Güncelleme Tarihi:
Turgay ŞEREN
SON Galatasaray Genel Kurulu'nda ben ve benim gibi düşünenler, AIG ile yapılacak anlaşmaya itiraz etmiştik. Nedeni de, ön anlaşmayı enine boyuna didikleyecek bir komisyon kurulmuştu. Bu komisyonun başkanı Prof.Dr. Hayri Domaniç ve arkadaşları, AIG ile Galatasaray Spor Kulübü'nün yaptığı bu ön anlaşmada, bir ortaklık sözleşmesi olmadığını, bir ‘Tefecilik ve sömürü düzeni’nin açık ve seçik görüldüğünü yazmıştı.
Geçen gün Domaniç ağabeyim, beni bürosuna çağırdı. ‘‘Turgay’’ dedi, ‘‘Galatasaray kongreleri, 300-500 kişiyle yapılıyor. Seni kutlarım. Tüm Galatasaraylılara bazı konuları tam şeffaflığı ile açıklıyorsun. Kendi yorumundan ziyade, konu uzmanlarının yorumlarını satırlarına geçiriyorsun. Ben de bir eski Galatasaraylı ağabeyin olarak, bunları zevkle okuyorum. Şimdi söyleyeceklerime dikkat et. Bu ön anlaşmanın sonradan taraflarca sözleşme şekline dönüşmesiyle de Galatasaray hiçbir şey elde edemez. Galatasaray Genel Kurulu'nca da AIG anlaşması onaylansa dahi geçersizdir. Kaldı ki, ben ve arkadaşlarım, AIG ile imzalanması düşünülen, benim üstüne basa basa ‘Bu şartlarla AIG anlaşmasını imzalamayın. Yeni tarasarının düzeltilmiş şeklini bana ve komisyona gönderin' dememe rağmen halen cevap gelmemiştir. Turgay, ben dört kez Faruk Süren'den ve Galatasaray yönetiminden AIG ile son anlaşma metnini istedim. Şu ana kadar cevap verilmiş değildir. Ve kulüp yönetimi hatalıdır.’’
Daha sonra Hayri Domaniç ağabeyim şunları söyledi: ‘‘Tekrar ediyorum Turgay. Anlaşmanın hemen hemen her maddesinde, AIG lehine ve Galatasaray zararına çok ağır şartlar var. Bu, bir ortaklık sözleşmesi değildir. Tefecilik ve sömürü düzenidir. Galatasaray'ın AIG ile ortaklık kurmadaki gayesi, tanıtma ve reklam yeteneğinin büyük olduğu söylenen AIG'nin katkılarıyla gelirini artırmak olduğu halde, şimdi dikkat et, AIG'nin bu yönde hiçbir taahhüdü yoktur. AIG, 20 milyon dolarlık sermayesinin asgari yüzde 25'i kadar bir gelir garantisini kulübe yüklemektedir. Yani, ortak olduğu Galatasaray Spor Şirketi hiç kar etmediği yıllarda da, AIG'ye 5 milyon dolar ödeyecektir. Bu para Galatasaray Spor Kulübü'nden çıkacaktır. Galatasaray Kulübü'nün diğer ortak AIG'ye kar garantisi, anonim şirketleri ortaklarının sorumluluğunu, sermaye paylarını sınırlı şirket olarak tarif eden TTK.269 kuralına da aykırıdır. Ve geçersiz olan bu kural, her yıl sonunda New York'ta toplanacak hakem davalarına konu teşkil edecektir.
TÜRK MAHKEMELERİ YETKİLİDİR
Tasarının 7/6 maddesinde yer alan ve ‘Bu sözleşmenin New York Eyaleti kanunlarına tabii' olduğunu açıklayan hüküm de kabul edilemez. Türk şirketine Türk kanunları uygulanır. Şirketin yıllık karlar elde edip etmediği, genel kurulun kar dağıtıp, dağıtmadığı kararları konularındaki davalar, AIG anlaşmasına hakem şartı yazılsa dahi, Türk Ticaret Mahkemeleri'nde görülür.
Sevgili oğlum Turgay, tüm Galatasaraylılar şunu bilmeli. Tekrar üstüne basa basa söylüyorum. AIG ile yapılacak bu anlaşma, bir tefecilik, bir sömürü düzenidir. Galatasaray'a yazık olmaktadır. Şimdi 19 Ağustos'ta yapılacak bir olağanüstü genel kurul var. Faruk Süren, borçlanma yetkisi isteyecekmiş. Galatasaraylılar, aidatlarını bu kongreye girebilecek şekilde ödemek zorundadırlar. Buna mecburdurlar. Galatasaray elden gidiyor oğlum. Eğer Galatasaraylı olanlar varsa, bu kongreye gitsinler ve kulüplerine sahip çıksınlar. Ben, bir fevkalade genel kurul çağrısı yapmak istiyordum ve yapacaktım da. Ama buna gerek kalmadı.’’
KIRAÇ'I TANIR MISINIZ?
Sevgili Galatasaraylılar, yukarıda yazdıklarım kelimesi kelimesine Türk Hükümeti'nin dış ülkelerle yaptığı hukuki anlaşmalarda Ankara'ya çağırıp, fikrini aldığı Hayri Domaniç ağabeyimin bana dikte ettirdiği sözlerdir. Şimdi Faruk Süren yanlıları gene bu yazıyı alırlar, Divan Kurulu'na götürürler ve bana ceza verilmesini isterler. Son kez emellerine nail olamamışlar. 45 divan heyeti üyesine binlerce teşekkür.
Not: İnan Kıraç, Galatasaray Vakfı'na 80 milyon dolar gelir sağlamıştır. Hangi Galatasaraylı, hangi Galatasaray kurumuna böyle bir destek vermiştir? Gösterin bana. Ayıptır, yazıktır.