'Türk futbolu için devrim zamanı'

Antalya Belek'teki Gloria Golf Resorts Otel'de yapılan seminerin ikinci gününün ikinci oturumunu yöneten Faik Gürses 1954 yılından 1996 yılına kadar Türk futbolu ve futsolseverler ile spor medyasının uyutulduğunu söyledi.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile beraber 1996 yılında gerek milli takımlarda gerekse kulüp bazında başarıların gelmeye başladığını hatırlattı. Faik Gürses, Türk futbolu için seferberliğin başladığını hissettiğini belirterek sözü Terim'e bıraktı.

Terim ise sözü aldığında her zaman bulunduğu TSYD Semineri'ne "dostlar grubuna" yine geldiği için mutlu olduğunu ve basın mensuplarıyla aynı pota içinde olduklarını belirterek bundan gurur duyduğunu söyledi. Türkiye Futbol Direktörü unvanının Türkiye Futbol Federasyonu'nun yöneticileri ile konuşulup tartışıldığını ve ondan sonra bu title'ın verildiğini hatırlatan Terim, TFF yönetimine vizyonları için de teşekkür etti. "Bu sefer sadece Teknik direktörlüğü kabul edemezdim" diyen Terim, "Bu sefer ki gelişimin açılımı bu. Çok kapsamlı. Ben de çok kararlıyım. Yarışmalara çok önem vereceğiz. Asıl hedefimiz günlük başarılar değil, uzun yılları kapsayan bir çalışma yapmak" dedi.

Terim şunları söyledi:
"Aynı şeyi defalarca yaptık, ama farklı sonuçlar bekledik. Yaptık yaptık hep ay sonuçları aldık. Bunca yıldır geçen zamanda artık bir yeni bir yol haritası belirledik. Artık reform hatta rönesans zamanıdır. Artık birlikte Türk futbolunun geleceğini inşaa edebilmek için devrim zamanıdır. Sabır ve azim. Umarım ülkemde tüm paydaşlar da bu sabı gösterirler hep beraber hedefe doğru yürürüz. Sorunları temelinden çözmeye kararlıyım. Kökene ineceğim. Buna da en çok siz inanırsınız. Geçmişte yaşadıklarımdan, biriktirdiklerimden, bu süreci en verimli bir şekilde geçirmeye kararlıyız. Sadece başarılı işler değil, önemli işler yapmaya kararlıyız. Pansuman yapmaya gelmedik.

Eğitim başlatacağız. En başarılı eğiticiler de tüm paydaşları elektronik ortamda bir araya getirecek. Eğitim planlamaları programlı olacak. Online sistemi ile yürüteceğiz. Uygulamalı eğitimler sonrası çalışmalar denetlenecek. Artık bilimden ve ilimden yararlanacağız. Gerçekleri göz ardı etmeyeceğiz. Akademik arkadaşlar bize danışma kurulu gibi çalışacak. Türkiye Futbol Federasyonu araştırma kurulu olacak. Aynı zamanda teknik kurulu olacak. Futbola yıllarını vermiş teknik adamlardan, futbolculardan, spor yazarlarından oluşan çok renkli bir danışma kurulumuz da olacak. Bilim çalışan akademisyenlerle beraber çalışacağız. Sadece İstanbul'daki değil tüm üniversitelerimizle ortak çalışmalarımız olacak.

Futbolu okula sokmamız gerekiyor. Bunu geçmişte de defalarca söyledik ama imzalar atılmasına, protokoller yapılmasına rağmen sonuç alamadık. Eskiye oranla daha da gerideyiz. 6 ile 20 yaş arasında genç nüfusun 20 milyon civarında olduğunu göz önüne alırsak, ana arterin okullar olduğunu görebiliriz. Bu en önemli projem olacak. Sayın Milli Eğitim Bakanımızla bu ülkenin çocuklarına birlikte el atmak istiyoruz. Spor bakanımızla aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sadece futbol değil, sporun tüm branşlarına gençlerimiz yönelmesi, çok sporcunun çıktığı merkezi bir ülke olmalıyız.
Bir gence spordan daha şık daha asil ne lazım olabilir. Dış ülkelerde spor yapan öğrencilere göre sınav günleri ayarlanıyor. Sporcu insan iyi bir insan olarak çıkar. Sporun olduğu yerde pislikler olmaz. Dostluk, arkadaşlık ve sosyal yaşam gelişir.

Artık bekleme dönemi bitmiştir. Hazır elimizde yetenek ordusu var, inşallah bunu kullanacağız. 30 bin 50 bin öğrencisi bulunan üniversiteler var. İçlerinde hiç mi yetenek yok, hiç mi sporcu olacak yok. Mantığa aykırı. Hedefimiz sahadaki başarılarla yetinmek değil, devamlı olacak sistemi kurmalıyız"
Seferberlik istiyorum diyen Terim, "Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi başladığı zaman geminin bir tarafı yukarı kalkar. Yukarıda olanlar sevinmesin orası da batacak. O yüzden birlikte olalım seferberlik başlatalım" şeklinde konuştu.

"YABANCI SAYISI İLE TARTIŞMAMALIYIZ, DIŞARIYA BİZ FUTBOLCU GÖNDERMENİN ÜZERİNDE DURMALIYIZ"
Fatih Terim, süper ligdeki yabancı kontenjanının tartışıldığı son zamanlarda bu konuya şöyle bakılması gerektiğini söyledi:
"Yabancı sayısı ile uğraşmamalıyız. Biz dışarıya futbolcu göndermeliyiz. Almanın değil dışarıya satmanın planlarını, çalışmalarını yapmalıyız"

YETERLİ UZMAN OLMALI
Kaleci antrenörü gibi ayrı bir uzmanlık dalının Şenes Erzik döneminde kabul ettirdiklerini dile getiren Fatih Terim, her alanda daha fazla uzmana ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bugün gelinen noktada kaleci antrenörünün, masörün, sağlık sorumlusunun, fizyoterapistin uzmanlaştırıldığını ama sayının yetmediğini belirtti. Daha fazla ve daha iyi eğitilmiş uzmanlara futbolun ihtiyaç duyduğunu ifade eden Terim; "Şenes Bey'e kaleci antrenörü olması lazım artık dediğimde ben 5 milyon alıyordum. Yeni bir antrenöre yeni bir maaş gerekecekti ama Şenes Bey, baktı ki mantıklı kabul etti. Türk futbolunda kaleci antrenörlüğünü zorunlu hale getirdik. Tabi o dönem telefonlarım hemen çaldı ve -Ya hoca biz teknik direktörün maaşını ödeyemezken ikinci bir hocanın maaşını nasıl ödeyeceğiz- diye sitem edenler oldu" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'DE YETENEK HİÇ BİTMEZ
Ara transfer döneminde genelde Veysel Sarı ve Tarık Çamdal'ın konuşulduğu, bu iki oyuncunun dışında transfer hareketliliği olmamasının gündeme getirildiği bir soruya karşılık Terim "Türkiye'de yetenekler hiç bitmez. Adından söz edilmesi gereken çok futbolcu var. Sadece scoutlar daha iyi çalışmalı daha çok yere gitmeli daha çok maç izlemeli. Antrenörlerle konuşmalılar, Diyaloglardan güzellikler doğar" diye konuştu