Türkiye’yi düşünmüyorum diyemem

KENAN KARAMAN ile Hannover’in maçlarının oynadığı HDI Arena’da buluştuk. Karaman (23), Hannover’de kalıp kalmayacağını, Türkiye’ye transferini, milli takıma çağrıldığını ilk kimden duyduğunu ve Şenol Güneş’e olan hayranlığını anlattı.

Milli takıma çağrıldığını ilk kez Hannover teknik direktörü Anderas Breitenreiter’den öğrendiğini anlatan Karaman, şöyle dedi:
“Augsburg maçına giderken otobüste hocaya mail gelmiş. Yanıma geldi, ‘Haberin var mı?’ dedi. Ben de ‘Neden hocam?’ dedim. O da ‘Milli takımdan davet geldi’ dedi. Hem çok şaşırdım hem de çok sevindim. Türkiye’den Tayfur Hoca ve Lucescu aradı. Lucescu ile telefonda sohbet ettim. Beni milli takımda görmek istediğini söyledi. Maçlarıma baktığını iyi bulduğunu anlattı. ‘Kampta bizimlesin’ dedi. Ben de çok sevindim. Beklemediğim bir haberdi. Son maçlarımı izlediğini ve iyi oynadığımı anlattı. Bu nedenle de milli takıma almak istediklerini söyledi. Breitenreiter ve takımdaki diğer hocalar da davet almama çok sevindi. Hayalimin milli takımda oynamak olduğunu biliyorlardı. Bana da sürekli ‘Ne zaman Türk milli takımı seni çağıracak?’ diye soruyorlardı.”

İLK HAKAN KUTLADI
“Milli takım kampı benim için çok rahat geçti. Çok iyi bir atmosfer var. Arkadaşlık ortamı çok iyi. Herkes birbirine sahip çıkıyor. Hocalar ve tüm ekip futbolcularla çok ilgileniyor. Yeni katılana yabancılık hissettirmiyorlar. Daveti aldığımı öğrendiğinde Hakan Çalhanoğlu aradı. Milli takım ortamını anlattı. ‘Güzel olacak, rahat ol. Arkadaş grubu çok iyi hiç sıkıntı çekmezsin’ dedi. Ben çok sevindiğim için o mutlulukla hiçbir şey düşünmedim zaten.”

MOTİVASYON ARTTI
“İlk kez A milli formayı giydim. O formayı giymek gerçekten bambaşka bir duygu. Çocukluğumun hayali gerçekleşti. İkinci maça da antrenmandan sonra Lucescu yanıma geldi. Beni ilk 11’de oynatacağını bir gün önceden bana söyledi. ‘Antrenmandaki performansını çok beğeniyorum. Sana güveniyorum’ dedi. İlk 11’de sahaya çıktım. Antalya’da Türk seyircisinin önünde milli marşı okumak bambaşka bir şey. Milli takıma çağrılmak beni daha çok motive etti. İnsan daha istekli oluyor. Hannover’de performansım daha da artacak. Şimdiye kadar oynadığım maçlardaki performansım iyiydi. Takımımın hocaları performansımdan memnun. Milli takım hocaları da iyi buldular ki beni çağırdılar. Yoksa kötü oynasam çağırmazlar.”

İKİ MUTLULUĞU YAŞADIM
“Uzun süre önce nikah için tarih almıştık. Milli maçlar için verilen araya denk getirdik. Lucescu beni arayınca ona da nikahım olduğunu söyledim. O da güldü ve tebrik etti. Bana ‘Canını hiç sıkma, sıkıntı olmaz. İlk maçını oynarsın. Gider tekrar gelirsin’ dedi. Ben de Romanya maçından sonra Almanya’ya geldim. Cumartesi nikah kıydık. Eşimle birlikte aynı gün Antalya’ya uçtuk. Orada milli takım kampına katıldım.”

İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK
“Hannover olarak iyi bir başlangıç yaptık. Takımın bu kadar iyi olacağını elbette beklemiyorduk. İkinci ligden çıktık. Beklentilerimiz büyük değildi. Çok iyi arkadaş grubumuz var. Bundesliga’ya birlikte çıktık ve birlikte kalacağız. Bu çıkış bizi birbirimize kenetledi. Ama en büyük pay teknik heyetin ve hocanın. Hoca tüm oyunculara şans veriyor. Her oyuncuyu deniyor. Her oyucuyla konuşuyor. Her oyuncuya önemli olduğunun hissini veriyor. Şimdiye kadar Hannover’de dört yılda beş farklı hocayla çalıştım. Breitenreiter’in diğer hocalardan farkı futbolcular ile arası hep iyi. Sıcak bir insan. Samimi ve çok konuşan bir hoca. Burada hocalar da vardı hiçbir oyuncuyla konuşmuyordu. Breitenreiter oynayan oynamayan kim olursa olsun herkesi motive ediyor, önemli olduğunun hissini veriyor.”

HANNOVER İLE MASAYA OTURDU
“Sözleşmem bitiyor. Kulübümle bir kez masaya oturduk. İlk görüşmede çok şey konuşulmadı. Ocak ayında tekrar oturmayı kararlaştırdık. Hannover beni tutmak istiyor mu istemiyor mu, benimle ilgili ne planları var onu dinlemem lazım. Elbette gelen teklifleri de değerlendirmeliyim. Ocak ayında başka takımlarla görüşebilirim ve imza da atabilme hakkım var. Almanya’da birkaç teklif var. Menajerim bu işleri takip ediyor. Birkaç takımla görüşmeleri oldu. Almanya dışında da teklifler var.”

TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜNÜYORUM
“Türkiye’den de teklif geldi. Ben Almanya dışında da oynarım. Türkiye’yi düşünmüyorum diyemem. Büyük takımları olan bir lig. Büyük takımda oynamak bir oyuncu için çok enteresan olur. Orada da kendini geliştirebilirsin. Türkiye ligini o kadar küçük görmemek lazım. Türkiye liginde de oynayarak ismini duyurabilirsin. Türkiye benim için cazip bir lig. Beşiktaş elde ettiği başarıyla Türkiye liginin cazibesini artırdı.”

BEŞİKTAŞ’I TAKİP EDİYORUM
“Beşiktaş’ı yakından takip ediyorum. İkisi de çok iyi futbol oynuyorlar. Özellikle Beşiktaş Şenol Hoca ile tarihi başarı yakaladı. Herhalde kimse Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligin’de bir maç önceden lider olarak gruptan çıkacağını beklemezdi. Şenol Hocayı tebrik etmek lazım. İyi bir takım kurdu. Yönetimin son yıllarda uyguladığı transfer politikası ve aldığı kararların ne kadar doğru olduğunu Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligindeki performansı gösteriyor. Bunun meyvelerini yiyorlar. Türkiye’de en iyi futbolu Beşiktaş oynuyor. Başakşehir de iyi futbol oynayan takım. Abudllah Hoca da iyi işler yapıyor. Başakşehir’i de severek izliyorum.”

GÖRÜŞLERİNİ BİLMEK İSTİYORUM
“Takım beni niye transfer ediyor? Bana takımda nasıl bir rol biçiyor? Hoca beni nerelerde düşünüyor? Bunlar çok önemli faktörler. Takımın hedefi nedir? Gideceğim takımın hocasının görüşlerini bilmek isterim. Sonuçta hoca karar veriyor. Hocanın düşünceleri çok önemli. Oyun sistemi, sistemdeki yerimi, benden ne bekliyor? Hoca ile aynı fikirde olmak lazım. Aynı fikirde değilsen takıma da katkı yapamazsın. Hoca ile görüşmeden imza atmam.”