"Türk tenisçisi lüks içinde yaşıyor"

Güncelleme Tarihi:

Türk tenisçisi lüks içinde yaşıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2012 00:12

Tenis Federasyonu Başkanı Osman Tural, elit sporcuların çok rahat olduğunu söylerken başarı hırsının azalmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

Geçen gün Tenis Federasyonu’nun yeni başkanı Osman Tural, Asbaşkan Cengiz Durmuş, ENBE Orkestra Şefi Behzat Gerçeker’le beraber TED Kulübü’nde tenis oynadık. 35 senedir tenisin içerisindeyim. Birçok tenis federasyonu başkanı gördüm ve bazılarıyla çalışma imkânı da buldum. Devlete ve hükümete yakın bir bürokrat, Tenis Federasyon Başkanı oldu. Seçilir seçilmez sosyal medyanın ön yargılı eleştirilerine de maruz kaldı.

 Tenisten sonra Osman Tural’la, başta kendisine sosyal medyada yönelen eleştirileri ve seçildiği bu 4 yıllık süreçte neler yapacağı konusunda sohbet ettik. Tural, bilhassa tenisin içinde olmayan, tenisi bilmeyen bazı kişilerin yaptığı yersiz ve ön yargılı eleştirilere üzüldüğünü söyledi ve şöyle devam etti:

Haberin Devamı

Zaten federasyondaydım

 “Beni sanki hükümet tarafından Tenis Federasyonu’na atanmış gibi gösterdiler. Bakın ben 2009 yılından beri Türk Tenis Federasyonu Yönetim Kurulu’nda görev alıyorum. Biz eski yönetim kurulu olarak bundan takribi 2-3 ay önce benim yeni seçimlerle beraber başkan olacağım konusunda hem mutabakat sağladık hem de tenis camiasını da bilgilendirdik.

Bütün bu yazılıp çizilenlerde sevindirici olan konu tenisin fazlasıyla medyada yer alması. Esasen Türk Tenisi’nin tanıtım acısından patlama noktası ve basında eskisinden daha çok yer almasının en büyük nedeni iki senedir düzenlediğimiz WTA Bayanlar Şampiyonası’dır.

SPOR BAKANLIĞINDAN BÜYÜK DESTEK 

Spor ve siyasetin birbirine bağlantılı olması çok doğal. Bu sadece bizim ülkemizde değil diğer ülkelerde de öyle. Tenis Federasyonu olarak her ne kadar biz özerk bir statüde olsak bile bütçemizi bakanlıktan sağlıyoruz. Spor Bakanlığı sadece bu seneki WTA Şampiyonası için bize yaklaşık 8 milyon TL ek destek sağladı. Bakanlık ayrıca bizim WTA ile yaptığımız büyük pazarlıklar sonucunda WTA Turnuvası’nın 3 yıllık lisans hakkı içinde 36 milyon dolara indirilen ödemeyi de yaptı.

Haberin Devamı

Türk Tenis Akademileri....

''Performans tenisindeki sıkıntıları biliyorum. Bizim yetenekli genç tenisçilerin yurtdışındaki tenis akademilerine gitmelerini ve orada eğitim görmelerini doğru bulmuyorum.Bizim tenis kortlarımız oradakilerden bir farkı yok. Ayrıca iyi antrenörlerimiz de var.

En kısa zamanda Türkiye çapında 3-4 tane uluslararası tenis akademisinin kurulması için faaliyet göstereceğiz. Burada başta İzmir’deki UTEM, Trabzon’da gençlik oyunları için yapılan tenis kortları ve bu sene Akdeniz Oyunları için yeniden inşa edilecek tenis tesislerini birer 5 yıldızlı tenis akademilerine dönüştürmek istiyoruz. Akademi içerisinde yatakhanesinden, fitnes alanına, okuluna kadar tüm ünitelerini sağlayacağız . Akademideki okul müfredatı konusunu ise Milli Eğitim ile görüşeceğiz.

Haberin Devamı

Esasen bizde profesyonel tenisçi yetişmesi genel zihniyetimiz açısından öyle kolay değil. Size birkaç örnek vereyim. Eğer bir veli antrenman içeriğine karışıp kendi çocuğunun tenis antrenörünü değiştiriyorsa o çocuktan bir şey olmaz. Bizim antrenörlerimiz de profesyonel tenisçi olmak isteyen gençleri tamamen sahiplenmeleri gerekiyor. Tenisçi yetiştirmek sadece ve sadece çalışarak olur. Sabahın 6’sında da, akşamın 10’unda da tenis oynanır, oynanmalı ve oynattırılmalı.

EKMEK ELDEN SU GÖLDEN

Elit sporcularımız lüks içerisinde yaşıyorlar. Şöyle ki; aldıkları sponsorluk destekleri ile yurtdışında 5 yıldızlı otellerde konaklamaları, lüks restoranlarda yemek yemeleri,  masraflarının karşılanmaları dışında bir de yüklü miktarda cep harçlığı almaları ister istemez kazanma hırsını azaltıp onları rahatlığa sürüklüyor.

Haberin Devamı

Fazla uzağa gitmemize gerek yok. Türkiye’de yapılan uluslararası turnuvalarda yabancı tenisçileri ne kadar limitli bütçe ve imkânlar ile hayat standartlarını sürdürdüklerini biliyoruz. Bazı yabancı tenisçiler bizdeki bollukları görünce adeta şaşırıyor. Ben şunu görmek istiyorum; Bir genç tenisçimizin kulübünden veya ailesinden aldığı harçlıkları biriktirip kendi imkânlarıyla turnuvaya gitmesi ve orada birkaç tur geçmesi. Bu şartlarda elde edilen başarının kıymeti çok daha değerli olup, bir sonraki turnuvalarda da hırs yapıp daha büyük başarılar istemesini sağlayacaktır.

KULÜPLERE BEDAVADAN OY HAKKI YOK

Size, çok tartışılan ana statümüz de yaptığımız değişikliklerle ilgili bazı bilgiler vermek istiyorum. Bildiğiniz gibi eskiden kulüpler bulundukları liglere göre delege sayısı çıkarırlardı. Bunu artık kaldırdık. Liglerimize Türkiye Takım Şampiyonası adını verdik. Burada başarılı olan kulüplere hatırı sayılı miktarda para ödülü yapacağız. Kulüplerin oy alabileceği kriterlere gelince; 18 yaş altı takım şampiyonasına erkeklerde ve kızlarda katılan kulüplere 1 oy. Son iki yılda dünya klasmanında ilk 100’de oyuncu bulunduran kulüplere 3 oy. 101 ile 200 arasında oyuncu bulunduran kulüplere 2 oy. 201 ile 300 arasında 1 oy. Gençlerde ise İTF dünya sıralamasında 1 ile 10 arasında olan sporcular için 2 oy, 11 ile 30 arasında olana 1 oy kulüplere dağıtılacaktır. Uluslararası turnuva yapan kulüplerde oy hakkına sahip olacaktır. Şöyle ki; 10 bin dolar para ödüllü turnuva 1 oy, 10 bin ile 50 bin dolar para ödüllü turnuvalar 2 oy, 50 bin ve üzeri para ödüllü turnuvalarda 3 oy hakkını kulüplere vereceğiz. Yerel turnuvalara sporcu katılımı yüksek olan kulüplere de oy veriyoruz. Ayrıca bölgesel ve doğu liglerine katılan tüm kulüplere kura ile toplam 20 oy dağıtacağız.  Bu yeni düzenlemeyle kulüplerin delege çıkarabilmesi için yoğun caba sarf etmeleri ve faaliyetler içerisine girmeleri gerekecek.

Haberin Devamı

TENİSİ KURUMLAŞTIRMAK

Benim en büyük amacım tenisimizi kurumsallaştırmak, yaygınlaştırmak olacaktır.Tenis sporunu bir değer haline getirmek istiyorum. Bürokrat olmamdan dolayı hükümetle bağlantılarımın tenise olumlu sonuçlar vereceğine inanıyorum. Fakat şunu da belirtmem gerekiyor bu bir ekip işidir. Başarı yakalayacaksak sadece yönetim kurulu olarak değil hepimizin sahiplenmesi gerektiği düşüncesindeyim.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!