Güncelleme Tarihi:
Özat, NTV Spor canlı yayınında yaptığı açıklamada, kendisine ilk günden beri sürekli küfür edildiğini belirterek, “Bana ilk günden bu güne kadar ağza alınmadık küfürler ediliyor. Bugüne kadar hiçbir hareket yapmadım, yapmam da. Bu bana yakışan bir şey değil. Ama bir taraftar tribünden kopmuş geliyordu, o arada ben de kendimi savunmak adına bir tane vurdum. Yerde yatarken de küfürlerine devam etti. Ben isterdim ki yerde yatarken bu işler devam etmesin. Belli temiz bir çocuk ama kimin dolduruşuna geldi bilmiyorum. Burada bu çocuğun arkasındakiler irdelenmeli” diye konuştu.
Gerçek ve duyarlı Ankaragücü taraftarlarının da olduğunu, bu yaşananların da sadece Ümit Özat olayı olmadığını ifade eden Özat, şöyle devam etti:
“Bu tamamen rant kavgası. Belli gruplar bunu sağlamaya çalışıyorlar, başaramayınca da olayı şahsileştirmeye çalışıyorlar. Ben bugün varım, yarın yokum. Bizler de namusumuz, şerefimiz için yaşıyoruz. Bugün hangi insan kendisine kaldırılan ele ve edilen küfre kayıtsız kalır. 1 yıldır ne anamız, ne bacımız, ne karımız, ne kızımız kaldı. Sabır taşı olsanız çatlarsınız. Sahaya inen kişiyi akşam karakolda gördüm. Baktım üniversite öğrencisi, belli ki 3-5 kişi tarafından dolduruşa getirilmiş. Bu gerçek Ankaragüçlülük değil, kulübüne zarar veriyorsun. Yarın buraya gelmek isteyecek oyuncular, bunlarla anılan bir kulübe gelmek istemez. Ben ne Ankaragücü'nün, ne de taraftarının böyle anılan bir kulüp olmasını isterim.”
Yerde yatan adama vurduğu için eleştirildiğini söyleyen Özat, “Bugün Ümit Özat'ın haklı olması için hastanede olmam veya cenaze namazımın mı kaldırılması gerekiyor. Çocuğun elinde bıçak olsaydı ne olacaktı? Utanmadan yerde yatan adama vurmamı eleştiriyorlar. Canımızı savunmanın derdindeyken, bu haldeyken bile ne ceza yeriz bunu düşünüyoruz. Şiddet yasası diyoruz. Bu olaylara sevinen insanlar da oluyor. Bugün benim, yarın başka hocaların, başkanların, yöneticilerin başına gelebilecek bir olay. Bunun önlemlerinin alınması gerekiyor. Bu olay Avrupa'da olsa, o kulüp tarihinin en büyük cezasını alır” ifadelerini kullandı.
“TARAFTARLIK PARA ALMAKLA, BİLET İSTEMEKLE OLMAZ”
Ankaragücü Teknik Direktörü Ümit Özat, Ankaragücü'nün çok aklı selim taraftarları bulunduğunu kaydederek, “Ama onlara tavsiyem, kovmaya gelince değil, takıma destek vermeye gelince birlik olun. Ümit hoca kötü, ondan önceki kötü, o kötü, bu kötü. Peki kim iyi? 20 yıldır tamamen bu kaostan besleniyorsunuz. Benim üzüldüğüm 100 yıllık kulübün bu tür sıkıntılarla uğraşması. Derdiniz bensem ben gideyim. Ama siz söz veriyor musunuz bu yönetime veya takımın başında olacak teknik adama kayıtsız şartsız destek olmaya? Biliyorum ki bu olaylar 2 hafta sonra yeniden başlayacak. Ben Ankaragücü'ne giderek de hizmet ederim. Ben buranın çocuğuyum, burada doğdum. Ama sizin rant kavganız ne olacak? Taraftarlık para almakla, bilet istemekle olmaz. Kendi paranızla bilet almakla olur” şeklinde konuştu.
HİKMET KARAMAN'IN AÇIKLAMALARI
Ümit Özat, Manisaspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman'ın yaşanan olaylarla ilgili yaptığı açıklamalarla ilgili olarak ise, “Hikmet Karaman'ın mesajlarını üzerime alınmıyorum” dedi.
Hikmet Karaman'ın kendisine mesaj verecek konumda olmadığını vurgulayan Özat, şunları söyledi:
“Mesajları kendisini ilgilendirir. Ben üzerime düşeni yaparak maç öncesi başarı diledim, maçtan sonra da tebrik ettim. Umarım bu onun da, başka bir teknik adamın da başına gelmez. Bu mesajı ben üzerime alınmadım. O çekip gitmesini bilmedi, gönderildi, bunu böyle söylemek lazım. Sözleşmesi tek taraflı fesih edildi, gitti federasyondan parasını aldı. Sanki kendi bırakıp gitmiş gibi konuşmanın, laf ebeliği yapmanın anlamı yok. Benimle ilgili konuşulsun diye ben ne bir gazetecinin kapısını açarım, ne de kapısına giderim. Hikmet hocanın yaşı benden büyük olabilir, aklı kendine kalsın. Bana akıl vermeye kalkmasın, benim aklım bana yeter.”
İSTİFA KONUSU
Yönetimden kimseyle biraraya gelmediğini vurgulayan Özat, “Bizi göreve getirenler, göndermek istiyorlarsa, gerekeni yaparlar” dedi.
11 aydır yaşadığı sıkıntıların ortada olduğunu kaydeden Özat, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bir antrenörün gelişi de, gidişi de bellidir. Yönetimin aldığı bir karar varsa ona saygı duyarız. Beni bu göreve, sahaya gelerek bana vurmaya çalışan taraftar da, küfür eden taraftar da getirmedi. Bizi göreve getirenler, göndermek istiyorsa gerekeni yapar. Onun dışında biz görevimizin başındayız. Türkiye Kupası'ndan elenince kendimi başarısız buldum ve bırakmam gerektiğini söyledim. Yönetimden bırakmamam gerektiğini ifade ettiler. Biz de bu şartlarda takımını yalnız bırakacak karakterde değiliz. Ama beni asıl üzen, bu olaylarda bu kulübün içinde olanlar veya yöneticilerin arayıp en azından geçmiş olsun dememesi. O zaman insanın aklına bazı sorular geliyor. Baktığınız zaman taraftarın problemi yönetimle ilgili. Benim hayatım bu tür sıkıntılarla geçti. Allah sağlık versin, ben bunları da aşarım. Ama işin şu tarafı da var ki, bir gün bir yerde mutlaka bir cinayet çıkacak. Bu ya bir futbolcunun, ya bir antrenörün, ya bir yöneticinin, ya da başkanın başına gelecek. Çok geç olacak, benden söylemesi.”