Güncelleme Tarihi:
Bu önemli güç, tek aksayan tarafı olan sağ açığa da devre arasında İlhan Özbay’ı alınca, “Gaziantep artık herkes için çok daha tehlikeli bir takım oldu” demiştik.
Bu cümleyi kurarken ne demek istediğimizi sanırız bu maçı izleyen herkes anlamıştır. İlk yarı başlar başlamaz, ligin ilk devresinde yenildiği ve son günlerde de Bekir olayı yüzünden restleştiği Gaziantep’ten intikam almak isteyen Fenerbahçe, yay gibi gerilerek saldırmak için pozisyon aldı.
Ancak karşısında en az kendisi kadar motive olmuş, üstelik te üç kanatlı bir Anadolu Şahini bulunca neye uğradığını şaşıran Kanarya resmen bocalamaya başladı.
Gülşah Erkaya yazıyor |
Tipik bir İstanbul takımı taktiğiyle sıkıştığı anda hakemle oynamaya başlayıp, her pozisyonda itiraz ederek Özgüç Türkalp’i etki altına almaya çalışan Fenerbahçeli oyuncular, bu taktiklerinde de başarılı olamadılar ve arkalarında fıtık olmuş binlerce taraftar bırakarak ilk yarıyı tamamladılar.
Gaziantep ise ilk yarı soyunma odasına giderken en ufak bir moral bozukluğu ve yorgunluk belirtisi göstermeyerek ikinci yarıda neler olacağının sinyallerini verdi.
Devre arasında Lig TV’de maçı yorumlayan Oktay Derelioğlu, “Aragones Semih’i oyuna alıp Guiza’yı çıkartmadan forveti ikilemeli. Kazım’ı da mutlaka oyuna sokmalı” diyerek, ne kadar engin bir futbol bilgisine sahip olduğunu gösterdi. Oktay’ın bu sözlerine biz ekran başından Gaziantep adına “İnşaallah” diyerek cevap verdik.
İkinci yarıda tam da Oktay’ın dediği gibi Semih ve Kazım’ı oyuna alan Aragones, takımını tamamen yenilgiye mahkum etti.
Sağdan, soldan, ortadan görülmemiş bir pas yüzdesi ve trafiği ile atağa kalkan Gaziantepspor’a karşı Deivid’i çıkarıp Kazım’ı oyuna alarak ve gidilemeyen rakip cezaalanındaki golcü sayısını ikileyerek ne elde edilebilirdi ki.
Maç boyunca en az 7-8 kez kalecileri Volkan ile paslaşacak kadar bunalan Fenerbahçe defansının, Volkan’ın tüm mucizelerine rağmen gol yemesi kaçınılmazdı. Sonuçta öyle de oldu. Ancak Fenerbahçe’yi yenilmekten ve karışmaktan, başlarına bela olan adam yani Nurullah Sağlam kurtardı.
Fener stoperlerine rakip sahaya geçmeyi yasaklayan iki adamı, İlhan ve İvan’ı oyundan çıkaran Sağlam’ın bu hareketini, artık Fenerbahçeli olduklarına emin olduğum futbol tanrıları, o topu mucize bir şekinde Alex’in ayağına oturtarak cezalandırdılar.
Hafta ortasında Gaziantepspor Basın Sözcüsü Mehmet Kızıl, “İlk devredeki Fener maçından önce “Kemal-Olcan olayı yaşanmış ve ortaya çıkan gerilimden biz kazançlı çıkmıştık. Bu maçtan önce de Bekir olayı nedeniyle ortalık gerildi. Umuyorum ki yine biz kazançlı çıkacağız ve bu maçı alacağız” demişti.
Sayın Kızıl haklı çıktı. Sanırım Oktay Derelioğlu’da sahada oynamakla, sahayı okumak arasında çok fark olduğunu öğrenmiştir.
Fenerbahçe bu maçtan aldığı bir puan için önce Volkan’a, sonra da Nurullah Sağlam’a teşekkür etmeli ve goldeki topu Alex’in ayağına oturtan futbol ilahlarına da mutlaka kurban kesmelidir.
Özgüç Türkalp, bir Fenerbahçe maçında kaybettiği özgüvenini ve prestijini yine bir Fenerbahçe maçında kazandı sanırım. Bazı kararları tartışılabilir ancak bence sorunsuz bir maç yönetti. Kutluyor ve başarılarının devanını diliyorum...
Sonuçta tam da istediğimiz ve dilediğimiz gibi keyifli bir maç izledik. Keşke her maç böyle olsa...