Turgay Şeren: Oktay, aklını başına al

Güncelleme Tarihi:

Turgay Şeren: Oktay, aklını başına al
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 1999 00:00

Turgay ŞEREN
Haberin Devamı

Aylardır Türk futbol kamuoyunu rahatsız eden bir olay var. Olayın kahramanı da Beşiktaş ve Milli Takımın forvet oyuncusu Oktay Derelioğlu. Tabii ki, bu konuyla ilgilenmemek mümkün değil. Başından sonuna kadar Oktay'la ilgili spor basınında çıkan tüm yazıları dikkatle okudum. Hatta daha gerilere gittim. Karısının intihar ettiği güne kadar onu yakınları dahil herkesten sordum. Şimdi Oktay ne yapıyor, yahut ne yapmak istiyor? Buna benim aklım ermiyor.

BEŞİKTAŞLILAR İSYAN EDİYOR

Geçen gün evimde tam böyle bulanık düşünceler içerisinde otururken telefonum çaldı. Bir Beşiktaşlı taraftardı. Aynen şu sözleri söyledi: ‘‘Turgay ağabey, siz Profesyonel Futbolcular Derneği başkanısınız. Bu Oktay konusunda neden suskun kalıyorsunuz? Oktay, Beşiktaş'a zarar veriyor ve vermekte de devam ediyor. Sizler tabii ki, profesyonel futbolcuların yanında olmalısınız. Bu, sizin en kutsal görevlerinizden birisi. Ancaaak, yanlış yapan bir profesyonel futbolcu varsa, ben ve benim gibi pekçok Beşiktaşlı taraftar için onu uyarmak, onu doğru yola itmek sizin ikinci kutsal göreviniz olmalı.’’

YÖNETİM NEREDE?

Yalnız bu arkadaş değil, beni Oktay konusunda yolda da çevirenler çok. Kırmızı ışıkta durduğum zaman, arabasından inen, camında siyah beyaz bayraklar bulunan taraftarlar da var. Hepsi şunu söylüyor: ‘‘Oktay, Beşiktaş'a zararlı oluyor ağabey. Bizim Beşiktaşlı yönetim nerede? Süleyman Seba nerede?’’

Öncelikle Profesyonel Futbolcular Derneği'ni size anlatayım. Derneğimizin İnönü Stadı'nda fevkalade güzel bir bürosu var. Her türlü teknik donanımı var. Yani faksı, telefonları, e-mailleri, fotokopileri, bir değil birkaç tane bilgisayar ekipmanları... Artı sekreteri ve yardımcısı. Ve bir de müdür gibi çalışan yetkilisi. Ve tabii sonra da ben ve yönetim kurulu arkadaşlarımız. Muhasebe büromuz var. Avukat Levent Bıçakçı, hukuk danışmanımızdır. Kapısından girer girmez kocaman bir tabela var. Aynen şu sözler yazılı: ‘‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.’’ İmza Kemal Atatürk.

PFD, ATATÜRKÇÜ'DÜR

Daha derneğimizin kapısından girer girmez Atatürk'ün tüm ilkelerini hissetmemeniz, görmemeniz, okumamanız mümkün değil. Çünkü bizler, profesyonel futbolcunun eğitiminde Atatürk ilkelerinin çok gerekli olduğuna inanıyoruz ve bu yolumuzdan bizi kimse çeviremez.

Türkiye'de Birinci, İkinci, Üçüncü Lig'de oynayan profesyonel futbolcular tüm doğal üyemiz. Bizlere yılda 1 milyon lira aidat ödeyerek asli üye olanlar da var. Bu da 3-5 yüz futbolcuyu geçmez. Ancaak, bizim hizmetlerimiz eşit olarak hepsinedir. Nedir bu hizmetler? Bize ulaşabilen, federasyonla, kulübüyle maddi manevi problemi olan herkese elimizi uzatıyoruz. Zamanında profesyonel futbol oynamış, bugün hayattan göçmüş, yahut geçim sıkıntısı çeken futbolculara gücümüzce destek oluyoruz. Ve hep onları uyarıyoruz. Diyoruz ki: ‘‘Kulüplerle yaptığınız mukavelelerde transfer ve aylık rakamlarınızı tam yazınız. Ki, sizi Futbol Federasyonu nezdinde savunalım.’’ Futbol Federasyonu'nun Ankara'daki genel sekreterlik bölümü bu konuda çok duyarlı ve çok çalışkan. Genel Sekreter Aydın Torunoğlu ve Profesyonel İşler Genel Sekreter Yardımcısı Gıyasettin Şenman, her müracaatımızı, haklı olduğumuz konularda öylesine çabuk karar veriyorlar ki, kendilerini burada kutlamak isterim. Bazen Futbol Federasyonu'nda da güzel işler oluyor.

SEBA, BU İŞİ NOKTALA

Gelelim tekrar Oktay'a... Ve bana müracaat eden, telefon eden Beşiktaşlı dostlara... Kardeşim Oktay, seni hala televizyonda dikkatle izliyorum. Sen, futbolu unutmuş gibisin. Bir evlilik yaptın, bu senin şahsi tasarrufundur, buna söyleyecek bir şeyim yok. Ama sen, sırtındaki formayı unuttun, İsviçre'ye tatile gittin. Ne antrenmana başladın, ne bir şey yaptın. Gittin Jet-Pa ile anlaştın. Söylendiğine göre onlardan avans bile almışsın. Sen Beşiktaş'ın futbolcususun Oktay. Sen sokaktaki adam değilsin. Sonra Jet-Pa bir kulüp müdür ki, gidip sırtını oraya dayıyorsun. Yalnız Beşiktaş camiası değil, futbol kamuoyu da değil, Türk toplumu sporla uğraşan her kesimi seni kınıyor. Ve sen kendi kendini yok ediyorsun. Güzel spor bir araban var. Herhalde maddi imkanların da yerinde. Bu bana mutluluk verir. Ancaak, sen ve senin yanında bugün dolaşanların öğrenmesi gereken bir şey var. Bizler Profesyonel Futbolcular Derneği olarak sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısının yanındayız. Sen ve senin gibiler de böyle davranışlarınızdaan dolayı da asla aramızda olamayacağınızı bilmeniz gerek.

Kardeşim Süleyman, bu Oktay konusuna bir nokta koy. Ya al herşeye rağmen sırtına siyah beyazlı formayı giydir, ya da onu Beşiktaş'tan sil. Son sözüm de şu: ‘‘Sevgili Süleyman, Oktay kim oluyor ki, senin yanında basın toplantısı yapıyor. Senin sorularına gülerek cevap veriyor. Ve sen de o masada oturuyorsun. Doğrusu seni çok seven, seninle aynı takımda oynamış bir dostun olarak bu beni kahretti.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!