Turgay Şeren: Rüya değil
Güncelleme Tarihi:
GALATASARAY dün akşam Mallorca'yı öyle bir yendi ki, aradan 100 sene geçse, G.Saray'ın ortalya koyduğu bu mücadele, attığı goller ve saha içinde yaptığı nefis organizasyonlar asla unutulmaz.
İlk yarının ortalarına doğru sarı kırmızılı ekip biraz yarı sahasına kapanır gibi oldu. Zira rakip ikili mücadelelerden galip çıkmaya başladı. Ta ki, Arif'le B.Hakan'ın yaptığı iki verkaçtan sonra Arif'in nefis vuruşuyla atılan ilk G.Saray golü oyunun da dönüm noktası oldu. İkinci yarı hep şöyle düşündüm, G.Saray kendi yarı sahasında rakibini kabul edecek ve kontratak oynayacak. Zira G.Saray ilk golü atmış ve rakip sahada atılan bu gol büyük bir avantaj olarak İstanbul'a dönecekti. Küçük Emre öyle bir gol attı ki, hani insanın sahaya inip onu kucaklayası geliyor.
Bir ara yanımdaki İlhan Söyler'e aynen şu lafları söyledim, ‘‘Yahu İlhan, rüyada mıyız, yoksa bu bir gerçek mi?’’ Evet doğrusu bu, rüya filan değil. Galatasaray, Avrupa'nın sayılı futbol endüstrisinden birine sahip olan İspanya'nın kupa takımına bol bol gol atabiliyor ve kendi sahasında ona pres yapabiliyorsa, bu, G.Saray'ın son zamanlarda ortaya koyduğu futbolun tam bir gerçeği.
Taffarel her zamanki gibi, özellikle yan toplarda G.Saray'a büyük moral verdi, her çıktığı topu aldı. Defansta, başta da yazdığım gibi, bir ara Ümit ve Ergün, Mallorca'nın en iyi iki oyuncusu sol açık Stankoviç ve sağ açık Lauren karşısında bayağı bocaladılar ve çok zor durumlara düştüler. İşte orada Galatasaray, defansın göbeğinde oynayan Capone ve Bülent'le ayakta kaldı.
MÜTHİŞ EMRE
Orta sahada Emre için yazacak kelime bulamıyorum. Bu genç, fevkalade bir yerlere geldi Türk futbolunda ve her gün de üstüne koyuyor. Dün akşam da öyle oldu. Rakibine orta sahada pres yaptı. Bülent'in, Capone'un. Ergün'ün yardımına koştu, G.Saray topu kazandığı zaman da Emre'yi rakip ceza sahası üzerinde görmek çok mümkündü. Ve çoğu kez da bunu başardı.
Suat gereksiz yere bir sarı kart aldı. Ancak bu, oyununa hiç dokunmadı. Temposu düşmedi ve her zamanki gibi orta sahanın göbeğinde gmükemmel görev yaptı. Okan derseniz., attığı nefis golün yanısıra G.Saray'ın klasiği olan orta saha görevini nefis yaptı.
Hagi, takımın saha içindeki maestrosuydu. Çok koştu denemez. Ancak ayağına geçen her topu çok iyi kullandı, biraz da galiba gol atmak hevesindeydi ve onun için de çoğu kez pas vermek yerine rakip kaleye şut atmayı denedi. Ve B.Hakan. Arif'e attırdığı ilk golün yanısıra kendisinin rakibini geçip kalecinin üstünden attığı şık bir vuruşla G.Saray'ın dördüncü golü var. Galatasaray, Mallorca'yı sürklase etti. Düşünebiliyor musunuz, Türk futbolu ve G.Saray nerelere geldi. Hakem için boşuna endişe edildi. Süper bir maç yönetti, yan hakemler de öyle.