Çünkü gerginlik olacağı maçtan önce oluşan atmosferden belli oluyordu...
Fatih Kaya yazıyor
Tribünde her zaman münferit gerçekleşen ufak tefek olaylar olabilir... Onlar başka... Hatta bambaşka... Öncelikle şunu anlamak gerekiyor... Başkana ve Yönetime yapılan protesto sadece saha sonuçları ile ilgili değildir... Taraftarın bilinç altında Başkan'a olan güven kaybı yatıyor... Ve kaybı 2004 yılından bugüne kadar Başkan kendi yarattı... Taraftarın kendi kafasında kurduğu bir geçmiş yok... Dünya'ya "yalan" bile dense, yaşananlar geride bıraktığımız 6 senenin gerçekleri...
**
İşte taraftar maça bu bilinçle geldi... İlk düdük ile beraber, Numaralı tribünde, Yıldırım Demirören'i istifaya davet eden bir pankart açıldı. Ve anında tekme-tokat bastırıldılar... Nedendir bilinmez, maçtan önce Numaralı tribün biletleri satışa çıkarılmadı... Biliniyor ki, yönetim aleyhine en özgür protestoyu "sosyete" olarak değerlendirilse de, Numaralı yapıyor... Fakat, bu kez izin verilmedi... Bir şekilde susturuldular!..
**
Beşiktaş'ın taraftar grupları var... Değerlendirilmesi gereken bir durum olursa... Toplanırlar, tribünde nasıl hareket edeceklerinin kararını verirler. Gayet doğal... Bir de grupların dışında maçlara gelen kitle var... Kimsenin yönlendirmesine ihtiyaç duymadan, inandıkları şekilde tezahüratlara eşlik ederler... Dün oynanan maçta da buna şahit olduk... Maçın genelin de; Başkana, Denizli'ye ve Futbolculara protestolar oldu... Hoca ve Futbolcuya yapılan tezahüratta bir sıkıntı yoktu da, Başkana olan da bir eksiklik vardı... Susturma hamleleri, taraftarı rahatsız etti... Oluşan tablo, restleşmeye dönmeye başladığı andan itibaren olan oldu... Başkan'ı destekleyenler, kendi fikirlerine göre "çatlak sesleri" susturmak için müdaheleye kalkıştı... Yumruk yumruğa!.. Rezalet... Kargaşanın ortasında kalanlar ne olduğunu anlamadan, tartaklandı... Kendisin de "susturma" hakkı gören insanların öz eleştiri yapması gerekiyor... "Gün doğdu" diyorsak bunun bir anlam ifade etmesi gerekiyor... Eğer gün böyle doğacaksa, doğmasın daha iyi...
**
Denizli'yi anlamak...
Beşiktaş'ın sergilediği futbolu konuşmak anlamsız... Tribünün gerilimi o kadar yüksekti ki, futbol da etkilendi... Futbolcular çok duygusallar etkileniyorlar hemen!.. Ama Rüştü böyle ortamlara alışkınmış(!), onu ayrı tutuyorum...
**
Maçın gerilimi arasında aman kaybolmasın. Çıkan kadroya dikkat ettiniz mi? Beşiktaş sahaya ilk kez Yusuf dışında yerli yerinde çıktı... Yusuf'tan sol açık olmaz!.. Fikrim değişmeyecek. Ancak, Tello'nun yokluğunda ileri de top tutmak için Yusuf iyi bir tercih... Kendimi sadece buna inandırırsam, sol açık Yusuf'u kabullenebilirim!.. Devam edelim... O kadar anlamsız yer değişikliklerinden sonra, Hoca sonunda inadından vazgeçti... Hocam doğruyu bulman için illa ki, Lig'de ve Avrupa'da geriye düşmemiz mi gerekiyordu? Çok daha erken farketmen gereken hatalarından şimdi vazgeçiyorsun... Bu sefer oldu. Fakat, çok geç oldu... Sence de öyle değil mi?