Güncelleme Tarihi:
Avrupa futbolunun patronu, 3 Temmuz sürecinin her aşamasında adımlarını büyük bir dikkatle atıp kararlarını da buna göre alıyor. Geçmişte yaşananlar, sanki gelecekte olabileceklerin de ipucunu veriyor.
UEFA’nın Fenerbahçe ve Beşiktaş hakkında verdiği Avrupa kupalarından men kararlarından sonra Türkiye’nin gündemi yeniden şike davasına döndü. Kişi ve kurumları şimdilik ayıran Avrupa futbolunun patronu, 2 sene önce Şampiyonlar Ligi’ne gitmesine engel bir durum görmediğini açıkladığı sarı lacivertlileri 2+1 sezon boyunca kendi organizasyonlarından men etti. Peki bu ne anlama geliyor?.. UEFA, Türkiye özelinde bundan sonra şike karşısında nasıl bir tavır takınacağını mı herkese ispat etmeye çalışıyor? Yoksa Emin Özkurt’un ortaya attığı ifadeyle bir satranç mı oynuyor?
ÇOK VERİ VAR AMA ALINMIŞ KARAR YOK
ÖZYURT, UEFA’nın satrancını 4 temel nokta üzerine oturtuyor. Bunlardan ilki 3 Temmuz sürecinin başlarına dayanıyor. UEFA, Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden kendi alıkoymadan, Türkiye Futbol Federasyonu üzerinden hallederek açılış hamlesini yaptı. TFF’nin sarı lacivertlileri Avrupa’ya yollamaması için baskı yapan UEFA, ceza kozunu öne sürmüştü. Ama elindeki daha az veriyle bu kararı aldıran UEFA, 1 yıl sonra dava süreci başlamasına rağmen F.Bahçe’nin Avrupa kupalarında mücadele etmesine ses çıkarmadı.
DİSİPLİN TALİMATI MAYIS AYINDA DEĞİŞTİRİLDİ
UEFA’nın kritik hamlelerinden ikincisi ve belki de en önemlisi bu yılın 23 Mayıs’ında atıldı. İngiltere’deki kongresinde UEFA, Disiplin Talimatı’nda değişikliğe giderek şikeye karşı gerçek anlamda bir ‘Sıfır tolerans’ politikası uygulayacağının sinyallerini verdi. Bu değişiklik uyarınca, yerel federasyonlar şikeyle ilgili adım atma konusunda yetersiz kalırsa, UEFA devreye girebilecek. Bu konuda herhangi bir zaman aşımı kuralının olmayacağını da belirtti. Bu değişikliklerle UEFA, artık elini daha da güçlendirdi.
FUTBOL FEDERASYONU SÜREÇTE BY PASS EDİLDİ
BU karar çıktıktan sonra UEFA, Türkiye ile ilgili en ciddi adımını attı. 1.5 yıl sürdürdüğü iç soruşturmasını gündeme getirdi. Türkiye’de şike davasıyla ilgili Yargıtay’ın kararı beklenirken, UEFA’nın Beşiktaş ve F.Bahçelileri şoke eden cezaları ortaya çıktı. Ve bu süreçte, TFF, ancak kamuoyuyla eşzamanlı bilgi alabildi. Yani UEFA, kendi üyesi olan bir kurumu, diğer davaların ve 3 Temmuz sürecinin aksine by-pass etti.
KİŞİ VE KURUMLAR AYRILDI AMA, CEZA TAKIMLARA GELDİ
4. ve son kritik hamle ise kişi ve kurumların ayrılması oldu. Geçen sene İstanbul’daki UEFA Kongresi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, UEFA Başkanı Michel Platini’den kişiler ve kurumların ayrılmasını istemişti. UEFA ise bu ayrımın reddetmişti. Lakin aynı UEFA şimdi kişi ve kurumları ayırdı. Ancak cezayı kişilere değil kurumlara kesti.
Peki bundan sonra ne olacak?
YA bundan sonra ne olacak? UEFA aslında bir anlamda Türkiye’de sportif anlamda biten, hukuksal anlamda devam eden sürece ‘Şah çekmiş’ oldu. Bundan sonra biraz da Türkiye’den gelen hamle belirleyici olacak. Tabii UEFA gibi birkaç hamle sonrasını düşünerek bir adım atmak gerekecek.
Ek rapor fare doğurur mu?
KURUMLARA ceza veren UEFA, kişiler için ek rapor istedi. Bu konudabir teori söz konusu: Yargıtay’ın kararı beklenecek. Disiplin müfettişinin ek rapor sürecinin uzun sürmesi muhtemel. Zira UEFA, kurumlardan ‘Temiziz’ belgesi almış olmasına karşın kişilerin böyle bir beyanları olmadı.
Yargıtay kararı neden önemli?
YARGITAY’dan bir karar bozma gelirse kişiler, UEFA’nın vereceği cezayı ‘Sivil haklarının ellerinden alınması’ gerekçesiyle yerel mahkemelere götürme şansına da sahip olur. Ve bunun UEFA için sonuçları olumlu olmaz. Çünkü UEFA, Türkiye’deki sportif yargının değil 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararları göz önüne aldı.
ADIM ADIM AVRUPA’DAN MENE GiDEN SÜREÇ
3 Temmuz 2011
ARALARINDA Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da olduğu 40 kişi gözaltına alınarak şike soruşturması resmen başlatıldı.
5 Temmuz 2011
UEFA basın sözcüsü soruşturma sürüyor da olsa Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılabileceğini açıkladı. TFF Başkanı Aydınlar “delillere göre hareket edeceğiz” dedi.
7 Temmuz 2011
ŞEKİP Mosturoğlu ve 14 kişi tutuklandı. UEFA’dan yeni açıklama: “Şikeye sıfır tolerans.”
13 Temmuz 2011
BEŞİKTAŞ Asbaşkanı Serdal Adalı, teknik direktörü Tayfur Havutçu, İstanbul BŞB’li futbolcular İbrahim Akın, İskender Alın tutuklandı.
25 Temmuz 2011
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, ligin 9 Eylül’de başlayacağını söyledi.
15 AĞUSTOS 2011
AYDINLAR, soruşturmada iddianamenin bekleneceğini, 52 kişinin PFDK’ya sevk edildiğini söyledi.
22 AĞUSTOS 2011
UEFA’nın disiplin başmüfettişi Pierre Corno, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen’den bilgi aldı.
24 AĞUSTOS 2011
TFF, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan men edilmesine karar verdiklerini açıkladı. Aydınlar, “Bu kararı UEFA’nın talebi doğrultusunda aldık” dedi.
3 EYLÜL 2011
FENERBAHÇE, CAS’ta UEFA ve TFF aleyhine dava açtı.
6 EYLÜL 2011
UEFA Başkanı Michael Platini, “Fenerbahçe’nin neden alınmadığını biz biliyoruz. Soruşturma bittiğinde de bütün herkes öğrenecek” dedi.
25 KASIM 2011
CAS, UEFA’dan savunma istedi. Başmüfettiş Cornu, “TFF’den bilgi aldık, uyguladık” dedi. TFF, Cornu’nun ifadesini yalanladı, düzeltme istedi.
3 ARALIK 2011
ŞİKE operasyonu için hazırlanan iddianame açıklandı.
31 OCAK 2012
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, başkanvekili Lütfi Arıboğan, Başkanvekili Göksel Gümüşdağ istifa ettiler.
14 şubat 2012
TARİHİ şike davası Silivri’de başladı.
27 şubat 2012
YILDIRIM Demirören Mehmet Ali Aydınlar’ın istifası sonrası boşalan TFF Başkanlığı koltuğuna seçildi.
22 MART 2012
İSTANBUL’daki kongrede Başbakan Erdoğan, kişi ve kurumların ayrılmasını istedi.
26 NİSAN 2012
F.BAHÇE, UEFA ve TFF alehine açtığı CAS Davası’nı ‘Ülke menfaatleri’ nedeniyle geri çekti.
2 TEMMUZ 2012
MAHKEME şike davasında kararları açıkladı. Aziz Yıldırım 6 yıl 3 ay ceza aldı.
17 EKİM 2012
UEFA, TFF’den 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerek-çeli kararının İngilizce çevirisini istedi.
10 HAZİRAN 2013
UEFA, şike gerekçesiyle Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı Disiplin Kurulu’na sevk etti.
25 HAZİRAN 2013
UEFA, F.Bahçe’yi 2+1, Beşiktaş’ı ise 1 yıl UEFA organizasyonlarından men etti.