"Türkiye'de zorlu bir sezon geçirdik"

Türkiye Futbol Federasyonu'nun ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen UEFA'nın 36. Olağan Kongresi ile ilgili Lig TV'nin canlı yayınına katılarak açıklamalar yapan Bakan Kılıç, kongrenin Türkiye'de yapılmasının hem Türk futboluna, hem de Türkiye'deki futbol heyecanına önemli katkılar sağlayacağını vurgulayarak, “Türkiye'de futbol adına problemli ve zorlu bir sezon geçirdik. Ama her şeye rağmen Türk futbolu bu sezondan gücünü koruyarak çıkmayı başardı, benim kanaatim. Tahminler daha farklı yöndeydi. Her şeye rağmen Türkiye'de kulüplerin dirayeti, kuvveti sayesinde pek çok şey aşılmış oldu veya olacak” diye konuştu.

UEFA Kongresi'nin bu takvim içinde Türkiye'de yapılmasının aynı zamanda Türk futboluna verilen değerin ve önemin bir göstergesi olduğunu kaydeden Bakan Kılıç, “Dünyada futbol adına ne varsa, uyulması gereken kriterler, takip edilmesi gereken süreçler adına ne varsa bunların tamamı 3 gündür İstanbul'da konuşuluyor, tartışılıyor ve futbol kamuoyu ile paylaşılıyor. Türk futbolu da bu vurgulardan istifade edecektir, yararlanmasını bilecektir” dedi.
Kongrede, finansal fair-play konusunun özellikle üzerinde önemle durulan konulardan bir tanesi olduğuna dikkati çeken Bakan Suat Kılıç, “Kulüplerin yönetiminde mali disiplin konusu, kulüplerin finansman ihtiyacının giderilmesi, bu ihtiyaç giderilirken hangi kriterlere riayet edilmesi gerektiği hususu son derece önemli. Türk futbol kulüplerinin de en önemli konu başlıklarından bir tanesi bu. Geleceğe yönelik en fazla problem oluşturma riski taşıyan konu başlıklarından bir tanesi bu, belki birincisi diyebiliriz” diye konuştu.

-“Suç ve ceza kişiseldir kriteri, genel kabul gören bir hukuk kriteridir”-

Kongrede konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Futbolda şike” iddialarına yönelik davayla ilgili belki de ilk kez yorum yaptığı belirtilerek yöneltilen “Suçların şahsiliği konusunda üzerine basa basa söyledi, kurumların, milyonların zarar görmemesi adına kararların alınması gerektiğini belirtti. Siz neler söyleyeceksiniz bu açıklamalarla ilgili?” şeklinde yöneltilen soruyu şöyle cevapladı:
“Sayın Başbakanımız esasında sürecin başından bu yana aynı vurguyu yaptı. Daha önce de benzer yönde Sayın Başbakanımızın vurguları oldu. Bu kriter hukukun genel kriteridir. Sayın Başbakanımız hukukun genel kriterine göre bir hatırlatmada, atıfta bulunmuş oldu. Dolayısıyla bu noktada kimsenin farklı düşündüğünü zannetmiyorum. Kriter, hukukun genel kriteridir. Suç ve ceza kişiseldir kriteri genel kabul gören bir hukuk kriteridir. Ceza Hukuku'nun evrensel normlarından bir tanesidir.”

-“Türkiye'nin bugüne kadar ev sahipliği yapmadığı iki organizasyon kaldı”-

Başbakan Erdoğan'ın, UEFA Başkanı Michel Platini ve heyetine 2020 Olimpiyat adaylığı konusunda gönderme yaptığı ifade edilerek, kendisinin bu konudaki düşüncesi sorulan Bakan Kılıç, şunları kaydetti:
“Sayın Başbakanımız göndermesini açıkça ortaya koydu. Türkiye son yıllarda çok önemli uluslararası organizasyonların ev sahibi ülkesi diyerek”, yakın zamanda ve dönemde Türkiye'de düzenlenen ve düzenlenecek büyük organizasyonları sıraladıktan sonra, şu ifadeleri kullandı:
“Bütün bunları bir arada değerlendirdiğimizde, Türkiye'nin bugüne kadar ev sahipliği yapma imkanını bulamadığı iki organizasyon kaldı. Bunlardan bir tanesi Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları, bir diğeri de Avrupa Futbol Şampiyonası. Olimpiyatlara yönelik zaten adaylık başvurumuzu yaptık, dosyamızı teslim ettik. Kuvvetli bir iradeyle olimpiyat sürecindeki mücadelemize devam ediyoruz. Sayın Başbakanımız bunca uluslararası organizasyona ev sahipliği yapan Türkiye'nin, 2012 yılında 18 yeni stadyumun da yapımına başlayacağını ifade ettikten sonra, bu altyapıyla Avrupa Futbol Şampiyonası da dahil olmak üzere her türlü organizasyonun üstesinden geleceğimizi adeta dünya spor kamuoyuna, özellikle futbol dünya kamuoyuna vurgulamış oldu.”

Türkiye'nin haksızlıklarla mücadele etmek istemediğini, dünya sporu adına, Avrupa futbolu adına hak ettiği değeri ve ilgiyi görmek istediğini anlatan Bakan Kılıç, şöyle devam etti:
“Sayın Başbakanımızın konuşmasında bir istatistik bilgi de vardı. Türkiye nüfusunun yüzde 51'i 29 yaşın altında. Bu yönüyle bakıldığı zaman Avrupa'nın adeta genç nüfus potansiyeli Türkiye'de ortaya çıkıyor diyebiliriz. Bu genç nüfus potansiyelinin geleceğe en iyi şekilde hazırlanabilmesi, sporla iç içe yaşayacağı yıllarla mümkün olacak. Biz bütün bu uluslararası organizasyonları Türkiye'ye getirirken aynı zamanda Türk gençlerinin sporla olan ilgilerini, meraklarını da artırmaya gayret ediyoruz. Futbol tabii lokomotif sektör. Hangi sporu yaparsanız yapın futbol topuyla haşır neşir olmayan hiçbir gencimiz yoktur diye düşünüyorum. Dolayısıyla futbola olan ilginin Türkiye'de spora olan ilgiyi de arttırmasını Sayın Başbakanımız amaçlıyor, hedefliyor. Biz de Bakanlık politikalarımızı bu yönde, futbola olan ilgi sürsün, hem de futbol üzerinden diğer tüm branşlara yönelik ilgiyi arttıralım diye bir çaba içerisindeyiz. Dolayısıyla dünyaya ve Avrupa futbol kamuoyuna bunu bir anlamda ilan etmiş olduk. Bundan sonra spor altyapısına yönelik yatırımlarımıza devam edeceğiz. Yepyeni stadyumları Türkiye'ye kazandıracağız, bu stadyumları kazandırırken hedefimiz Türk sporunun ve futbolunun altyapı ihtiyacını karşılamak olacak.”

“Başbakanımızın katılımı dünyaya ve Avrupa futboluna önemli ve iyi bir mesaj oldu”

Bakan Kılıç, NTV Spor'un canlı yayınında ise, kongrenin açılış konuşmalarında, Türk sporu ve futbolu adına önemli mesajlar verildiği ifade edilerek yöneltilen soruya “Konuklarımızı 3 günlük süre içinde Türkiye'de iyi ağırladığımızı düşünüyorum. İyi bir kongre yapmalarına zemin oluşturduğumuzu düşünüyorum. Hem verdikleri mesajlar Türk futbolu ve dünya futbolu adına önemli mesajlar. Hem diğer taraftar bakıldığında böyle bir organizasyonda daha Türkiye'nin kalitesini niteliğini ortaya koyabilmiş olması ve konuşmalar sırasında Türkiye'nin, Türk hükümetinin, Türk spor camiasının aldığı övgüler, gelecekte yapabileceklerimize katacağı değer anlamında çok önemli” şeklinde cevap verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak bugün bu toplantıya katılmasının, üst düzey futbol konuklarına bizzat “Hoş geldiniz” demiş olmasının ve kendileriyle kısa süreli istişarelerde bulunmuş olmasının hem katılımcılar açısından hem de Türkiye Başbakanı'nın hükümeti düzeyinde futbola, spora, sporun evrensel mesajlarına verdiği değerin görülmesi açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakan Kılıç, “Sayın Başbakanımızın da katılımı dünyaya ve Avrupa futboluna son derece önemli ve iyi bir mesaj oldu” dedi.
Kongre salonunun bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamalarda ise Bakan Kılıç, “İlk şiddet yasasında ağır yaptırımlar vardı, sonra düşürüldü. Aradaki fark neden kaynaklandı?” sorusunu şöyle cevapladı:
“Esasında Avrupa Hukuku'ndaki genel normlara daha uygun hale getirilmesi yönünde bir çalışma TBMM gerçekleştirdi. O bir ceza indirimi gibi değil, Avrupa Hukuku'na uygunluk arayışı gibi değerlendirilebilir. TFF tarafından hazırlanmış bir metindi ve TBMM'nin seçim kararı aldığı takvim içinde kanunlaştı. Her birinizin elinde benzer suçlara yönelik olarak Avrupa Hukuku'nda ceza limitlerinin ne olduğuna ilişkin bir çizelgenin olmasında fayda var. Kendi iç hukukunuzda yaptığınız düzenleme, Avrupa ya da dünya hukukuyla paralel olmadığı takdirde uygulanma imkanı çok mümkün değil. Hukuk kurallarında evrensel normlara ve kriterlere uygunluk arayışının olması lazım. Türkiye aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına taraf bir ülke. Türkiye'deki iç hukuk düzenlemelerinin Avrupa normlarıyla paralel olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki yargılama süreçlerini, sadece bu konu için söylemiyorum, genel anlamda söylüyorum, daha lehimize neticelendirecek bir hassasiyet noktası olarak görülmeli.”