve Yasin oynadığında ilerde top tutabildiklerinde eğer Sneijder rakip kaleye yakın bölgelerde ise o müthiş özelliklerini kullanabiliyor. Her zaman Sneijder Fenerbahçe açısından tehlikeli bir oyuncu ama bu maçta o da çok öne çıkacak ve tehlikeli olacak alanlara ne derece gelebilecek büyük bir soru işareti. Burak tamamen gole oynayan, defans arkasına iyi koşular yapan bir oyuncu, en büyük tehlike Burak."
Derbilerde en önemli konunun maçları 11 kişi tamamlamak olduğuna da dikkati çeken Oğuz Çetin, "Kadıköy'de maçı 11 kişi bitirmek Galatasaray için hep zor olmuştur. Fenerbahçe öne geçerse Galatasaraylı oyuncuların tepkileri nasıl olacak, maçı 11 kişi tamamlayabilecekler mi? Fenerbahçe normal oyununu oynarsa avantajlı. Galatasaray bugüne kadar Hamza hoca ile yenilmedi, Fenerbahçe'ye yenilirlerse ciddi travma yaşayacaklardır. Onlar Kadıköy'e yenilmemek için geleceklerdir. Bu da onlar için dezavantaj" şeklinde sözlerini tamamladı.
BURUK: STRESİ YENEN...
Gaziantepspor Teknik Direktörü Okan Buruk, derbiye ilişkin "Stresi yenen, duygularına kendini kaptırmayıp işini yapan takım bu maçları kazanıyor" değerlendirmesini yaptı. Uzun yıllar Galatasaray forması giyen Okan Buruk, derbinin ligin önemli maçlarından biri olduğunu belirterek, "Dünyada belki seyredilen bir derbi değil ama Türkiye için önemli. İki takımın da şansı yüksek. Bizim için hafta sonu önemli bir maçımız var elbette bu maç derbiden daha önemli" diye konuştu.
Zevkle izlenecek bir karşılaşma olacağını iki takımın da kazanmak isteyen bir oyun yapısı bulunduğunu dile getiren Buruk, şunları değerlendirmede bulundu: "Yıllardır 'olay olmasın, temiz maç olsun zevkli bir maç olsun futbolun dışındaki faktörler futbolun önüne geçmesin' dedik. İnşallah öyle bir maç olur. Bu tür maçlarda duygular farklı oluyor. İki takım için de çok önemli bir karşılaşma, hafta başından beri herkes bu maça hazırlanılıyor. En iyisini yapmak için çalışacaklar, iki takım için de stresli maç olacak. Oyuncular en maksimumunu verip, en fazla konsantrasyonu sağlamaya çalışacak. Böyle maçlara belki oyuncuları hazırlamaya bile gerek yok, kendileri hazırlanacaktır. İnşallah güzel ligimize yakışan bir maç olur ve
futbol dışı faktörler futbolun önüne geçmez."
Okan Buruk, Galatasaray'ın sarı-lacivertli rakibi ile arasındaki puan farkını 7'ye çıkarmasının Fenerbahçe için şampiyonluktan kopma anlamına gelmeyeceğini belirterek, "Kazanıp kazanmamak çok önemli ama ligin kalan bölümünde çok fazla puan kayıpları olacaktır. Bu karşılaşmadan sonra 11 maç kalacak, iki takım için de daha çok erken" dedi.
Avrupa'da ligde çok büyük maçlar oynadığını hatırlatan Buruk, sözlerini şöyle tamamladı: "O zamanların üzerinden çok sene geçti. Her maça olduğu gibi hazırlanıyorduk. Bazı maçlar çok fark etmiyor. Üst üste haftada 3 maç oynadığı için bu tür karşılaşmalara futbolcu kendini hazırlıyor, futbolcu için çok fazla bir şey yapmaya gerek kalmıyor. Taraftar da haftalar öncesinden sizi hazırlıyor. Stresi yenen, duygularına kendini kaptırmayıp işini yapan takım bu maçları kazanıyor."
ERGÜN PENBE: G.SARAY AVANTAJLI
Galatasaray formasıyla birçok önemli başarı kazanan eski milli futbolcu Ergün Penbe, derbi maçta 15 yılı aşkın süredir devam eden Kadıköy'de kazanma hasretinin sona erebileceğine inandığını söyledi. Sarı-kırmızılı ekipte forma giydiği 13 sezonda, UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupa şampiyonluklarının yanı sıra 6 da lig şampiyonluğu yaşayan Ergün Penbe, 15 yılı aşkın süredir Fenerbahçe deplasmanında kazanamayan Galatasaray'ın bu kez Kadıköy'e psikolojik üstünlükle gideceğini kaydetti.
Fenerbahçe'yi Kadıköy'de en son 22 Aralık 1999'daki lig maçında 2-1 yendiklerini hatırlatan Ergün, şu ifadeleri kullandı: "Fenerbahçe'ye karşı 15 yılı aşkın bir zamandan sonra bir kazanma fırsatı geldi diye düşünüyorum. Kadıköy'e gidildiğinde Galatasaray'ın psikolojik seviyesi altlardayken, Fenerbahçe'nin ise üst seviyelerde oluyordu. Bu dönem çok farklı. Dört puan farkla gidecek Galatasaray. Fenerbahçe'nin mutlaka kazanması gerekiyor. Bu sene ise çok farklı olabilir. Galatasaray takımı daha rahat. Galatasaray'ın gol yemeyeceği her dakika, Fenerbahçe'nin kazanma adına daha çok stres yapacağı, hata yapacağı zamanlara dönecek. Onun için Galatasaray takımını daha avantajlı görüyorum. Neden 15 yılı aşkın bir süre sonra bir galibiyet daha gelmesin. Eğer kazanırlarsa, yüzde 99 şampiyonluk yarışını da göğüsleyeceklerdir."
Ergün Penbe, kendi oynadığı dönemde deplasmandaki Fenerbahçe derbilerinin çok gergin geçtiğini söyledi. Özellikle ilk derbisi olan oyuncuların çok büyük heyecan yaşadığını anlatan sarı-kırmızılı eski oyuncu, "Hatırlıyorum Hasan Şaş Kadıköy'de ilk derbisine çıkarken çok gergindi ve hatta istifra etmişti. Bu derbilerin ne kadar önemli olduğunu düşünün. Zaten o stada giderken yol boyunca taraftarlarca taciz edilmeniz, stada geldikten sonra tacize uğramanız bu gerginliği artırıyordu. İnanılmaz bir atmosfer oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ergün, son dönemde Fenerbahçe'nin evinde Galatasaray'a karşı üst üste aldığı başarılı sonuçların etkisiyle psikolojik olarak üstünlük yakaladığını, sarı-kırmızılı takımın ise yine kötü bir sonuç alınacağı düşüncesiyle karşılaşmaya zaten 1-0 geride başladığını vurguladı.
Ergün Penbe, Galatasaray'da teknik direktörlük görevine getirilen Hamza Hamzaoğlu'nun oldukça başarılı bir grafik çizdiğini söyledi. Hamzaoğlu'nun, tarihin en istikrarlı sonuçlarından birini elde ettiğini aktaran Ergün, "Hamza hoca geldikten sonra bazı oyuncuların da kimyası değişti. Özgüvenini kaybetmiş, formsuz oyuncular yavaş yavaş yükselişe geçtiler. Bu dönemde ligde yenilmeyen bir takım var. Kadıköy'de ne olacağını göreceğiz. Hamza hocanın takıma büyük bir hava ve özgüven verdiği kesin" diye konuştu.
Hafta sonu çok güzel bir derbi olacağına inandığını aktaran sarı-kırmızılı eski oyuncu, "Galatasaray'ın 15 yıllık aradan sonra kazanan taraf olmasını istiyorum. Hamza hocayı da çok seviyorum. Beraber birçok şeyi paylaştık, beraber askerlik yaptık. Onun şampiyon olmasını çok istiyorum. Bir gönül birliğimiz var ve Kadıköy'den yüzünün akıyla çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
Galatasaray adına Sneijder, Burak Yılmaz ve Selçuk İnan'ın derbide en önemli silahlar olacağına dikkati çeken Ergün, özellikle savunmada yaşanan sıkıntıların da dezavantaj olarak görülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
HODZIC: G.SARAY KAZANIR
Bir dönem Galatasaray forması giyen ve 1983-84 sezonunda sarı-kırmızılı formayla 16 gol atarak Süper Lig'in "ilk yabancı gol kralı" olan Bosna Hersekli eski futbolcu Tarık Hodzic, derbide eski takımının galibiyetle ayrılacağına inanıyor. Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki tarihi Başçarşı'da "Galatasaray" isimli lokanta işleten Hodzic, eski derbi maçlarını, sarı-kırmızı formayla unutamadığı anılarını ve pazar günü oynanacak derbi maçından beklentilerini anlattı.
Hodzic, Galatasaray'a gelmeden önce ülkesi Yugoslavya'da ve Belçika'da forma giydiğini ve bu ülkelerde de çok sayıda derbi maça çıktığını belirterek, Türkiye'deki derbi atmosferinin diğer ülkelere oranla çok daha farklı olduğunu söyledi.
Türkiye'deki ilk derbi maçıyla ilgili de anılarını anlatan Hodzic, şunları söyledi: "Galatasaray forması ile ilk maçımı Fenerbahçe'ye karşı oynamıştım. 1982'de Türkiye Kupası maçıydı. Galatasaray 6 yıldır Fenerbahçe'yi yenemiyordu. Maçı 2-0 kazandık. İkinci golü de ben atmıştım."
Hodzic, Fenerbahçe'yi 2-0 mağlup ettikleri maçtan bir gün önce maçın oynanacağı İnönü Stadyumu'na gittiğini ve stadın neredeyse dolu olduğunu gördüğünü ifade ederek, "Yanımda menajerim vardı. 'Bugün kimin maçı var' diye sordum. Bana, 'onlar sizin yarınki maçınızı bekliyor' dedi. Stadyum bir gün öncesinde dolmuştu. Ben hayatımda böyle bir şey ne gördüm ne de yaşadım. Bence Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, dünyanın en büyük derbilerinden biri" ifadesini kullandı. İstanbul'da ve Türkiye'de insanların adeta derbi maçları için yaşadığını anlatan Hodzic, "Maçtan yedi gün önce de yedi gün sonra da insanların dilinde sürekli derbi maçı var" dedi.
Galatasaray'ın, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nun gelişinden sonra önemli bir değişim geçirdiğini söyleyen Hodzic, Hamzaoğlu'nın Türk mentalitesini çok iyi bildiğini ve iyi yolda ilerlediğini ifade etti. Hodzic, Hamzaoğlu'nun gelişinden sonra takımın iyi sonuçlar aldığına işaret ederek, "Ancak derbi maçların atmosferi farklı oluyor. Skor tahmini yapmak zor. Ne olacağı hiç belli olmaz" diye konuştu. Galatasaray'ın 15 yılı aşkın süredir Kadıköy'de galip gelemediğini ancak bu durumun artık değişebileceğini vurgulayan Hodzic, "Galatasaray bu maça daha rahat bir şekilde geliyor. Dört puan önde lider durumda. Kaybetme lüksüne sahipler. Galatasaray'ın Kadıköy'de maç kazanamama geleneğini yıkacağına inanıyorum" ifadesini kullandı.
Hodzic, pazar akşamı iyi bir oyun, olaysız bir maç beklediğini kaydederek, Galatasaray'ın maçtan 1-0 galip ayrılacağına inandığını söyledi. Galatasaray'da 2,5 sezon forma giyen ve sarı-kırmızılı taraftarı aradan geçen 31 yıla rağmen unutamadığını anlattı Hodzic, "Galatasaray forması ile çıktığım son maçta tüm stat 'unutamam seni' diye tezahürat ediyordu. Bunu ömrüm boyunca unutamam" diye konuştu.
Galatasaray'da oynadığı dönemde takım arkadaşı olan Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile sık sık görüştüklerini anlatan Hodzic, Terim'in çok büyük bir teknik direktör olduğunu, hatta "dünyanın en iyi beş teknik direktöründen biri" olduğunu sözlerine ekledi.