Güncelleme Tarihi:
GALATASARAY dün akşam iyi oynamadı ama mühim değil. Zira, Avrupa'da, Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi oynayarak kaybettiği iki maç var. Arkasından Mili Takımımız'ın Almanya karşısında net goller kaçırıp, berabere kaldığı ve şimdi de play-Off oynamak zorunda kalışı var. Demek ki pek çok kimsenin söylediği, savunduğu gibi sahada çok iyi oynamak, tribünleri coşturmak yetmiyor. Futbolun amacı olan maçı kazanmak şart. İşte dün akşam Galatasaray bunu yaptı.
Galatasaray'da önemli gelişmeler var tabii. İki sakat; Emre ve Tugay toparlanmışlar. Fatih de onları bütün oyun süresince haklı olarak sahada tuttu.. İyice görmek, onları sahaya ve takıma iyice alıştırmak için. Okan'a zaten söylenecek laf yok, G.Saray takımının en iyisi. Sahada basmadık yer bırakmadı.
Gelelim benim yazımın başlığı kalecimiz Mehmet'e. Öyle tehlikeli bir pozisyonla karşılaşmadı. Zaten rakibin bir tek gol pozisyonu yok. Ancaaak, ben Mehmet'ten dün akşam güvenli hareketler beklerdim, bunu göremedim ve onu ikaz etmek isterim. 13. dakikada şöyle bir Antalyaspor hücumu oldu. Ceza sahasının dışında G.Saray defansı, rakiple mücadele ederken, Mehmet fırladı, kalesinden çıktı. Tabii rakip topu kaptı, hem Mehmet'i ekarte etti, hem de G.Saray defansını. Büyük bir acemilikle bu pozisyonu gol yapabilecekken topu kaybettiler. Mehmet, senin oralarda ne işin var? Geçenlerde Taffarel için de aynı şeyi söylemiş ve yazmıştım. Kaleciliğin temelinde şu yatar ve öğretilir; ‘‘Kendi defans oyuncun rakiple mücadele ederken, kaleni asla boşaltmayacaksın.’’ İşte Taffarel. Chelsea maçında yanlış yaptı, kırmızı kart gördü. İşte dün sen Mehmet, o gol olsaydı, G.Saray için işler zorlaşırdı. Bir de üstelik her geri pasında topu stop edip, ayağından 3-4 metre açtın. Bak kardeşim sana büyük şans doğdu. Bu şansını iyi kullan.
Emre huyunu değiştirmedi
Gelelim Emre'ye. Sakatlığı geçmiş ama bazı huylarından vazgeçmemiş. Hiç alakası yokken rakibi faul yapmış gibi kendini yere yattı. Hakem de haklı olarak sarı kartı gösterdi. Yapma Emre, sen G.Saray'da çok daha güzel yerlere gelmelisin ve geleceksin de. Ama şu anda daha merdivenin birinci basamağındasın, bunu unutma. Gelelim Arif'e. İlk yarının sonlarına doğru rakibine öyle bir girdi ki, eğer sahada biraz yürekli hakem olsa ona direkt kırmızı kart gösterirdi. Hakem Musa Eryılmaz sarı kartla geçiştirdi. Yapma Arif, siz futbolcusunuz, birbirinize kasti girmeye hakkınız yok. Senin bu hareketinle rakibinin ayağı kırılır, sonra en çok sen üzülürsün. B.Hakan'ın ikinci golde verdiği pas nefis. Capone'nin attığı gol basit bir gol, ama orada bulunması çok iyi. Antalyaspor'un bu maçı kazanması değil, berabere kalması mümkün değildi. Zira kendi yarı sahasına kapandı. Bir tek hücumu yok. Bir tek gol pozisyonu yok. Eee, böyle bir takım nasıl kazanır? En son yine Mehmet'e. Taffarel'in sana verdiği şansı çok iyi kullan Mehmet, sonra üzülürsün.