Güncelleme Tarihi:
Galler’de yarışları anlatan spiker onu tanımlarken “İşte Türkiye’nin yeni sprint yıldızı” diyordu. Haksız da sayılmazdı. Avrupa Engelliler Atletizm Şampiyonası’nda kendisinden daha iyi derecelere sahip atletleri geride bırakarak 100, 200 ve 400 metrelerde üç altın madalyayı boynuna takan doğuştan görme engelli Öznur Yılmazer, bu kıtada böyle bir başarıyı kazanan tarihteki ilk atletti. Hem de Türkiye rekorlarını tekrar tekrar kırarak...
ERKEKLERLE BİLEK GÜREŞİ
Oysa akraba evliliği nedeniyle ışığı hiç görememiş ‘yeşil gözlü kahramanın’ hikayesi ‘sıradan’ başlamıştı. Gaziantep’te okuduğu okulda önce görme engellilerin sporu ‘golbol’ oynamış, ardından hocaları tesadüfen gücünü fark edince gülle atmaya yönelmişti. Peki nasıl fark etmişlerdi 14 yaşındaki bu küçük kızın gücünü? İstanbul’da buluştuğumuz Öznur, şöyle anlatıyor: “Ben hep erkeklerle bilek güreşi yapardım. Yenerdim de! Hocama söylemişler. Kollarım güçlü diye gülle attırdılar. Doğrusu hiç sevmemiştim ama Avrupa 4.’sü oldum”...
BİR YILDA HAYATI DEĞİŞTİ
Bir yıl önce gülleden sıkılıp tam atletizmi bırakmayı düşünürken, spor hayatının dönüm noktasını yaşamış Öznur: “Antrenmanda Serhat Polat hocamızla tanıştık. Yanlış spor yaptığımı söyledi. Bana inandı ve elimden tuttu, sprinte yönlendirdi. Teknikleri hocamın kollarına, bacaklarına dokunarak öğrendim. Birkaç ayda derecelerimi geliştirdim. Bu yıl önce Almanya’da yarış kazandım. Ardından Avrupa Şampiyonası’nda üç altın geldi. Hala inanamıyorum, rüyada gibiyim”... Serhat hoca, atlet eşi Dudu Karakaya, yarış kılavuzu Arda Eriş ve eşi Recep Yılmazer ile büyük bir aile olduklarını söyleyen milli atlet, “Bu başarı takım çalışmasının ürünü. İlkleri başardık. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda kürsüye çıkıp, yine bir ilki gerçekleştirmek istiyoruz. Destek olacak herkese ihtiyacımız var” dedi.
"PATEN KAYMAK İSTERDİM"
Milli atlet, “Görebilseydin en çok ne yapmak isterdin?” sorusuna ‘iki şey’ diye cevap veriyor, “400 metrede engellerin üzerinden koşmak, bir de paten kaymak. Pateni hala istiyorum ama sakatlanırım diye antrenörüm izin vermiyor”. Öznur’un görme engelli bir kardeşi daha var. O da yüzmeyle ilgileniyor.
İKİ AY ÖNCE EVLENDİ
Türkçe öğretmeni ve kendisi gibi görme engelli Recep Yılmazer ile tanışınca hayatı değişmiş Öznur’un: Genç sporcunun “Bana çok destek oldu. Dağlarda birlikte antrenman yaparken ayağım burkulunca beni sırtında bile taşıdı” diye tanımladığı bu sevgi dolu dayanışma, iki ay önce evlilikle sonuçlanmış. Öznur’un yaşı henüz 17 olduğu için mahkeme kararıyla evlenmişler. Yılmazer çifti bu evliliğin en pratik faydasını şöyle anlatıyor: “Ayrı evlerde yaşadığımız için üç otobüs değiştirip antrenmana gidiyorduk. Evlilik bize zaman kazandırdı!”
"MENEMENİ ÇOK GÜZEL YAPARIM"
Kendisini gören kişilerden farklı hissetmediğini söyleyen Öznur, “ev işlerinde de ustayım” diyor: “Çok güzel menemen yaparım, sarma sararım. Evde ütü dahil herşeyi ben yapıyorum. Profesyonel sporcuyum ama aynı zamanda ev hanımıyım. Radyo dinlemeyi de çok severiyorum. Turkcell’in engellilere özel hizmeti sayesinde sesli kitap okuyorum, haberleri takip ediyorum”
ÜÇ ALTINA ÖDÜL YOK
Öznur bu özverili çalışmaya rağmen mevcut yönetmeliğe göre ödül alamamaktan şikayetçi. Avrupa Şampiyonu sporcular her bir altın madalyaya 300 cumhuriyet altını alırken, yönetmelik ödülü hak edebilmek için en az 15 ülke ve finalde 8 yarışmacı sınırı getiriyor. Serhat hoca kural gereği görme engellilerin kılavuz atletle koştuğu finalde en fazla 4 sporcunun yarışabildiğini belirterek, “Umarız bu yanlış düzeltilir. Yoksa Öznur 900 altına hak kazanmışken, eli boş kalacak” dedi.
"FATMA ŞAHİN'E ULAŞAMADIK"
Madalya sevinçlerini eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve yeni Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin ile paylaşmak isteyen Öznur ve Recep Yılmazer, bir türlü randevu alamamış. Bu başarıyı engelli dostu şehir Gaziantep adına da kazandıklarını söyleyen çift, sabırla Fatma Şahin’den randevu vermesini bekliyor. (HaberTürk Spor)