Güncelleme Tarihi:
Galatasaray futbol takımı. Avrupa maçlarını bir başka oynar. Kaldı ki, Sturm Graz gelip Galatasaray'ın bileğini Ali Sami Yen'de bükecek bir takım değil. Bakmayın siz Graz'da Galatasaray'ın çok kötü oynayıp, 3-0 yenildiğine. Bu facia bir kere olur, bir daha tekrarlanmaz. En önemlisi, Ali Sami Yen'i doldurmak ve 90 dakika Galatasaraylı futbolcuları galibiyete itmek lazım. Sarı kırmızılı futbolcuların hepsinin de yüreklerini ortaya koyarak oynamaları şart. Ondan sonrası zaten gelir.
Bulak'tan inciler
Trabzonspor yıllar sonra lider oldu. Tabii bu başarıda Trabzonsporlu futbolcuların yanı sıra teknik direktör Giray Bulak'ın da büyük emeği var. Ancaaak, son Rizespor maçından sonra Bulak'ın söylediklerinden ben bir şey anlamadım ve ona yakıştıramadım. Bakın ne dedi Bulak: Kazanmak için istekli ve arzulu olamadık. Kardeşim Bulak, o zaman sahaya neden çıktınız? Bir futbol takımı ve teknik direktörü sahaya kazanmak için istekli çıkmazsa ne için çıkar.
Ben Bulak'ın bu sözlerini TV'de kendim izledim ve dinledim. Ve şaşırdım tabii. En önemlisi de, eğer böyle isteksiz ve arzusuz sahaya çıkılmışsa, futbolcuların amaçsız oynamışlarsa, bunun hesabını sen vermelisin Bulak. Yani ben sana sormalıyım. ‘‘Giray Bulak niçin Trabzonspor sahada bu kadar etkisizdi ve arzusuzdu?’’ demeliyim. Dediğim zaman sen bunun hesabını vermek durumundaki yetkili kişisin.
Oysa sen hesap soruyorsun. Bu olmadı Bulak. Lütfen bana Trabzonspor'un sahada niçin bu kadar kötü olduğunun hesabını yazar, gönderirsen, sütunumda kullanırım. Bundan sonraki maçlarında başarılar.
Arif aklını başına al
Gazetelerde okuyorum ve aklım karışıyor. Arif hatırlayacaksınız, kendi arzusu ile İspanya'ya gitti. G.Saray kulübü bu transfere balıklama atladı. Para gelsin de ne olursa olsun. Nitekim, 4.5 milyon dolar gelmiş. Gelmiş de ne olmuş o bilinmiyor. Kulübe gelirken havada bitmiş. Şimdi Arif bir San Sebastian’da bir İstanbul'da. Gazetelerde dün G.Saray ile tekrar mukavele imzalayacağı yazıldı. Oysa, G.Saray Spor Kulübü Başkanı Faruk Süren, geçen gün Esat Yılmaer'e ‘‘Bizim Arif için verecek 4.5 milyon dolarımız yok’’ demedi mi? Dedi ama, onun her söylediği söze biraz pay bırakmak lazım. Belki de Arif, G.Saray'a gelir diye aklımdan geçmedi, değil. Dünkü gazetelerde bu sefer futbol sorumlumuz gencin beyanı çıktı: ‘‘Arif'i kadromuza dahil etmeyi düşünmüyoruz. Böyle bir para da vermeyiz, veremeyiz.’’
Kardeşim Arif. Ben senin yerinde olsam doğru İspanya'ya gider, Real Sociedad takımında var gücümle çalışır, bir Türk futbolcusunun İspanya'da neler yapabileceğini gösterirdim. Gördüğüm kadarıyla sen işi zamana bırakmışsın ve kendini her gün mum gibi eritip gidiyorsun. Bunun farkında mısın Arif? Sen Avrupa şampiyonu G.Saray'ın oyuncususun. Bunu aklından sakın çıkarma.
Sezgin-Türel-Aykut üçlüsü
İstanbulspor, Türkiye'nin en eski kulüplerinden biridir. Mahalli liglerin oynandığı ülkemizde her zaman bizim başımıza bela olmuşlardır. Sonunda belki kazanmışızdır yahut beraberlik golünü rahmetli Metin atmıştır ama, yalnız biz G.Saray'a değil, F.Bahçe ve Beşiktaş'a da kök söktürmüşlerdir. Sonra ne olduysa oldu, İstanbulspor 2. Lig'e düştü. Cem Uzan'a teşekkür etmek lazım. İstanbulspor'un 1. Lig'e çıkışında maddi manevi büyük katkıda bulundu. Şimdi de İstanbulspor, Sezgin-Türel-Aykut üçlüsünün fevkalade koordineli ve birbirlerine sevgi saygı dolu çalışmalarıyla her geçen gün daha ileriye gidiyor. Sezgin çok iyi bir yöneticidir. Türel hocaların hocası. Bugün teknik direktörlük yapan, Türkiye'de ve yurt dışındaki herkesin diplomasında Türel'in imzası vardır. Şimdi İstanbulspor'a tecrübelerini ve tüm bilgilerini yansıtıyor. Gelelim Aykut'a. Futboluculuk hayatını şöyle bir hatırlayın Aykut'un. Hiçbir problemi olmamıştır. F.Bahçe'nin sol kulvarında inanılmaz goller atmış ve F.Bahçe'nin başarılarında başrolü oynamıştır, hiçbir zaman futbol kuralının dışında bir şey yapmamıştır. Kafası hep yerdedir. Sevgi ve saygı doludur. Şimdi Aykut idari yönden Sezgin'in en iyi taraflarını, teknik-taktik olarak da Türel'in ona verdiklerini içine sindiriyor ve ileride çok iyi bir Türk antrenörü olabilmenin hazırlığını yapıyor. Haydi Aykut, sen ve senin gibi kişilikli, dört dörtlük Türk antrenörlere ihtiyacımız var. Elini çabuk tut. Tebrikler İstanbulspor. Ancak bu sevinç bitmemeli, devam etmeli.
Devam Mustafa...
HATIRLAYACAKSINIZ, lig maçları başlamadan evvel F.Bahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile bir röportaj yaptım. F.Bahçe Stadı'nın yeni tribünlerini beraber gezdik. Zümrüt gibi çim sahanın üzerinde dolaştık. Tabii, konumuz sadece F.Bahçe Stadı değildi. Yıldırım, stadın inşaatında büyük bir başarı sağladı. Kulübün kasasından 1 lira çıkmadan yol tarafındaki o devasa tribünü Migros'a yaptırttı. Okul tarafındaki tribünün yapımı için de Telsim ile anlaştı. Acaba diyorum bizim G.Saray Spor Kulübü yöneticileri, hele hele başkan Faruk Süren, Kadıköy'e bir geçseler ve bu tribünleri bir görseler ve Yıldırım ile biraz konuşssalar. Bu inşaat sırrını belki öğrenirler. Ama Süren için böyle bir şey söz konusu olmaz. 5 senedir ‘‘yıktım, yıkıyorum’’ dediği Ali Sami Yen Stadı'nı ve projesini sonunda 125 milyon dolara halledecek galiba. Yaşayacağız, göreceğiz.
Gelelim yazımın başına. Aziz Yıldırım aynen şunları söyledi bana: Kaptan, ben Mustafa Denizli'nin istediği bütün oyuncuları aldım. Daha da isterse alırım. Şimdi ondan F.Bahçe'ye büyük hizmet vermesini bekliyor ve galibiyetler istiyorum.
Son 2 maçtır Mustafa, Yıldırım'ın bu çağrısına kulak vermeye başladı. dDemek ki F.Bahçe'ye hizmette sıranın ona geldiğini anlamış. Sarı lacivertli ekip sadece bol gol atmıyor, iyi de oynuyor, yapılan transferler de yüzde yüz isabet olduğu gözüküyor. Devam Mustafa. Sana güvenenenleri, inananları mahçup etme.