Güncelleme Tarihi:
Buz pateninde ise en büyük çıkışımızı 'Buzda Dans' yarışmasıyla yakalayabildik sanırım!?
Ama yıllardır artistik patinajda Türkiye için ve bu tutkuyla yaptıkları spor için, büyük özverilerle çalışan gerçek sporcularımız var. Bence hiç bir zaman hakettiği değeri göremese de bir Tuğba Karademir'i artık tüm dünyadaki patinajseverler tanıyor. Ardından da cesaretiyle açtığı yolda gelen başka sporcular var.
İşte o sporcular bu sene Torino'da düzenlenen Dünya Artistik Patinaj Şampiyonası'nda bayrağımızı taşıyorlar.
Buz dansında Türkiye'nin ilk çifti sahnede
Buse ÖZEL yazıyor |
İşte bu dalda Türkiye'nin ilk çiftini bu sene Torino'da izledik. Buz dansında geçtiğimiz yıla kadar tek erkeklerde izlediğimiz Alper Uçar, Amerika asıllı Jenette Maitz ile birlikte piste çıktı. Sadece mayıs ayından beri çalışma fırsatı bulduklarından biraz eşgüdüm problemi yaşadılar ve tabii hızlarının da nispeten yavaş olduğunu düşünüyorum. Yine de Alper Uçar inanılmaz mütevazi bir tarzı olmasına rağmen azimli bir sporcu olduğu izlenimini verdi bana. 24 yaşındaki Alper Stamford'da sürdürdüğü eğitiminin yanı sıra Amerika'da da çalışmalarına devam ediyor. Dün de orjinal programda Ahmet Koç'un eseri eşliğinde izlediğimiz çift 26'ıncı olarak serbest programa kalamadılar maalesef.
Bu sene Torino'da bu ikiliden büyük beklentiler içine giremiyoruz ama ileriki yıllarda çiftin azimle iyi işler çıkaracağını ümit ediyorum.
Tek erkeklerde yeni umut: Ali Demirboğa
Artistik patinaj için güven sporu diyebiliriz çünkü bu sporda başarının anahtar kelimesi "kendine güven ve deneyimdir." İkisi de genellikle birbirine paralel ilerler. Devamlı yarışmalara katılan sporcu deneyim kazanır ve deneyimi arttıkça da güveni yükselir. Bu sene Alper Uçar'ın buz dansına geçmesinin ardından çok genç bir sporcumuz tek erkeklerde yarışmaya başladı. 1990 doğumlu Ali Demirboğa kariyerindeki ilk ciddi deneyimini Torino'daki Dünya Şampiyonası'nda yaşadı. Onu izlerken dikkatimi en çok çeken şey utangaçlığı ve kendine güvenmemesiydi. TRT'de yıllardır bize buz pateninini profesyonelce aktaran Zafer Akyol'unda söylediğine göre yarışma öncesi tüm atlayışlarını, spinlerini başarılı bir biçimde gerçekleştiren Ali Demirboğa ne yazık ki yarışma esnasında heyecanına ve strese yenik düştü. Kısa programda ilk 25'e giren sporcuların uzun programa katılma hakkı elde ettiği yarışmada sevgili Ali Demirboğa 46 sporcu içinde 45'inci olarak kısa programa katılma başarısını gösteremedi.
Tuğba finalde
Brian'a yine hüsran
Dün gece bu yılki şampiyonanın ilk madalyaları sahiplerini buldu. Erkekler kategorisindeki çekişme aslında iki kişiden fazla insan arasında geçti. Öncelikle katılmayan önemli isimlerden bahsedelim. Amerikalı yeni Olimpiyat Şampiyonu Evan Lysacek bu yıl için zafere doymuş olacak ki Dünya Şampiyona'sına katılmadı. 4 yıl gibi uzun bir aradan sonra geçen mayıs ayında antrenmanlarına başlayan ve 2010 Kış Olimpiyatlar'ından gümüş madalya ile ayrılan efsane patenci "Evgeny Plushenko" ise sakatlığını öne sürerek Torino'daki şampiyonaya katılmayacağını açıkladı.
Yarışmaya gelecek olursak göze çarpan isimlerden, Alexei Yagudin'in öğrencisi ve Fransızların gururu Brian Joubert, Olimpiyatlar'da 16'ıncı olmasının ardından Fransa Patinaj Federasyonu ile sorunlar yaşadı ve elemelere katılmak zorunda kaldı. Bu sebeple Dünya Şampiyonası'na da moralsiz ve stres altında gelen Joubert, kısa programda 3'üncü oldu. Fransız sporcu serbest programda ise gerçekten iyi bir performans sergiledi fakat 3'lü lutz atlayışındaki hatası ona pahalıya mal oldu ve 4'üncü sırayı alarak dereceye giremedi.
Olimpiyat 3'üncüsü Daisuke Takahashi ise tüm rakiplerine tekniği ve artistiği ile önemli bir fark attı. Japon sporcu teknik açıdan hatasız bir program sergileyerek toplamda 168.40 puan aldı ve Altın Madalya'ya ulaştı.