Güncelleme Tarihi:
Galatasaray Lisesi mezunu olan Cihat Arman, profesyonel futbol hayatına Gençlerbirliği'nin genç takımında başladı ve hızla A takıma yükseldi. 3 yıl oynadığı Başkent ekibinden 1936 yılında İstanbul'a Güneş SK'ye transfer oldu ancak kulübün kapanmasıyla Fenerbahçe'ye geçti.
Dedelerimiz, büyüklerimiz Cihat Arman için, 'öyle bir kaleciydi ki bir direkten öbür direğe uçardı' derdi. O yüzden 'Uçan Kaleci' ünvanını aldı.
Fenerbahçe formasıyla 308 kez sahaya çıkan Arman, giydiği sarı kazak nedeniyle Fenerbahçe'nin 'Kanarya' sembolünü almasını sağladı.
Fenerbahçe taraftarının dillere pelesenk ettiği Fenerbahçe marşında geçen 4 efsane isimden biridir...
Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler
Hala sevilen birer abidedirler
Hiçbir kulüpte olmayan bu dostluk
Yıllar yılı hep şampiyon olduk
Fenerbahçe ile 6 şampiyonluk, 3 Başbakanlık Kupası, 3 İstanbul Ligi şampiyonluğu, 1 İstanbul Kupası ve 1 İstanbul Şildi kazanan Cihat Arman, 1953 yılında futbolu bıraktı.
II. Dünya Savaşı sırasında, etkin futbol yaşantısı döneminde milli maçların olmaması yüzünden milli formayı 13 yılda ancak 13 kez giyebildi.
Futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığının yanı sıra teknik direktörlük de yapan Cihat Arman, 1949'da bir maçlığına A Milli Takımın başına geçti ve 20 Kasım'da Suriye ile oynanan 1950 FIFA Dünya Kupası eleme maçında Türkiye, sahadan 7-0'lık galibiyetle ayrıldı.
Fenerbahçe, Beyoğluspor, Beşiktaş, İstanbulspor, Kasımpaşa, Yeşildirek, Eskişehirspor, Mersin İY ve Vefa takımlarını çalıştıran Arman, 1971'den sonra gazetelerde maç yorumlamaya başladı, antrenörlük kursları düzenledi, Fenerbahçe'nin ilgili derneklerinde başkanlık yaptı. Fenerbahçe başkanlığına sadece 1 kez aday oldu ancak seçimlerden önce çekildi.(1988)
Cihat Arman’ın tarihe geçen hareketi
Cihat Arman'ın yeteneklerinin yanı sıra harika bir zekaya sahip olduğunun kanıtı bir hikaye ile efsanenin yaşam hikayesine nokta koyalım; futbolun iki efsane ismi Beşiktaşlı Şükrü Gülesin ile Fenerbahçeli Cihat Arman arasında 1939-1940 sezonunda ilginç bir olay yaşandı. Mithatpaşa Stadı’nda oynanan maça ilgi büyüktü… Tribünler tıklım tıklımdı… Beşiktaş'ın başarılı golcüsü Şükrü Gülesin, Hüseyin Saygun'un pasıyla atağa kalktı. Şükrü'yü durdurana aşk olsun.
Güçlü fiziğiyle rakiplerinin korkulu rüyası olan Şükrü, Fenerbahçeli defans oyuncusu Rafet ile baş başa kaldı. Rafet ne yaptıysa Şükrü'yü durduramadı. En sonunda da penaltı yaptıracağını düşünün Rafet, Şükrü'yü bıraktı. Tribünler ayaklandı, herkes Şükrü Gülesin'in gol atacağını düşünürken beklenmedik bir hareket Cihat Arman'dan geldi. Cihat Arman kimselerin aklına gelmeyen bir oyun oynadı Şükrü Gülasin'e... Şükrü meşin yuvarlağı ağlara göndermeye hazırlanırken Cihat Arman el kol işareti yapmaya başladı. “Geçti artık” gibilerinden hareketler yapan Cihat, Şükrü’nün aklını karıştırdı. Cihat’ın hareketlerine anlam vermeye çalışan Şükrü, öfke dolu bir halde topu kale direğinin üzerinden auta gönderdi. Topu dışarı gönderen Şükrü Gülesin, "Ne faulü" diye hakeme doğru koşmaya başladı. Hakem ise şaşkın şakın etrafına bakmaya başladı. Şükrü Gülesin hakeme itiraz ediyor, pozisyonun ne ofsayt ne de faul olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Hakem güçlükle Şükrü'ye düdük çalmadığını anlattı ve efsane futbolcunun adeta başından aşağı kaynar sular döküldü. Şükrü Gülesin, Cihat Arman tarafından gole giderken kandırıldı. Gülesin, "Kaptan, düdüğü değil seni dinledik. Bir golden olduk ama helal olsun. İyi kandırdın beni" dedi.
14 Mayıs 1994'te hayata gözlerini yuman "Uçan Kaleci" Cihat Arman'ı, vefatının 25. yılında saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR