Türkiye'deki futbolsa İspanya'daki ne

Güncelleme Tarihi:

Türkiyedeki futbolsa İspanyadaki ne
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2008 00:00

Haberin Devamı

Dün akşam...
Saat: 19.00-21.00 arası..
Adı ''Futbol'' olan bir şey izledim..
Dün gece...
Saat 23.00-01.00 arası..
Adını henüz koyamadığım bir şey daha izledim..
İlki için maç bitimi ''Hocam maç 1-0 bitse de ben sahada müthiş bir futbol ve mücadele gördüm'' yorumu yapıldı..
Bu yüzden ikincinin ne olduğun tam anlayamadım..
Eğer 19.00-21.00 arası izlediğim Beşiktaş-Ankaragücü maçı ''Futbol''sa, 23.00-01.00 arası izlediğim Barcelona-Real Madrid karşılaşması herhalde başka bir şey..

İşte dev maçın golleri / Video

 

Bunu sırf Beşiktaş-Ankaragücü maçı olarak da değerlendirmeyelim..
Adı Beşiktaş-Ankaragücü değil de, ne bileyim Fenerbahçe-Galatasaray, Bursaspor-Trabzonspor ya da bu akşam  oynanacak olan Fenerbahçe-Antalyaspor maçı olsun..
Maalesef Türkiye'de futbol yok..
Ve birileri (!) ''Türkcell Süper Lig çok kaliteli'' diyerek gözlerimizin içine baka baka iyi yalan söylüyor..
Barcelona-Real Madrid maçı öncesine bir bakalım; Barcelona 33 puanla lider, Real Madrid 24 puanla 4'üncü..
Barcelona gayet iyi durumda..
Real Madrid ise oldukça sıkıntılı.. Üstelik son 6 haftada gelen 4 yenilgiyle iyice sarsılmışlar.. Teknik direktörleri kovulmuş, yerine yenisi gelmiş..
Üstelik Barcelona gibi oldukça zor bir deplasmandalar..
Bir galibiyet onları yeniden şampiyonluk potasına ve havaya sokacak.. Bir yenilgi ise belki de bu sezon için kepengi kapatmak demek olacak..
Şimdi böyle durumda iki Türk takımı düşünün..
Örneğin haftaya Galatasaray-Beşiktaş derbisi var..
Gözönüne getirin..
Şu güne bakarsak Galatasaray iyi durumda ve favori, Beşiktaş kötü durumda ve Ali Sami Yen'den 1 puan çıkartırsa süper..
Maç içinde ve maç sonunda olacakları bir düşünün bakalım..
Siz düşünürken de ben yeniden Barcelona-Real Madrid maçına döneyim..
Messi.. Şu anda tartışmasız Dünya'nın en büyük futbolcusu..
Bu Messi ilk 10 dakikada önden, arkadan en az 7 tekme yedi, yani kendisine 7-8 faul yapıldı, ne bir tanesinde isyan etti, ne rakibi cezalandırmaya kalktı, ne de oyuna küstü..
Sonunda da muhteşem bir gole imza koydu..
Gelelim Eto'o'ya.
Olmayacak zamanda bir penaltı kaçırdı, ama moralini bozmadı gitti golünü attı..
Barcelona'da kaleci Valdes'i izlerken nedense aklıma önce Volkan, sonra Rüştü geldi..
Sağda Dani Alves, ortada Puyol, hemen yanında ve önünde Abidal ile Yaya Toure'nin rakip kaleye doğru gidişlerini izlerken aklıma yine bizimkiler geldi... Ben yorum yapmayayım siz kafanızda Edu, Servet veya Gökhan Zan'ın benzer çıkışlarını aklınıza getirin. Sonrasında kalecilerin ne kadar zor durumda kaldığını hatırlatmaya gerek bile yok...
Abidal ve Toure bir kaç kez orta sahadan aldıkları topla müthiş bir çıkış yaparak 3-4 rakip oyuncuyu sıraya dizdikten sonra topu kaybetti. Şimdi maçı izlemeyenler çok şahsi oynamışlar diye düşünebilir. Ama Real Madrid öyle bir takım savunması yaptı ki o anda pas verecek boşta kimse yoktu ve top kaybı normaldi.
Bizde bırakın orta saha ya da ileri uçtaki adamların birkaç kişiyi sıraya dizmesini gerideki adamların topu oyuna etkili sokması bile artık mucizelere bağlı.
Tabii bir de Barcelona'yı Messi, Gudjonsen, Henry ve Eto'o'lu forvet hattıyla, yani 4 forvetle sahada izlerken yine aklıma bizim çok bilmiş (!) aslında hiç bir şey bilmeyen, futbol kelimesini ''Fitbooool'', hakemi ise ''Haaaaakem'' diye teleffuz eden tipler geldi..
Onlara göre Baros ile Nonda, Alex, Güiza ve Semih, Nobre, Holosko ve Bobo kesinlikle bir arada oynamaz..
Ama Barcelona 4-3-3 düzeninde 4 forvetle sahaya çıkarken olur. Hem de rakip Real Madrid bile olsa..
Hatta Real Madrid bile Drente, Higuen, Raul ve Snejder gibi 4 forvet özellikli oyuncuyu Barcelona gibi bir takıma karşı sahaya sürerse olur..
Ama dedim ya bizim çok bilmişlere göre Türkiye'de böyle bir şey olamaz.
Olursa birine ''Yeniköy Kasabı'' diğerine ''Acemi'' bir diğerine ''Asistan'' bir başkasına ''Antrenörlüğü bilmiyor'' lakabını takarız..
Onun için Türk futbolu bir adım gitmez..
Biz sadece oturur ''Sivas'ın liderliği'' ile avunuruz..
Pek o Sivas İnter-Toto'da bu sezon başı kime elendi?.. Bir bilen var mı?..
Yok..
Gelelim bu yazının final bölümüne.. Daha doğrusu sonuna..
Maç bitti, Barcelona puanını 36'ya çıkarttı, Real Madrid 24'de kaldı.. Yani bir anlamda Barcelona şampiyonluktaki rakiplerinden birini saf dışı bıraktı. Bir diğer anlamda da Real Madrid artık safdışı kaldı..
O 90 dakika insanüstü bir şekilde mücadele eden, birbirine sert giren oyuncular hakemin bitiş düdüğü ile birlikte sarmaş dolaş oldular..
Maç boyunca en az 20 tekme yiyen Messi bile sırtında Real Madrid forması ile sevinç gösterisi yaptı..
''Şimdi yine mi Beşiktaş'tan örnek vereceksin'' diyeceksiniz ama benim de burada aklıma yine geçen haftaki Beşiktaş-Ankaraspor maçı geldi..
Sivok rakibinin nerdeyse ayağını kırıyordu, Tello yumruğu patlattı, İbrahim Üzülmez maç bitti rakibini tokatladı..
Bir onu aklıma getirdim, bir de bu maça baktım..
Eğer Türkiye'de oynanan şeyin adı futbolsa, İspanya'dakinin adı ne?..
Karar sizin..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!