Türkiye'de rakibi yok, Avrupa ile yarışıyor!
Güncelleme Tarihi:
Alin Yazıcı henüz 14 yaşında... 5.5 yıldır binicilik sporuyla uğraşıyor. İstanbul Erkek Lisesi Vakfı İlkokulu’nun 2. sınıfında iken bir hafta sonu aktivitesinde tanıştığı pony’ler sayesinde biniciliğe başlamış. Kısa sürede o kadar büyük mesafe almış ki, kendi yaş kategorisinde ‘klasman dışı’, yani rakibi yok.
Türkiye’deki yaşıtları en fazla 1.20 metrelik engelleri aşarken Alin, tıpkı Avrupa’daki yaşıtları gibi 1.30 metreyi rahatlıkla aşıyor. Zaten bu yeteneği sayesinde ülkemizi defalarca uluslararası yarışmalarda temsil edip milli formayı giymiş.
1.60’lık Alin, engel atlarken 3 metre yüksekliğe çıkıyor
Kemer Country Binicilik Kulübü sporcusu olan Alin’i, atıyla yan yana görünce, “Atlardan hiç korkmadın mı?” diye sormaktan kendimi alamadım zira Alin 1.60 metre boyunda ve sadece 40 kilo imiş: “Hayır, hiç korku yaşamadım. Ben zaten ilk 1.5 sene pony’lere yani küçük atlara bindim. Atlar kesinlikle korkunç değil, duygusal hayvanlar” diyor. Ardından Kemer Country Atlı Spor Kulübü Direktörü Ela Acar ve annesi Ahu Yazıcı’nın da hazır bulunduğu röportajımız başlıyor...
Hiç attan düştün mü?
“Olmaz mı, hem de sayısız kez. Özellikle de pony’lere bindiğim dönemde çok düştüm. Ama o düşmeler bana çok katkı sağladı, kendimi geliştirdim.” (Bu noktada binicilik atlarının ortalama 850 kilo olduğunu ve 1.30 metrelik engeli aşarken 3 metre yükseğe çıktığını belirtelim.)
"Haftanın 6 günü antrenman yapıyorum zor ama bu sporu çok seviyorum"
Haftanın kaç günü antrenman yapıyorsun?
“6 gün...”
Okulla beraber zor olmuyor mu?
“Zorlanıyorum tabii. Ama hiç şikayetçi değilim. Çünkü bu sporu çok seviyorum. Bazen buraya özel hoca getirip derslerdeki eksiklerimi gidermeye çalışıyorum. Antrenman aralarında özel ders alıyorum. Özellikle yurt dışına yarışmaya gittiğimde dersleri yetiştirmek zor oluyor. Çünkü yurt dışındaki bir yarışmaya gidiş-dönüş en az 1 ay sürüyor. Yarışmalara 2-3 hafta önceden gidip hazırlanıyorum. Yarışmalar da ortalama 2 hafta sürüyor.”
Gelecekteki hedeflerin?
“Elimden geleni yaparak ülkemi uluslararası yarışmalarda en iyi şekilde temsil edeceğim.”
"Dokuz atım var hepsi aynı değerde"
Kaç tane atın var?
“Dokuz atım var. Dördü Bulgaristan’da, beşi İstanbul’da.”
Neden bazıları Bulgaristan’da?
“Türkiye’den yurtdışına at çıkarmak çok zor. Avrupa ülkelerindeki uluslararası yarışmalara Bulgaristan’daki atlarımla katılıyorum.”
En çok hangi atını seviyorsun?
“Atlarım arasında ayrım yapmam, bütün atlarımı seviyorum. Zaten her yarışmaya en az 3 atla gidiyorum.”
Bugüne dek kazandığın başarılardan bahseder misin?
“Yeni biniciler kategorisinde Türkiye şampiyonuyum. Yurt dışında, Avrupa Şampiyonası’nda ve Avusturya, Çekya, Yunanistan, Bulgaristan, Portekiz’deki çeşitli uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil ettim. Avusturya ve Çekya’da 2’şer, Bulgaristan ve Atina’da 1’er kez birinci oldum.”
"Yarışma kazanınca atlarımı kurabiye ile ödüllendiriyorum"
Yarışma kazanınca kendini nasıl ödüllendiriyorsun?
“Kendimi değil de atlarımı ödüllendiriyorum! Onlara ödül kurabiyeleri veriyorum. Atlar için özel yapılmış kurabiyeler var, onlardan yediriyorum.
Peki atlar da yarışma kazandıklarını anlıyorlar mı?
“Tabii ki... Anlıyorlar.”