Güncelleme Tarihi:
Tatil bitti, görev başladı. Yine Beşiktaş'la yatıp, Beşiktaş'la kalkacağız. Tatil güzel ama Beşiktaş'la olmak daha da güzel. Özledim Karakartal'ı. Hafta sonu TSYD Kupası'nda kavuşacağım sevgiliye. Bakalım sarmaş dolaş mı olacağız, yoksa allak bullak mı? Aman aman, geçen sezon çok üzüldük, bu kez seviniriz inşallah.
Dört yeni adam alındı, çuvalla da para verildi. Ayhan, Del Solar, Sellami, Ohen. Kim bunlar? Haydi Ayhan'ı biraz tanıyoruz, ya diğerleri? Her kafadan bir ses çıkıyor. Hepsine kulaklarım tıkalı. Göreceğiz, bakacağız, ak mı kara mı anlayacağız. Üç-beş haftada gerçek değerleri ortaya çıkar.
Şaşıyorum Seba'ya. İnsan aynı hatayı tüm başkanlık dönemlerinde yapar mı? Hiç mi ders almaz? Gözü kapalı döküyor trilyonları. Peki, kulübün parasıyla nasıl böylesine korkunç kumarlar oynuyor. Transfer Komitesi oluşturmuyor, en ufak araştırma yapmıyor. Yabancı teknik direktörün cebine trilyonları koyuyor ve salıyor meydana. Beşiktaş'ın yıllardır transferden yediği kazıklar öyle böyle değil. Gelgelelim Seba inatla, ısrarla, ‘‘Ben Beşiktaş'ın parasını işte böyle harcarım’’ diyor. Eh, bravo!
Geçen sezonun sonlarına doğru aynen şöyle yazmıştım, ‘‘Futbol takımı ligde yine sefilleri oynarsa, Seba, Beşiktaş'ın her köşesine sırça köşk yaptırsa nafile. Yer yerinden oynar, kıyamet kopar.’’ Bunu kendisi de biliyor... Biliyor da nasıl enine boyuna araştırmadan, en ufak bilgiye sahip olmadan trilyonluk transferler yapıyor.
İHANETE DAYANAMAYIZ
Şimdi Seba bana diyebilir ki, ‘‘Ya bu transferler iyi çıkarsa, o zaman ne diyeceksin?’’ Mesele bu oyuncuların iyi çıkıp çıkmaması değil. Bilerek, görerek, araştırılarak transfer yapılması. Yani dünyanın her tarafında olduğu gibi teknik direktör önerecek, profesyonel transfer komitesi en az 6-7 ay araştıracak, onaylayacak ve transfere bundan sonra karar verilecek. Ne yazık ki Seba'ya bu gerçeği bir türlü anlatamadım. İnşallah bu kez transferler tutar, eğrisi doğrusuna gelir ve hüsran olmaz. Zaten olursa Seba, ‘‘Son iki yıl’’ dediği koltuğunu erken terketmek zorunda kalır.
Ohen, Del Solar, Sellami iyi çıkmaz ve Beşiktaş başarısız sonuçlar alırsa koltuğu erken terkedecek bir başka kişi de John Benjamin Toshack. Ben bugüne kadar Toshack'a -futbolcular aleyhinde konuşması dışında- toz kondurmadım. Hep destekledim, hep yanında oldum. Hatta bu sezon da kulüpte kalmasını istedim. Tabii, ağzına fermuar çekmesi koşuluyla. Yönetimin, ‘‘Toshack ile devam’’ kararını da alkışladım. Ancak Toshack şunu çok iyi bilmeli; biz Türkler, ihanete uğradığımızı anladığımız anda hemen misliyle yanıt veririz. Bizden gaddarı, bizden laneti olmaz. Beşiktaş'ı yıllarca başarıdan başarıya koşturan Gordon Milne'i bile Francesco ve Nartallo skandalından sonra bir anda sırtımızdan attık.
Ohen'i, Del Solar'ı, Sellami'yi, Ayhan'ı, Toshack'ı tüm Beşiktaşlılar gibi ben de coşkuyla kucaklama sabırsızlığı içindeyim. Göreceğiz, bakacağız ve sonra kararımızı vereceğiz. Bu kez af yok, ‘‘Ya hep, ya hiç’’.