Turgay Şeren: Tehlike kapıda

Güncelleme Tarihi:

Turgay Şeren: Tehlike kapıda
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 1999 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Uzun zamandan beri yazıyorum. Diyorum ki: ‘‘Bir futbolcu, ona verilen maddi, manevi sözlerin gününde yapılmasını bekler. Aksine, eğer bir hata yapmışsa, o anda cezalandırılmasını ister.’’ Buradan şu anlam çıkar. Sahada terini akıtan, yüreğini ortaya koyarak, sırtındaki formayı başarıya ulaştırmak için koşan, çırpınan, disiplinli yaşayan futbolcu, kendi özverisinin yanında, yönetiminden de aynı şeyleri bekler. Ama son zamanlarda dikkat edin, bütün kulüplerimizde futbolculara transfer ayında bol kepçe verilen transfer ücretleri ödeme zamanında askıya alınıyor. Ne oluyor? Futbolcu bekliyor, yönetici kaçıyor. Bunun örneklerini çok yaşadık.

En son Galatasaray futbol takımında Fatih Terim'in söylediği gibi en büyük depremlerinden biri yaşandı. Bereket, Filipescu satıldı, onun dolar çeki bankalarda kırdırıldı, kırdırılınca büyük bir para kaybı da gerçekleşti. Ama o anlık yangın söndürüldü.

FUTBOLCU PARA İSTİYOR

Şimdi önümüzdeki günlerde Galatasaray'da 4,5-5 milyon dolarlık bir taksit ödemesi daha var. Futbolcu, tabii ki haklı olarak Galatasaray yönetiminin verdiği sözün, attığın imzanın arkasında durmasını bekliyor. Madalyonun öbür tarafında da Galatasaray yönetimi bu parayı nereden bulacağı düşüncesi içerisinde bir gidiyor, bir geliyor.

Galatasaray Lisesi'nde iyi bir talebeydim. Özellikle matematik dersinden bayağı iyi notlar alırdım. Gelir, gider hesabını çok iyi değil ama iyi bilenlerdenim. Özel hayatımda zaman zaman abuk sabuk savurganlığım olmuştur. Sonra da elim şakağımda bu işi nasıl düzeltirim diye düşünmüşümdür. Tabii, bu benim kişisel bir sorunumdur. Öyle veya böyle üstesinden gelirim. Ama Galatasaray gibi milyonlara malolmuş bir kulübün mali sorunlarını havada bırakması, rüzgara tabi tutması, gelir 5 iken, gideri 25 olarak savurması tabii ki bir gün tıkanacaktı ve tıkandı da.

SUÇLU ŞİKAYET EDEMEZ

Dünkü gazetelerde okudum. Mehmet Cansun şikayet ediyor. Diyor ki: ‘‘5 milyon dolar transfer harcama müsaademiz var. Bu para bize yetmez.’’ Şimdi Mehmet'e ben sormak isterim. Transfer ücretlerini ödenemeyecek rakamlara çıkaran kim Mehmet? Siz yöneticiler değil misiniz? Başkan Faruk Süren, B.Hakan ve Tugay'la mukavele imzalarken, bol keseden onlara milyon milyon dolarların ödeneceğini söz verirken, aklı neredeydi?

Eğer bu sözler verilmişse, bu paralar da ödenecek. Ne yapılmalıydı? Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak Faruk Süren çıkmalı, futbolcularına şunu söylemeliydi: ‘‘Bizim kulüp olarak ödeyebileceğimiz maksimum rakamlar bunlar. Kabul edip, etmemek sizin kararınız.’’

Futbolcu kandırılmamalı. Ağızlarına bir parmak bal sürülüp, sonra onlar kapılarda bekletilmemeli. Galatasaray Spor Kulübü'nün bugün her maçta 50 milyar TL ödemesi var. En büyük hasılatı da 20 milyar. Artı özel locaları da koyarsak 30 yahut 35 milyar. Yani her maç Galatasaray 15 milyar lira içeri giriyor. Bu nasıl hesaptır? Bu nasıl yöneticiliktir? Bu nasıl bir kulübün madden batışına sebep olmaktır? Hiçbir Galatasaraylı'nın bunu aklı almıyor.

HACİZ KAPIDA

Son mali kongrede, Faruk Süren, Galatasaray'ın hiçbir haczinin olmadığını ve hiçbir mal varlığının da tehlikli durumda bulunmadığını söyledi. Her Galatasaraylı gibi ben de mutlu oldum. Sonra bir de baktık, Ankaragücü'nden Hasan Şaş'la ilgili icra. Arkadan Trabzonspor'dan Tolunay'la ilgili ikinci icra. Arkadan basketbol antrenörüne ödenmeyen söz verilmiş transfer ücreti için bir başka icra daha. Kim bilir daha ne icralar sırada bekliyor olmalı.

Galatasaraylı tedirgin. Galatasaraylı elbette şampiyonluk ister. Ve bu hepimize büyük mutluluk verir. Bugün Galatasaray'da konuşulan şampiyonluk değil, gırtlağa kadar çıkan borç. Oradan nasıl kurtulacağımızı herkes arpacık kumrusu gibi düşünüyor. Borçla borç ödenemez. Bu, ekonominin birinci kuralı. Haaa, o zaman hepimizin korkusu ortaya çıkıyor. Galatasaray borcunu ödemek için mal varlıklarından birini satacak, başka yolu yok. Galatasaraylılar buna hazırlanın. Bu asla sürpriz değil.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!