Güncelleme Tarihi:
Kimisi gelecek için çok merakta ama, Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü Galli Toshack'ın iyi iş yapmakta olduğu kesin. Açık adı John Benjamin Toshack olan ünlü teknik direktörün, icraatının içine bakmadan, adının sonunu görenler çok. Onu bir çağrışımdan ötürü pek sevdiler.
Hiç ağızlarından düşürmüyorlar.
Hele ünlü sanatçı Mehmet Ali Erbil... Televole'de ağzına bir aldı, dakikalarca bırakmadı. Çevresindeki hanımlar kıkır kıkır, fıkır fıkır izlediler onu... Erbil'in havuza atladığında bile Toshack'ı ağzından düşürmeyişi büyük sanattı, pek komikti.
Epeyce sermaye oldu Toshack...
Arabada kısa süre dinleyip, hangisi olduğunu saptayamadığım bir radyoda sunucu kızımız da bayılmıştı Toshack'a... Bu adı söylemeden, kıkırdayarak ‘‘Şimdi şu Beşiktaş'ın yeni teknik direktörünü ele alalım’’ dedi. Hemen ardından ‘‘..ay bu da pek ağıza alınmıyor, amaan...’’ diye sürdürdü konuşmasını ve demek istediğini demiş, ilgisini çekmiş oldu.
Özetle çok ağızda Toshack var şimdilerde...
Adıyla var, icraatıyla yok.
Gelin bir değişiklik yapalım. Yaptıkları kadarını yorumlayalım.
MİLNE GİBİ...
Onda Adalardan Beşiktaş'a gelen bir başka teknik adamın, Milne'in bakış açısını gördüm. Onu kamplarda izleyen meslektaşlarım şu yorumu yapmaktalar. ‘‘Sevecen, ama hata affetmiyor.’’ Benim izin döneminde uzaktan sezdiğim, bir özellik daha var Toshack'ta... Milne gibi elindekileri yüceltmeyi, ama toz pembe gerçek dışılıkla değil, ederleriyle yüceltmeyi biliyor. İnsanları kazanmak amacıyla da olsa, olmadığı yerde, etmedikleri değerde gösterme çabasında değil. Kendi ederleri çerçevesinde, bunun gerçeğini sezdire sezdire en iyi verime yükseltmeye çaba harcıyor. Bunlar teknik adamlığın önemli iki püf noktasıdır.
Milne geldiği yıl Beşiktaş Bartın'da bir benzin istasyonunun üzerinde kamp yapıyordu. Gider gitmez futbolcular mızıklandılar. Milne onları hemen susturmuştu. Kulübün koşulları bu, siz de bu kulübün adamıysanız, sesinizi kesin, demişti. Kendi de onaylamasa, var olan koşulları kullanmayı, onlara uymayı bildi. Hangi kamp yeri varsa ona gitti, önüne ne yemek konduysa onu yedi, hangi futbolcular varsa onlarla oynadı. Ancak yetersizlerinin değişmesi için de çabasını harcadı. Yakınarak oturmadı. Ve asla eksiklerin, yoklukların arkasına sığınmadı. Sevecen adam görünme heyecanıyla ödün vererek hatalara düşmedi.
Toshack'ta da bu yapıyı sezer gibiyim. Ve bu yanıyla Beşiktaş'a bir şeyler kazandıracağını umuyorum. Hele Yusuf akıllandı, bilinçlendi, Hikmet onu nasıl bir geleceğin beklediğini kavradı ise... Bu üçlünün üstün veriminin diğer iyilere eklenmesi, Beşiktaş'a önemli hamleler yaptırır.