Trabzonspor şampiyon mu, değil mi?

Başkan Sadri Şener'in "TFF kupamızı vermezse AİHM'e (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) gideriz" demeci ve Kulüp Genel Sekreteri Hasan Yener'in "Şampiyon biziz. Değilsek, federasyon bizi niye Şampiyonlar Ligi'ne gönderdi" açıklamaları geçtiğimiz haftanın önemli olayları arasındaydı.

Böylece Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında devam eden bu kavgada yeni bir pencere daha açılmış oldu. Trabzonspor 2011-12 sezonunda Şampiyonlar Ligi'ne şampiyon olarak mı alındı, yoksa Süper Lig ikincisi olarak mı...

Peki o sezon Federasyon ve UEFA cephesinde gerçekten neler yaşanmıştı?

Bugün Gazetesi'nde Orçun Özateş'in derlediği araştırma haberinde; Dönemin federasyonunda üst düzey görev yapan bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, Trabzonspor'u Devler Ligi'ne TFF yollamadı. Zaten o zamanki Başkan Mehmet Ali Aydınlar da “Trabzonspor'u almalarına şaşırdım” demişti.

Aydınlar'ın “Ne kupası? Sizin de mahkemede dosyanız var” diyerek Bordo-Mavililerin kupa isteğini geri çevirdiği de belirtiliyordu. Bu arada dava savcısının Yargıtay'a yaptığı itiraz içinde Trabzonspor Başkanı Şener için de teşvik priminden ötürü ceza alması isteği var.

Mesele kontenjanla alakalı

Aynı yetkiliye dönecek olursak; ifadesi aynen şöyle: “Biz yollamadık. UEFA, Fenerbahçe olmayınca 'runner up' (yarışmacı ikinci) olarak Trabzonspor'u çağırdı. Şampiyonlar Ligi'ne gitmeleri, şampiyon sayılmalarıyla ilgili değil.” Yani o yetkiliye göre bu tamamen kontenjandaki boşlukla ilgili bir mesele. Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş'in “Ortada ölü ve katil var. Ölüyü gömecek, katilin cezasını vereceksin” söylemiyle ısınan, meslektaşı Aykut Kocaman'ın "Şampiyonluğumuza saygı duyarlarsa daha da büyürler" cevabıyla alevlenen 'tartışma ateşi'nin sonunun nereye gideceği bilinmiyor.

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener de Kocaman'a “Onlar da bize saygı duysun” yanıtını vermişti. Yargıtay'dan çıkacak kararın UEFA'yı ve TFF'yi ne kadar etkileyeceği de merak edilirken, değiştirilen TFF Futbol Disiplin Talimatı’nda şike ve teşvikin sahaya yansıyıp yansımama ayrımı var. Adli yargı ise böyle bir ayrımaramıyor. UEFA ya adli yargıyı esas alacak ya da üyesi olan Federasyon’u dinleyecek.

DETAY

Ulusal talimatlara göre eğer bir takımı Şampiyonlar Ligi'ne Türkiye Futbol Federasyonu göndermezse, sıralamadaki bir sonraki takımın gideceği belirtiliyor. Aydınlar federasyonu, Fenerbahçe'yi UEFA'nın almadığını ileri sürüyordu. Fakat sonradan ortaya çıktı ki, UEFA 'ince bir operasyonla' bütün faturayı TFF'ye ihale etmiş ve adeta köşeye sıkıştırarak kararı Türkiye'ye aldırmıştı. Trabzonspor da talimatlar gereği Fenerbahçe'nin yerine gitti. Ancak o dönem bu işlemin 'tedbir amaçlı' yapıldığı, bu değişikliğin Trabzonspor'un şampiyon olarak kabul edildiği anlamı taşımadığı belirtiliyor.

Adli yargıda şike ve teşvikin sahaya yansıyıp yansımadığına bakılmıyor. TFF talimatlarında ise sahaya yansıma yoksa kulüplere ceza verilmiyor, kişilerle sınırlı kalınıyor.

Hal böyleyken;

Soru 1: Yargıtay'dan Fenerbahçe'nin aleyhine sonuç çıkarsa kupa el değiştirir mi?
Soru 2: UEFA bu olaya nasıl bakar? Savcı yaptığı itirazda Trabzonspor başkanı Sadri Şener'in teşvik priminden dolayı ceza almasını istedi. Yargıtay'dan bu yönde karar çıkarsa Trabzonspor'un durumu ne olur?

Spor Hukuçusu ALpay Köse: Şener AİHM’e gidemez

Cevap 1: Yargıtay'dan aleyhte bir karar çıksa dahi kupanın el değiştirmesi teorik olarak mümkün ama fiili olarak TFF böyle bir karar vermez. UEFA, şampiyonun kim olduğuyla ilgilenmez. O sadece kendi organizasyonları açısından bakar.
Cevap 2: Tahkim kararın değişikliği yönünde başvuruda bulunursa, yeniden bu konuda yargılama yapılabilir. Ama şu anki talimata bakarsak Trabzonspor'un aleyhine bir karar çıksa dahi kulübün ceza alması mümkün değil. Sadri Şener "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğiz" diyor. Oraya gidemez çünkü onlar sportif davalara bakmaz. Bu aklı kim vermiş ona şaşıyorum. Alpay Köse (Spor Hukukçusu)

Spor Hukukçusu Ali Rıza Dizdal: 6222'nin hükmü yok

Cevap 1: Değiştirmez, UEFA da bakamaz. Bu inceliğin kimse farkına varmadı. UEFA talimatları TBMM'den geçti. Yani TBMM'den TFF kanunu çıktı. TFF kanununda, 'Sahaya yansıyıp yansımadığına talimatlar karar verir' diyor. Sahaya yansımamışsa kulüplere ceza verilmiyor. Ceza kanunları başka bir olay. Yansımışsa 6222 ceza veriyor. Çünkü uluslararası kanun TBMM'den geçtiğine göre, Türk Ceza Kanunu- ’nun 5. maddesi "Bu kanunun genel hükümleri özel ceza kanunlar ve ceza içeren kanunlardaki suçlarda uygulanır" der. Yani 6222 TFF yasasına aykırı olamaz. O maddede verilen ceza para cezasının üstüne çıkamaz. 6222'nin hiçbir hükmü yok.**

Cevap 2: Trabzonspor'un durumunda da hiçbir şey olmaz. Teşvik sahaya yansıdı mı acaba? Ali Rıza Dizdal (Spor Hukukçusu)

PFDK eski üyesi Remzi Kazmaz: Kupayı ancak TFF alır

Cevap 1: Eğer Yargıtay, mahkemenin vermiş olduğu kararı onarsa, ‘cezaların şahsiliği prensibi’ gereği yargılananlar ceza alır. Mahkeme Fenerbahçe'nin kupasının geri alınması, verilmesi gibi olaylara karışma yetkisi yoktur. Mahkeme sadece önündeki iddianameye bağlıdır. Bu nedenle Fenerbahçe'nin kupasının kişiler ceza alsa dahi geri alınma durumu yok. Bu, ancak TFF kararıyla olur. Bu aşamada TFF şike sahaya yansımadığından dolayı kulüplere ceza verilemez ilkesinden hareketle Fenerbahçe'nin kupa olayına bakışı, kupanın Fenerbahçe'de kalacağı durumundadır. Fakat TFF, Yargıtay’ın gerekçeli kararından sonra (sahaya yansıması) farklı, değişik bir statü kazanırsa ilk kararından vazgeçerek "evet bu şike-teşvik sahaya yansımıştır, vardır" diyebilecek delillere ulaştığı an kupayla ilgili kararı verir.

Cevap 2: Savcının istemiş olduğu karar hukukidir. Yargıtay savcının görüşünü dikkate alacaktır. Karar çıkma olayı olabilir. Ama bu sadece Sadri Şener'i bağlar, Trabzonspor’u bağlamaz. Remzi Kazmaz (PFDK eski üyesi)