Güncelleme Tarihi:
Galatasaray ile Trabzonspor karşı karşıya geldi, Trendyol Süper Lig 2. hafta maçında karşı karşıya geldi. RAMS Park'ta oynanan sezonun ilk büyük maçını Galatasaray 2-0'lık skorla kazandı.
Ev sahibi takıma galibiyeti getiren golleri 23 ve 90+3. dakikalarda Mauro Icardi kaydetti.
YENİLMEZLİK SERİSİ DEVAM ETTİ
Sarı-kırmızılılar bu maçla birlikte ligde sahasındaki yenilmezliğini sürdürdü ve 18 maça çıkardı. Cimbom evindeki son yenilgisini geçtiğimiz sezonun 2. haftasında Giresunspor’a karşı aldı. Cimbom, geride kalan 18 karşılaşmada 16 galibiyet, 2 beraberlik aldı.
'YİNE HAYRAN BIRAKTI, HEPSİNİ YENER'
Hürriyet yazarlarından Uğur Meleke ve Engin Kehale ise Galatasaray-Trabzonspor maçını kaleme aldı.
UĞUR MELEKE: 5-0-5 DİZİLEN HER TAKIMI YENER
Merkezi ele geçirir, o maçı bir şekilde kazanırlar. Dün Seyrantepe’deki maçın daha 10’uncu dakikası dolmadan Okan Buruk’un planını net bir şekilde gözlemleyebiliyorduk sahada: Sete yerleştiler. Baskın bir iç saha oyunu sahnelediler. Ancak esas sır, tamamlayamadıkları hücumlardaydı. Bir atağı bitiremediklerinde, top Trabzon’a geçtiğinde o bölgede hemen kalabalıklaştılar. Baskıyla ya topu geri kazandılar, ya da başaramıyorlarsa küçük faullerle karşı atağı kestiler. Bunun neticesi olarak zaten Icardi’nin ilk golü geldi. Ayrıca ilk devrenin sonunda Galatasaray’ın 12, Trabzon’un 2 faul yapmış olma nedeni de buydu: Karşı pres stratejisi.
OYUN OKUMA USTASI LUCAS TORREiRA
Tabii ki Galatasaray’ın bu karşı presi doğru bir şekilde uygulayabilmesinde bir özel adamın, Torreira’nın büyük rolü var. Torreira bir oyun okuma ustası. Onun yokluğunu Kayseri’de nasıl derinden hissettilerse, varlığının avantajını da Olimpija ve Trabzon önünde yaşadılar. Torreira sahada olduğunda Oliveira’nın net bir şekilde veriminin arttığının altını da çizmek gerek.
BAKASETAS DERiNE ÇEKiLiNCE KAYBOLUYOR
Trabzonspor teknik direktörü Bjelica ise Visca’nın yokluğunda Abdülkadir’i sağa atıp merkezde Bardhi’yi kullanmayı tercih etti. Bu tercihin Bakasetas’ı daha derine çekeceği belliydi zira Trabzon birinci bölgeden sağlıklı çıkamayınca Yunan virtüöz daha da geride topla buluşmak zorunda kalıyor. Bakasetas derine geldiğinde de arızalar çıkıyor, AEK maçında penaltı yapmıştı, dün de Icardi golü öncesi kaptıran oydu. Teklic oyuna girince o sağa, Bardhi sola, Abdülkerim merkeze kaydılar ama durum değişmedi: Trabzonspor 5-0-5 gibi oynuyor. Kourbelis ve arkası bir takım. Ön taraf ayrı bir takım gibi. Bordo-mavililerin öncelikli takviye ihtiyacı bence iki yönlü orta saha.
LUCAS TORREiRA’NIN OLMAMASI CAN SIKICI
G.Saray’daysa zaten bu merkez üçlüsü, geçen sezonu şampiyon bitiren orta saha. Kollektif düşünüyorlar, oyunun iki tarafını da harika bölüşüyorlar. Karşılarında 5-0-5 oynayan hangi takımı bulsalar merkezi ele geçirir, o maçı bir şekilde kazanırlar. Galatasaray’ın önünde çok kritik bir Molde maçı var ve tek can sıkıcı detay, çarşamba günü Torreira’nın oynayamayacak olması.
ENGİN KEHALE: GEÇEN SEZONDAN KALMA BİR GECE
İki takımın ilk 11’lerinde sadece 3 futbolcu geçen sezon başka takımlardaydı. Galatasaray-Trabzonspor karşılaşmasında maç önü kadrolara baktığımızda önümüze ilginç bir tablo çıkıyordu. Sahadaki 22 oyuncudan sadece üçü (Angelino, Benkovic ve Kourbelis) geçen sezon takımların formasını giymemişti. Ana değişiklik, takımına geçen sezona göre daha hâkim olan bir Bjelica gibi gözüküyordu. Hırvat teknik adam, belli ki bu sistemde ısrarcı olacak. Kourbelis’i merkezde tek bırakıp, Bakasetas’ı oyun kurulumunda onun yanına getirerek zaman zaman ortayı ikileyecek. Trabzon’un dün yediği gol de tam bu noktadan geldi aslında. Yunan oyuncunun gereksiz yere topla fazla oynaması ve top kaybı, Galatasaray’ın en iyi bildiği pas bağlantısı Kerem-İcardi’yle birleşince, Karadeniz temsilcisi birkaç saniye içerisinde topu ağlarında gördü.
SOL BEKLERi HEDEFLEDiLER
İki takımın da hücumda birbirlerinin sol bekini hedeflediklerini gördük. Galatasaray, aynı Ljubljana deplasmanında olduğu gibi Barış Alper’i Eren’in arkasına kaçırmak, Bjelica’nın öğrencileri ise Angelino’nun arkasındaki alanı kullanma stratejisi ile sahadaydı.
Kerem Aktürkoğlu’nun paragrafı ayrı. Eski bir Amerikan First Lady’si Eleanor Roosevelt şöyle der: “Ben, bugünkü beni, dün verdiğim kararlara borçluyum.”
Aktürkoğlu, kendini yenilemekten ve çabalamaktan hiç vazgeçmeyen bir karakter. Eskiden topu alır, birkaç saniye sonra kafasını kaldırırdı. Artık önce kafasını kaldırıp, sonra topa dokunuyor. İcardi’nin golündeki hızlı kararı gol kadar değerli.
TRABZONSPOR GELiŞMEK ZORUNDA
Trezeguet’in çıkmasının ardından Abdülkadir Ömür’ün merkeze gelmesiyle, Trabzonspor’un etkinliği iyice azaldı. Çizgilerden top taşıyacak oyuncu kalmayınca Galatasaray’ın zayıf yanlarının üzerine gidemediler. Zaten kısa bir süre sonra da Abdülkadir kenara geldi. Bordo mavililer, eğer yarışmacı bir takım kurmak istiyorsa hızlıca kadroyu hem niceliksel hem niteliksel geliştirmeli.
Maç artık tek golle bitecek diye düşünürken, sahneye bir kez daha Arjantinli özel tim çıktı. Mauro İcardi’nin gol vuruşu repertuvarı, her geçen gün bizi biraz daha kendine hayran bırakıyor