Güncelleme Tarihi:
Taksim Meydanı'nda toplanarak, UEFA Genel Kurulu'nun yapıldığı İstanbul Kongre Merkezi'ne yürüyen grup, burada polis engeline takıldı. Polisin, Kongre Merkezi'nin önüne gitmelerine izin vermemesi üzerine grup üyeleri, merkezin bulunduğu Cumhuriyet Caddesi'nde "Sporda da Filistin Halkının Yanındayız, İsrail Yönetiminin Karşısındayız" yazılı pankart açtı. Filistin bayrakları taşıyan grup adına ilk açıklamayı Filistin İçin İsrail'e Karşı Boykot Girişimi üyesi Ayşe Düzkan yaptı. Düzkan, "Maçlarda ırkçılık karşıtı bildiriler okutan, ırkçı tezahürat ya da sözlere ağır cezalar kesen UEFA, dünyanın gördüğü en ırkçı rejimlerden biri olan İsrail'in sırtını sıvazladı ve ırkçılığı onaylamış oldu. Soruyoruz, bir Asya ülkesi olan İsrail'in UEFA'da ne işi var? İsrail bunun için neden bu kadar çabaladı? Cevabını biliyoruz aslında. İsrail, kültürel ve sportif kanalları kullanarak, işlediği savaş suçlarının üstünü örtmek, unutturmak, meşrulaşmak istiyor. Bu yüzden bir Asya ülkesi olmasına rağmen UEFA üyesi olabilmek için bu kadar çabaladı. Yoksa, UEFA'nın dile getirdiği gibi bu durum Filistin sporunu güçlendirmeyecek, İsrail'i Filistin halkının taleplerine duyarlı hale getirmeyecek" dedi. UEFA toplantısına seslenen Düzkan, "Mr. Platini, İsrail'in ırkçı, bir devlet olduğunun farkında değil misiniz? Mr. Platini, işgale, sömürgeciliğe, apartheite ortak olmayın. Bugün burada, bundan sonra statlardan sesimizi yükselteceğiz. İsrail'de turnuva istemiyoruz, futbolun ırkçılık, sömürgecilik ve aparthedide ortak edilmesini istemiyoruz" diye konuştu.
TFF'YE ÇAĞRI
Eski Galatasaraylı milli futbolcu ve Türkiye Devrimci Spor Emekçileri Sendikası Başkanı Metin Kurt da, yaptığı açıklamda, futbolun her geçen gün daha fazla insanı kendine bağladığını belirterek, "Şirket sahipleri, milyarderler paralarına para katarken, futbol kulüplerini büyük şirketlere dönüştürebilmek için birbirleri ile yarışıyorlar. Bonservisler, sponsorlar, bahis şirketleri, AVM'ye çevrilen stadyumlar kapitalizmin en kirli yüzünü her gün futbolseverlerinyüzüne vururken, her gün milyonlarca insanın umutları para hırsı ile dolu sermaye sahiplerinin avuçları arasında yitip giderken, localarla stadyumlar para babalarının hobi alanlarına açılıp, halka kapanırken, ülkelerine dair birşeyler söylemek isteyen insanlara stadlarda da yasaklar getirilirken, UEFA'nın gerçek yüzünü bilen biz sporseverler ve spor emekçileri için sürpriz olmadı. Sporun, özellikle futbolun halklar arasında barışa, dostluğa ve dayanışmaya hizmet etmesi ilkesinden yola çıkan bizler, UEFA'yı uyarıyoruz ve bu kararını gözden geçirmesini talep ediyoruz. UEFA, İsrail'i ödüllendiren bu kararı düzeltmezse, Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) bir çağrımız vardır. Türkiye 21 yaş altı Milli Futbol takımını bu turnuvaya göndermesin. Bu tavrımız asla İsrail sporcularına, İsrail halkına değildir. İnanıyoruz ki, İsrail sporcuları, sporseverleri ve İsrail halkı da bu çağrımızda bizimle beraberdir" dedi.