Güncelleme Tarihi:
Türkiye Futbol Federasyonu, kendisini sadece ne yazık ki, kulüplerin federasyonu olarak görmektedir. Nedeni de, Genel Kurul'daki seçim potansiyeline sahip olmaktır. Bir bakıma, seçim olan her yerde bu yanlışları görmek mümkündür. Amaa, futbolda ben sadece kulüplerin federasyonuyum demek çok yanlıştır ve de Türk futbolunun yüreğine hançer sokmak anlamına gelir.
Tekrar tekrar beş yabancı olayını gündeme getirmek istemiyorum, zira artık yalama oldu. 3-5 yüzbin dolara Afrika'dan alınan futbolcular, araştırma yapmayan, hazıra konmak isteyen büyük kulüplerimizin iyi bir pazarı oluyor. Milyon milyon dolarlar bu akıllı, tüccar kafalı kulüplerin kasasına gidiyor. En yakın örnekleri Gençlerbirliği ve Gaziantepspor kulüpleridir.
KİRALAMA KİMLERE YARIYOR?
Dikkat ederseniz, futbol federasyonumuzun aldığı bir karar da, yabancı oyuncu kiralama müsaadesidir. Yani siz beş yabancı hakkınızı kullanıp transfer yapacaksınız, yerinde oturup armut piş, ağzıma düş diyenlere ikisini üçünü kiralayacaksınız, sonra tekrar kurduğunuz pazardan bu oyuncuların yerine yabancı oyuncu transfer edeceksiniz, el bebek, gül bebek hayatınız devam edecek. Sonuçta bünyenizde 7, 8, 6 yabancı oyuncu bulundurabileceksiniz. Bir kısmı kiralık, bir kısmı sizin kadronuzda.
Buna evet diyen Futbol Federasyonu hangi mantıktadır bunu anlamak mümkün değil. Benim esas anlamadığım nokta şu. Birkaç kez yazdım ve TV ekranında söyledim, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, en fazla üç yabancı bulunmalıdır diyor. Hatta geçen gün bir röportajını okudum, milli maç sonrası uçakta dönerken İsmet Tongo'ya, ‘‘Önümüzdeki yıllarda yabancı futbolcu sayısını üçe indireceğiz’’ demiş. İyi güzel de Haluk, sen ve isimlerini yaza yaza sıkıldığım 6-7 yönetim kurulu üyeniz fazla yabancıya karşısınız da bu beş yabancı kararı nasıl çıkıyor? Ben anlayamadım, anlayan varsa bana anlatsın.
5'TE 1 YERİNE YARISI
Futbol Federasyonu'nun yaptığı en büyük yanlış uygulamalardan bir tanesi de transfer listelerinde açıklanan miktarların, kendi kulüplere kalacak futbolculara beşte bir oranında ödenmesi hükmüdür. Dikkat ederseniz her kulüp satmak istemediğini, kimsenin de bu paraları ödeyemeyeceğini bildiği futbolcuları satışa çıkardı. Mesela, 2.4 trilyona satışa çıkan bir futbolcu, herhalde çok pahalı. Bunu satışa çıkaran kulüpler sonra ne diyor biliyor musunuz, ‘‘Türk futbolcusu Türkiye'de çok pahalı, biz onun için dışarıdan oyuncu getiriyoruz.’’ Haa, bunun çözümü var Haluk. Sen ve federasyonun bu konudaki maddeyi şöyle değiştirir, ‘‘Her kulüp satışa çıkardığı futbolcunun satış bedelinin yarısını o futbolcu kulüpte kalırsa ödemek zorundadır’’ de bakalım ne olacak? Hangi kulüp bu trilyonlara varan rakamlarla futbolcuları satışa çıkaracak.
Ama sen ve etrafın ne yazık ki sadece kulüplerin tarafındasınız. Oysa futbolcu olmasa kulüp yöneticileri, siz futbol federasyonu üyeleri ve sen başkan olarak Haluk neyle uğraşacaksınız? Sana ağabeyce tavsiyem şu: Aklı başında insanları topla etrafına. Transfer talimatlarındaki bu yanlışları Türk futbolcusunun ve futbolunun lehine düzelttir.