Güncelleme Tarihi:
Kemal Bulut, Ankara’da maçtan bir gün önce Galatasaray kampına gelir. Oğluyla bir süre sohbet ederler. Bu sırada Umut, “Maça gelme baba istersen... Gerek yok. Yorulma” der. Ancak Kemal bey, gelmek istediğini söyler ve dediğini de yapıp, Gençlerbirliği-Galatasaray maçı için tribündeki yerini alır.
Bu sırada annesi İstanbul’da Umut’un evindedir.
SOYUNMA ODASINA DEĞİL, ÖLÜME
Maç 1-1 berabere biter. Kemal Bulut, her zaman yaptığını, oğlu ve arkadaşlarının morali bozuktur diye yapmaz. Geçmişte izlediği maçlardan sonra soyunma odasına inen Kemal bey, bu kez tribünden doğruca çıkıp gider.
ÖNCE PASTANE SONRA DURAK
Ulus’tan Kızılay’a doğru yürür, bu arada yol üstünde bir pastaneye uğrar... Taksiye binip evine gidecektir. Bu amaçla durağın olduğu tarafa hareketlenir ve tam o anda o hain saldırı gerçekleşir. Kemal Bulut’un bulunduğu yer patlama noktasının hemen yanıdır. Orada son nefesini verir.
TELEFONA SARILDI
Maç sonrası stattan çıkan Umut ve Galatasaraylı futbolcuların havalimanı yolculuğundaki gündemi doğal olarak patlamadır. Babasının stattan çıkıp eve gitmekte olduğunu bilen milli futbolcu telefonla aramaya başlar. Telefon kapalıdır. İstanbul’a indikten sonra yine dener ama ulaşamaz.
Anne İstanbul’da olduğundan baba Ankara’da yalnızdır ve onu soracak başka kimse o an yoktur.
‘İNŞALLAH İSİM BENZERLİĞİDİR’
Eve geldiğinde internette dolaşmaya başlar Umut... Patlamada kaybedenlerle ilgili ilk listede babasının ismini görür. İnanamaz... Defalarca bakar.. Sonra “İnşallah isim benzerliğidir” diye dua etmeye başlar. Sağı solu arar, net bilgi alamaz. Sabaha kadar uğraşır uyumaksızın. Sonra ablasına ulaşır... Ne yazık ki listedeki Kemal Bulut, babası Kemal Bulut’tur. Hıçkırıklara boğulur. Telefonu yere atıp parçalar...
Sonrası acıyla dolu saatlerdir. Ağabeyi ile buluşur önce. Hemen Ankara’ya giderler. Dün de memlekette, Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde babalarını toprağa verirler.