DHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2006 17:36
Trabzonspor Divan Genel Kurul Toplantısı’nda, teknik direktör bulunamayışı ve transfer konularında yönetime sert eleştiriler yapıldı. Başkan Nuri Albayrak, toplantıya katılmadığı için tepki aldı.
Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Salonu’nda gerçekleştirilen Divan Genel Kurulu’na, yönetimi temsilen Asbaşkan Haşim Sayitoğlu, Basın Sözcüsü Zeyyat Kafkas ve bazı yönetim kurulu üyeleri katıldılar.
Genel Kurul’da ilk sözü alan Asbaşkan Haşim Sayitoğlu, Başkan Nuri Albayrak’ın yoğun işleri nedeniyle toplantıya katılamadığını belirterek başladığı konuşmasında, 5 aydır yoğun tempoda çalıştıklarını ve mutlaka eksikliklerinin olduğunu belirterek, “Her düşündüğümüzü tabii ki hayata geçiremiyoruz. Ama çalışıyoruz. Göreve gelirken iki hedefimiz vardı. Birisi Trabzonspor’un UEFA Kupası’na katılmasını sağlamak, diğeri de Türkiye Kupası’nde final oynamaktı. Bunlardan birine ulaştık. Diğer çabamız da kulübe kalıcı gelirler kazandırmak için çalışmalar yapmaktı. Bizden önceki dönemlerde başlatılan İstanbul Kartal’daki benzin istasyonu açma girişimlerimiz sonuçlandı. 21 Mayıs’ta askı süresi doldu. Önümüzdeki haftalarda firmalarla görüşmelerimiz başlayacak ve en iyi fiyatı verenle anlaşacağız. Stat yapımı için bir firma gelip incelemelerde bulundu. Onların sunacağı projeyi bekliyoruz. Sonra sizinle bu projeyi tartışacağız” dedi.
Divan Kurulu’nda daha sonra söz alan kurucu üyelerden Refik Karaağaçlı, yönetimin tek ağızdan konuşması gerektiğini belirterek, “Herkes transferler konusunda farklı konuşuyor. Bunların tek ağızdan çıkmış gibi olması gerekir” ifadesini kullandı.
SÜMER: CİDDİ BELİRSİZLİK VAR
Trabzonspor eski Başkanı Özkan Sümer, kulüpte ciddi bir belirsizlik yaşandığının altını çizerek, “Takımsal ve yönetimsel anlamda bize doyurucu bilgiler gelmedi. Transferi yönetemiyorsanız diğer unsunlar bir kulübü ayakta tutmaya yetmez. Önce sportif başarı gerekir. Bakın Aziz Yıldırım, kulübü için tam 47 tane olumlu iş yaptı. Ama sportif başarıyı sağlayamadığı için kellesini kaybetti. Sportif başarı için de sadece iyi bir futbol takımı yetmez. Yönetimin de takım olması gerekir. Güven tablosuna ihtiyaç vardır. Tek bir kişiye dayalı
transfer felaketle sonuçlanır. Bu kadar devasa bir olayın bu kadar plansız bu kadar düzensiz ele alınması camiaya ve yönetime zarar verir. Atay Aktuğ yönetimine de tam bu aylarda bazı uyarılar yapmıştım. Yaşanan talihsizlikleri biliyoruz. Ben bilirim mantığıyla camiayı reddedersek, çekeceğimiz yığınla üzüntü daha var demektir. Trabzonspor büyük olduğu için sevilmedi, sevildiği için büyüdü. Bu büyüklük yeterince algılanamıyor. Trabzonspor büyük kulüplerle sevişerek değil, savaşarak bugünlere geldi. Şimdi ise ilginç ilişkiler gelişiyor” dedi.
Trabzonsporlu Eski Futbolcular Derneği Başkanı Serdar Bali de, toplantıya katılmayan Başkan Nuri Albayrak’ı eleştirerek, “Asbaşkan Trabzon’da yaşıyor. Onu dışarıda da görüyoruz. Ama Başkan’ın Divan toplantılarına işini öne sürerek gelmeme hakkı yok. Bu göreve talip olan insanlar işleri olsa bile, önceliği bu göreve vereceklerdir. Önceliğin her zaman Trabzonspor’da olduğunu bileceklerdir. Yapılan yabancı transferleri takıma katkıda bulunmuyor” diye konuştu.
Divan Kurulu üyesi ve eski yönetici Ali Özbak da Bali gibi, Başkan Albayrak’ın toplantıya katılmamasını eleştirdi. Özbak, “Trabzonspor Başkanı, başkanlık makamını müsabakalarda değil önce burada temsil edecek. Yönetim karar vermekte gecikiyor. Transfer yok, hoca yok. Ben İstanbul kulüplerinde oynayan bir oyuncunun alınmasına karşıyım. Bu nedenle Çağdaş’ın transferini de kabul etmiyorum. Bugüne kadar İstanbul’dan aldığımız hiçbir oyuncudan yararlanamadık” diye konuştu.
Eski asbaşkanlardan İskender Önal ise, teknik kadronun hala belirlenmemiş olmasının transferi de etkilediğini ifade ederek, “Seçimden önce Vahid Halilhodziç Hoca ile bir görüşme yapmıştım. O zaman onun gidici olduğunu anladım. Yönetimdekilerin de gidici olacağını düşüneceğini sandım. Ancak teknik adam arayışı papatya falına dönmüş durumda. Bence Trabzonlu bir teknik adama görev verilmeli. Yönetim içinde birliktelik yok. Seçimden önce kazanırsam 4 yabancı futbolcuyla temas halinde olduğumu söylemiştim. Ama bu yönetim istişareyi sevmiyor. Birilerine danışınca küçük düşmüş olmazlar. Yönetim
seçim atmosferiyle iki vurucu beyanda bulundub. Birisi stadyum diğeri de yıldız oyuncu transferiydi. Bunları sık sık hatırlatarak yönetime manevi baskı uygulamamalıyız. Stadın inşası, sonsuz finansmanla bile en az 4 yıl sürer. En iyisi mevcut stadı bölüm bölüm yeniden inşa etmek” dedi.
Eleştirilere yanıt veren Asbaşkan Haşim Sayitoğlu, Fatih’in yurt içinde bir takıma transferinin sözkonusu olmadığını yinelediğini belirterek, “Kaptan’ın kendi isteği üzerine yurt dışı transferini gelen tekliflere göre oturup konuşacağız. Söylendiği gibi sezon öncesi plansızlık programsızlık yok. Sezonu 25 Haziran’da açacağız, 2 Temmuz’da Avrupa’ya gideceğiz. İsviçre, Hollanda ve Almanya’da 3 ayrı rezervasyonumuz var. 22 Temmuz’da döneceğiz. Yeni hocamız bu kamp yerlerinden birini seçecek. Hoca konusunda henüz bir karar vermedik. Yurt dışında görüşmeler yapıldı. Anlaşmazlıklar var. Bunların bir kısmı ekonomik, bir kısmı manevi nedenlerle ortaya çıktı. Ama bu sürecin Mayıs ayınının ilerisine geçmeyeceğini umuyorum. İnşallah geçmez. Yönetimlerde fikir ayrılığı olabilir, olmalıdır da. Doğruyu ancak böyle bulabiliriz. Transferde panik olacak bir durum söz konusu değil. Zaten mevcut kadrodan bir tek Lee’nin sözleşmesi bitti. 5 veya 6 oyuncu takviyesi yapacağız. Çağdaş, kadroyu zenginleştirmeye yönelik bir transferdir. Şu anda boşaltma yapmadan zaten yabancı oyuncu alamayız. Başkan bence de toplantıya katılmalıdır. Doğrudur. Ama mazeretimizi bildirdik. Ben de teknik direktör konusunda yerlinin yerlisinden yanayım. Ama yönetim olarak yetkiyi başkana verdik. Yönetimdeki arkadaşlarımıza da haksızlık yapılıyor bence” dedi.