Güncelleme Tarihi:
EURO 2024 Elemeleri D Grubu ikinci maçında Türkiye ile Hırvatistan karşı karşıya geldi. Bursa Büyükşehir Belediye Stadı'nda oynanan maçı Hırvatistan 2-0 kazandı.
Maça hızlı başlayan taraf Milli Takımımız oldu. Cengiz ve Kerem'in şutlarında Livakovic gole izin vermedi. Kerem'in attığı gol ofsayt bayrağına takıldı. Hırvatistan 20. dakikada Kovacic ile 1-0 öne geçti. İlk yarının son anlarında, 45+4'te Kovacic bir gol daha attı ve takımını 2-0 üstünlüğe taşıdı.
HAKAN ÇALHANOĞLU SAKATLANDI
Milli Takımımız'da kaptan Hakan Çalhanoğlu 38. dakikada sakatlanarak kenara geldi, yerine İsmail Yüksek oyuna girdi. Kenara gelirken büyük üzüntü yaşayan Hakan, kendisini alkışlayan taraftarlara alkışla karşılık verdi.
Temposuz ikinci yarıda en önemli pozisyonu 90+2'De Cenk Tosun ile biz yaşadık ancak Livakovic gole izin vermedi. İkinci yarıda gol sesi çıkmadı ve maç Hırvatistan'ın 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi.
Bu sonucun ardından Milli Takım 3 puanda kaldı. Hırvatistan puanını 4 yaptı ve liderliğe yükseldi. Grubun diğer maçında Letonya'yı 1-0 geçen Galler de 4 puanla ikinci sıraya çıktı. Milli Takım ikinci maçlar sonunda 3. sırada bulunuyor.
KUNTZ'DAN 3 DEĞİŞİKLİK
A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, deplasmanda 2-1 kazanılan Ermenistan karşılaşmasının 11’inde 3 değişikliğe gitti. Kuntz, Onur Bulut'un yerine Zeki Çelik, Ozan Kabak'ın yerine Salih Özcan, Cenk Tosun'un yerine ise Kerem Aktürkoğlu'nu sahaya sürdü.
Kaleyi ilk maçta olduğu gibi Mert Günok’a emanet eden Kuntz, savunma dörtlüsünü Zeki Çelik, Merih Demiral, Çağlar Söyüncü ve Ferdi Kadıoğlu’ndan oluşturdu. Orta sahada Salih Özcan, Orkun Kökçü ve Hakan Çalhanoğlu’nu sahaya süren Kuntz, sağ kanatta Cengiz Ünder, sol kanatta Kerem Aktürkoğlu’nu görevlendirdi. Kuntz, gol yollarındaki tercihi ise Enes Ünal oldu.
KUNTZ YENİDEN 4'LÜ SAVUNMAYA DÖNDÜ
A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, Hırvatistan karşılaşmasında 4'lü savunmayı tercih etti. Ermenistan ile deplasmanda oynanan ilk karşılaşmaya 3'lü savunma ile çıkan Stefan Kuntz, devre arasında yaptığı değişikliklerle 4'lü savunmaya dönmüş ve milliler karşılaşmadan 2-1lik skorla galip ayrılmıştı. Alman teknik adam, Hırvatistan karşılaşmasında ise mücadeleye 4'lü savunmayla başladı.
TARAFTAR ARDA GÜLER DİYE BAĞIRDI, KUNTZ İSMAİL YÜKSEK'İ OYUNA ALDI
Hakan Çalhanoğlu için değişiklik işaret edildiği anca Bursa'da tribünler Arda Güler'in oyuna girmesi için 'Arda' diye tezahürat yaptı. Alman teknik direktör Stefan Kuntz, Hakan'ın yerine İsmail Yüksek'i oyuna sürdü.
İSMAİL'İN KAPTIRDIĞI TOP KALEMİZDE GOL OLDU
İlk yarının uzatma dakikalarında İsmail Yüksek'in orta alanda kaptırdığı top, kalemizde ağlarla buluştu. Sol çaprazdan Pasalic'in şutunda Mert'in sektirdiği topu Kovacic boş kaleye yolladı ve skoru 2-0'a getirdi.
ARDA GÜLER 67'DE OYUNA GİRDİ
İkinci yarının ilk bölümünde skorda değişiklik olmayınca Bursa tribünleri ARDA GÜLER içi tezahürat yapmayı sürdürdü. Genç yıldız, 67. dakikada Orkun Kökçü'nün yerine alkışlar eşliğinde oyuna dahil oldu. Aynı dakikada Kerem Aktürkoğlu'nun yerine de Barış Alper Yılmaz oyuna girdi.
UĞUR MELEKE: ÖLÜM KALIM MAÇLARINDA HEP ÖLÜYORUZ
Golü yedikten sonra kenarda bir teknik direktöre ihtiyacımız vardı.
Mert, Süper Lig zirve yarışçısı Beşiktaş’ın bir numarası. Zeki, Roma’yla Avrupa Ligi çeyrek finalinde. Çağlar Premier Lig’de oynuyor, Atletico yolcusu. Merih, Serie A’da zirve yarışında. Ferdi, Süper Lig’de zirve kovalıyor, 10 gün önce Avrupa Ligi’ndeydi.
Orta sahamızda Hollanda Ligi lideri, Avrupa Ligi çeyrek finalisti Feyenoord’un kaptanı Orkun, Bundesliga lideri Dortmund’lu Salih ve Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti Inter’li Hakan oynuyor. Hücumda Süper Lig lideri Galatasaray’ın ası Kerem, Fransa lig ikincisi Marsilya’nın ası Cengiz ve La Liga krallık yarışında ikinci sırada yer alan Enes var.
EN DEĞERLi 10. ÜLKEYiZ AMA
İlk 11’ımızın 8’i büyük liglerde oynuyor. Beşi geçtiğimiz hafta Avrupa kupalarında yarıştılar. Kalecimizi çıkarırsak 25 yaş ortalamalı genç ama deneyimi de yüksek bir oyuncu grubumuz var. Transfermarkt verilerine göre Türkiye, Avrupa’nın en değerli 10’uncu milli takımı. Türkiye Milli Takımı, en son bu denli kaliteli bir kadroya 2000’lerin başında sahipti. Onlar da zaten Euro 2000’de çeyrek final, Dünya Kupası 2002’de de yarı final yaptılar.
CIES, Statista, Transfermarkt gibi saygın istatistik şirketlerinin ortaya koyduğu resmi verilere göre Türkiye Milli Takımı kadro değeri, Danimarka, Avusturya, İsveç, Polonya, Norveç gibi ülkelerin üzerinde. Peki oyun olarak onlardan daha iyi olduğumuzu hiç hissediyor musunuz? Ben hissetmiyorum doğrusu.
KRiTiK HiÇBiR MAÇTA YOK
Maçı bitirdiği tandemi 18 ve 20 yaşlarında olan, Süper Lig’de kümede kalma savaşı verebilecek kalitedeki Ermenistan karşısına üç stoperle çıktık. Ermeniler ceza alanında topla buluşmada 23-18 üstünlük kurdu bize. Dün Bursa’da maça iyi başladık ama golü yedikten sonra kenarda bir teknik direktöre ihtiyacımız vardı. Lâkin Avrupa’nın en değerli 10’uncu milli takımı Türkiye’nin başında hiçbir kritik maçta devreye giremeyen bir teknik adam var.
TAKIM, BU EKiBi HAK ETMiYOR
Bütün ölüm-kalım maçlarında ölüyoruz: Norveç’i yenemedik. Portekiz’i geçemedik. FaroeLüksemburg’dan 1 puan alarak bitirdik Uluslar Ligi grubunu. Hırvatlar’a karşı da tablo aynıydı. Bu jenerasyonun hak ettiği teknik ekip bu değil.
ENGİN KEHALE: MİLLİ TAKIMLARIN REAL MADRID'İ HIRVATİSTAN
Teknik adam performansı değil oyuncu hataları skoru belirledi.
Barcelona’nın eski, Athletic Bilbao’nun şu anki hocası Ernesto Valverde yaklaşık iki ay önce Real Madrid için bir betimleme yaptı: “Onları yenmeye en yakın olduğunuzu düşündüğünüz an, onların sizi yenmeye en yakın olduğu andır.” Real Madrid futbolu bir milli takım olsa, sanırım en benzediği kadrolardan biri Hırvatistan olurdu. Maç önü dersimize çalışmıştık. Onların istediği oyunu oynarsak üstünlük kurmamız zordu. Zlatko Dalic’in 11’ini görünce açıkçası sevindim. Bu seviyede birbiriyle oynamaya alışık olmayan stoper ikilisinin yanında Galler maçına göre iki bek değişmişti. Geri dörtlü, en kırılgan noktaları gibi gözüküyordu. Baskı yaptık, merkezi iyi kapattık ve çabuk çıktık. Onları hataya zorladık. 5, 7, 10. dakikalarda pozisyon bolduk, kaleci Livakovic’e takıldık. 11’de Kerem Aktürkoğlu’nun golü VAR nedeniyle -doğru karar- sayılmadı. Kazanacağımıza inanmaya başladık.
KEREM-FERDi iKiLiSi OLMADI
İşte bu noktadan sonra, kırılma anlarında hep hata yaptık. 16’da Ferdi, Stanisic’i kaçırdı. 20’de yine sağ beki uzun pasla kaçırdılar ve kalemizde golü gördük. 32’de bir kez daha Stanisic pozisyona giren isimdi. Şunu net bir şekilde gördük; savunma yardımı düşük Kerem ve arkasında Ferdi’li yapı, savunmada ciddi açık verdi. Aslında tek yapmamız gereken merkez koşularını doğru takip etmekti. Kovacic iki pozisyonda da yanında kimse olmadan golleri buldu. İlkinde topa odaklandık, ikincisinde pozisyon takibini bıraktık. Karşınızda dünya üçüncüsü olunca, böyle hatalara rağmen maçı kazanmanız zor.
PLANLAMA MÜKEMMELDi AMA...
Kuntz’a eleştiriler olacaktır belki ama skoru belirleyen teknik adam performansı değil, oyuncu hataları oldu. Maç önü planımız mükemmele yakındı, maç içi hamlelerde farklı tercihler olabilirdi.