Güncelleme Tarihi:
Her köşesine reklamlar alınan, en son teknoloji ile üretilen, ter dahi tutmayan özel formalar, formaları sırtına geçiren milyon euroluk futbolcular, futbolcuların ayaklarının kıvrımlarına kadar özel üretilen kramponlar, kramponların bastığı suni çim, mücadele gücünü arttıran performans içecekleri, peşinde koşulan futbol topuna uygulanan özel yöntemler... Fatih Kaya yazıyor
Bırakın da bir tek değiştiremediğiniz yer tribün olsun.
Antik tarih için Efes Harabeleri ne kadar önem taşıyorsa... Futbol için de tribünler bir o kadar önem taşır. Â
Türkiye'de şimdiki tribün düzeninin 2 veya 3 yıllık ömrü kaldı gibi görünüyor...
Önde gelen gruplardan çArşı, ultrAslan ve Genç FB’nin, yönetimlerin gölgesinde kalmamak için ne kadar mücadele ettiklerini görüyoruz.
Texas, Hodri meydan, Tatangalar, Gecekondu ve diğerleri... Aslında hepsi bu mücadelenin içinde...
Kamuoyuna bu gruplar daha çok bilet kavgacıları ve çıkarcı insanlar gibi yansıtılsa da, gerçek olan kitleleri arkalarından sürükleyecek kadar sosyal sorumluluk bilincine sahip oldukları...
Renk ayrımı yapmadan organize bir şekilde düzenlenen kan bağışları, yardım kampanyaları ve yürüyüşler buna en güzel örnektir.
Verilen biletler de eğer gerçekten problemse o zaman herkes eteğindeki taşları döksün... Bilet eleştirisi yapanlar yakınları için bilet isteğinde bulunmuşlar mıdır? Önce kendilerini sorgulasınlar...
Bunun 1'i de 1.000'i de aynıdır. Senin 1 tane onların 1.000 tane yakını vardır.
Her neyse asıl konudan sapmadan devam ediyorum...
Milyon euroluk transferlerin gerçekleşmesi için sponsorluk anlaşmaları, lisanslı ürün ve kombine satışları da çok önemli...
Fenerbahçe ile başlayan stadyum revizyonu maddi açıdan sarı-lacivertlilere çağ atlattı. Aynı zamanda olumsuz olarak da organize tribün düzenini de çok etkiledi...
Saraçoğlu Stadyumu’nda maç esnasında çok büyük bir uğultu oluşuyor. Rakiplerini de zaman zaman bu etkiliyor... Fakat tribünler bir koro ahengi tutturamıyor.
Bunun da en büyük sebebi o koronun düzenin içine dâhil edilmemesi...
Saraçoğlu taraftar için değil izleyici için hazırlanmış bir stadyum izlenimi oluşturuyor...
Kimseye haksızlık etmek istemem ama her seferinde dile getirilen "takımın gerçek sahibi taraftardır(!)" cümlesi uygulanan sisteme göre hiç gerçekçi değil...
Åžimdi...
Beşiktaş ve Galatasaray'ın stadyum projeleri ile aynı tehlike çArşı ve ultrAslan için de geçerli...
Galatasaray için artık çok geç oldu... Yapımına devam eden bir stadyumları var. Ne kadar etkili bir tribün olacağını göreceğiz...
Ancak siyah-beyazlılar için çok geç deÄŸil.Â
Açıklanan 42 bin kişilik stadyum projesi var...
Fenerbahçe'nin 55 bin kişilik stadyumunun senelik ortalaması 38 bin... Bu istatistik de göz önünde bulundurursak... Yapılan projedeki rakam aslında çok ideal...
Zaten Beşiktaş yönetimi bu sezon ortalamaları ile mevcut projeyi hazırladı.
Ancak yöntem yanlış...
İnönü'ye bir revizyon yapılabilir ve bu ihtimal değerlendirilmeli...
Amigo Alen Markaryan'ın kale arkası tribün örnekleri vererek "yönetimle fikir alışverişinde bulunuyoruz" açıklamalarını duydum. Yüzde 99 ihtimalle çArşı yeni yapılacak stadyumda kale arkasında yer alacak...
Tribünün bu yer değişimi ile ne kadar etkin bir görev alacağı şüpheli... Dünya'nın önde gelen tribünlerinin kale arkasında bulunduğunu kabul ediyorum.
Bilindiği gibi çArşı, Serdar Bilgili dönemimde yeni açık tribüne geçmeyi reddetmişti... Bunun da büyük bir mücadelesini verdi...
Şimdi ise bu geçişin kabul edilmesinden rahatsızlık duyuyorum.
Kesinlikte suçlamıyorum, tribünün gün geçtikçe büyümesi ve çok seslilik olması inanılmaz bir baskı oluşturuyor. Ve fikirler değişiyor… Ne kadar zor alınan bir karar olduğu da ortada…
Ancak anlam veremediğim alternatif aranmaması...
Futbolun ‘Greenpeace’i konumundaki çArşı'nın bu kadar kolay teslim olmaması gerekiyor... Ve bu beklenti Beşiktaş taraftarının en büyük hakkıdır...
İnönü, eski açık ve yeni açık tribün yıkılarak da modern hale getirilebilir...
Kapalı tribün ve numaralı tribünün kapasitesi 12 bin civarı...
Yıkılıp yerine yapılacak 2 kale arkası tribün ve genişletme çalışmaları ile İnönü Stadyumu 40 bin kişiye yakın bir kapasiteye ulaştırılabilir. Yeni tribünlere ve numaralı tribüne kurulacak localar ile istenilen gelire 3 aşağı 5 yukarı yaklaşılır.
İdarecileri asıl heyecanlandıranın olayın maddi kısmı olduğunu biliyoruz. Ve ilerisi için çok mantıklı da düşünüyorlar. Yine de bu maddi hırs geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.
Beşiktaş'ın kalbine 6 bin kişilik loca tribün için darbe vurulmamalı... Bu hassas konuya dikkat edilmeli...
Stadyum ile birlikte yapılması planlanan otopark ve alışveriş merkezi için, yeni açık tribünün arka tarafından bulunan İETT arazisi yeter de artar bile...
Daha alternatif projeler geliştirilerek stadyum üzerinden elde edilmesi hedeflenen maddi açıklar kapatılabilir.
Beşiktaş'ın endüstriyelleşmesini hızlandırmak yerine, bu hızlanmaya bir darbe vurmak çok önemli, hem de sanıldığından daha çok...
Beşiktaş zarar etsin tabii ki demiyorum, ancak eğer bu stadyum projesine çözüm revizyon olacaksa bu ihtimal de mutlaka değerlendirilmeli...
FK