Güncelleme Tarihi:
Özür dilerim, hata yaptım...Olmadı, olmayacak sayın Tudor!
Göreve getirildiğine bende çok ümitliydim....
Popülist değil idealist bir yapısı var, uzun vadede olur, Galatasaray da belki ‘Yeni Simeone’sini yaratır’ hayalleri vardı kafamda...
Ancak dün hepsi son buldu...
Tam 67 dakika bekledi Tudor, oyuna hamle yapmak için....
İlk 45 dakikası 2-0 sona eren, rakip kaleye tek bir şut dahi çekemeyen Galatasaray takımına müdahale etmedi...
Kenardan izledi, 2.yarıya da değişiklik yapmadan başladı.
Skor 3-0 olduktan sonra Sneijder ve Podolski’yi oyuna aldı...
Ve bence işte o dakika Tudor’un Galatasaray’da uzun vadeli görev yapamayacağı kesinleşti.
UTANILACAK FUTBOLA MÜDAHALE EDEMEMEK, NE DEMEK?
Maç sonunda futbolcularını hedef alan Tudor’un oyuncularını iğnelerken çuvaldızı kendine batırması lazım!
Çünkü bu tabloda oyuncuları kadar çaresiz bir şekilde utanılacak futbola müdahale etme gereği dahi duymadığı için büyük payı var...
Beşiktaş’a yenil, Trabzon deplasmanına çık yenil, Başakşehir’de bozguna uğra...
Nereye kadar... Biz bu işten ne anladık sayın Tudor?
Takımla her hafta bu kadar oynamak, sürekli sistemi değiştirmek, sürpriz kararlarla oyuncuların fabrika ayarlarını bozup mucizeler beklemek gördük ki fayda değil zarar getirdi Galatasaray’a...
Adanaspor maçında hatasız oynayan Semih-Ahmet ikilisini bozmanın ne anlamı vardı?
Sezon sonunda ayrılması kesinleşen, kendine kulüp arayan, motivasyonu sıfır düzeyindeki Chedjou’yu sahaya sürmenin ne anlamı vardı?
Cavanda-Sabri varken Semih Kaya’yı sağ bek oynatmanın ne anlamı vardı?
Takımın gol yükünü çeken Podolski’yi kesmenin ne anlamı vardı?
Skor 3-0 olduktan sonra Sneijder’ı sahaya sürmenin ne anlamı vardı?
BU ATEŞ TUDOR'U DA YAKACAK!..
Galatasaray’da Fatih Terim’in ayrılığı ile başlayan ‘futbolcuya dayalı düzen’ dönemi bir teknik adamın daha sonunu hazırlayacağa benziyor.
Tudor, Sneijder’ı, Podolski’yi hatta 17 yıldır Galatasaray’da forma giyen Sabri’yi takımdan kesti. Ve Florya’da bazı oyuncuların çok net bir şekilde fiyakasını bozdu.
Galatasaray’da kangren haline gelen bir ‘futbolcuya dayalı düzen’ gerçeği var...
Bu düzen Tudor’u da yerse ben hiç ama hiç şaşırmam...
Bunu neden söyledim...
Sneijder’ı, Podolski’yi, De Jong’u takımdan kesmesi değil sadece konu...
Bazı futbolcuları da Tudor’un antrenman programı, metodları açık şekilde rahatsız ediyor.
Yapılan sert idmanlar Galatasaraylı futbolcuları çok zorluyor. Bu durumdan Galatasaray’da bazı oyuncular açık şekilde şikayetçi hatta ve hatta Başakşehir maçı öncesinde “Çok yorgunuz, nasıl oynayacağız bilmiyoruz” diyen futbolcular dahi vardı.
Şimdi Florya’daki bu kangren haline gelen düzen dünden bugüne oluşmadı. Bu duruma sessiz kalan ve bugün şikayet eden Galatasaray yönetiminin de bu fotoğrafta yüzde 100 payı var.
Zamanında futbolcuların her türlü talebe boyun eğilmese idi bu tablo oluşmazdı. Şimdi bu düzeni yıkmak gerekli...
ÇARE TARTIŞMASIZ Fatih Terim
Galatasaray’da bu düzeni yıkacak ve Florya’da aldığı hiçbir kararın tartışılıp sorgulanmayacağı bir lidere ihtiyacı var. Ve bana göre bunu Türkiye’de, Florya’da yapabilecek tek bir isim var...Fatih Terim...
İşler daha da kötüye gitmeden Galatasaray’ın gidip Divan Kurulu üyesi olan, ‘eski kulübüm değil orası benim yuvam’ diyen Fatih Terim’i göreve getirmesi gerekli.
Bence Galatasaray adına tek doğru çıkış yolu budur. Fatih Terim’in olduğu yerde Galatasaray adına başarı vardır.
Ben sezon sonunda Fatih Terim’in, Galatasaray’a gelmesi ile bu takımın kısa vadede ayağa kalkabileceğini düşünüyorum. Aksi takdirde Galatasaray’ın bu teknik kadro, futbolcularla bence önümüzdeki yıl da başarıya ulaşması çok zor.
ÖZBEK SEÇİME GİTMEK ZORUNDA
Galatasaray’da bana göre Başkan Dursun Özbek’in de bu yenilgiden bazı çıkarımlar yapması ve taraftarına, genel kurul üyelerine kulak vermesi, kendisine de daha fazla zarar vermemesi lazım.
Kısaca başkan Özbek’in seçim kararı alması, yeni bir ekip kurması, Galatasaray’ın güçlü bir yönetim kurulu ile yola devam etmesi lazım.
Futbol aklı olan yöneticisi, yönetimin bir dönemki çalışkan adamı Fatih İşbecer başta Arda Selim Üçer ve Tayfun Demir’in ayrılığı Galatasaray yönetimine yara vermiştir.
Galatasaray’ın her alanda güçlü ve lobisi kuvvetli bir yönetime ihtiyacı vardır.
Ancak bugün Galatasaray’da neredeyse her işe başkan Dursun Özbek koşuyor. Hal böyle olunca başkan yoruluyor ve bir ekip çalışması olmadığı için Özbek’in özverisine rağmen başarı gelmiyor.
Florya’ya Abdurrahim Albayrak, yönetime güçlü, prestijli, başkanın yükünü hafifletecek bir ekip ruhu gerekli...
Albayrak’ın-Terim ile beraber Florya’ya gelmesi Galatasaray’da havayı bir anda değiştirir, bu kararı alması halinde bugün tepki, gören başkan Dursun Özbek de belki seneye ‘büyük başkan’ tezahüratları ile karşılanır.
EZİLMEDİ, REZİL OLDU!
Galatasaray, Başakşehir’e yenilmedi, ezildi, hatta rezil oldu.
Başakşehir’e karşI bu sezon çıktığı 3 maçta da yenilmek ne demek?
Birbirinin fotokopisi niteliğinde maçlar çıkartıp neredeyse aynı golleri yiyip her maçta rakibine boyun eğmek ne demek?
Koca 90 dakikayı rakip kaleye bir tane şut çekmeden bitirmek ne demek?
Galatasaray’ın bana göre utanç gecesiydi. Sarı kırmızılı takım ‘daha da kötüsü olamaz’ dedikçe bizi yanıltıyor. Dibi yaşatıyor.
Ancak Galatasaray dip yaparken bir tane futbolcu çıkıp sahada bu duruma isyan etmiyor.
Bir tane Melo gibi yürekli, savaşçı bir futbolcu profili çıkmıyor.
Zaten Galatasaray adına en kötü durum bu.
Futbolcular kabullenmiş... Bu başarısızlığı bir çoğu normal karşılıyor. Acaba kaç tanesinin uykusu kaçtı ya da utandı...