Teslimiyet-İnanç-Motivasyon

Öylesine iyi bir Fenerbahçe sahadaydı ki rakip kaleye atılan 20 şutun ve 15 pozisyonun yanı sıra futbolcuların hırslı halleri, “Bu takıma ne oldu da böyle değişti?” sorusunu sordurdu...
Gelin CAS davasının ardından Avrupa biletinin kaybedilmesiyle birlikte büyük çöküş yaşayan Fenerbahçe’ye ne olduğuna hep birlikte bakalım. Değişimin nasıl oluştuğunu, takımın sahada vitesi 5’e nasıl yükselttiğini inceleyelim...

F.Bahçe’de şampiyonluğun tadı başkadır

FUTBOLCULAR geçmiş yıllardaki kontrollü oyunun devam etmesini istiyordu. Bu nedenle Ersun Yanal’ın agresif, hızlı ve prese dayalı futbol anlayışına direnç gösteriyorlardı. Ancak Yanal kısa sürede bu direnci kırdı. Yaptığı görüşmeler sonunda takım liderlerini oynatmak istediği futbola inandırdı. Bu durum sahaya da yansıdı. Yanal, CAS kararı sonrasını futbolcularla toplantı ve terapiye ayırdı. “Başınız öne eğilmesin. Fenerbahçe formasıyla şampiyon olmanın tadı başkadır. Olacaksınız. Çalışıp, hep beraber kazanalım” sözlerini tüm takıma ezberletti. Bu kelimeler moraleri yükseltti. Bir futbolcu bir takıma ne kadar etki yapabilir, bunu Holmen net olarak gösterdi. Sadece ilk yarıda 6500 metre koşan İsveçli takımı da kendisi gibi oynamaya neredeyse mecbur etti. Ciddi bir etki yarattı.
Fenerbahçe’nin kendi sahasında hem de atak oynadığı bir maçta rakibinden daha fazla faul yapmış olması, geçmişte rastlanmayan bir durumdu. Sarı lacivertliler, Sivas maçını 20 faul ile tamamladı. Yanal’ın imzası olan taktik fauller ve rakip atakları başlamadan bitirme taktiği çok etkili oldu.

Kulakları tıkadılar, futbol oynadılar

F.BAHÇE’de herkesin dilindeki konu Aziz Yıldırım’ın Samandıra’da farklı bir atmosferde gerçekleştirdiği toplantı. Oyunculara karşı ılıman yaklaşan ve olumlu konuşma yapan Yıldırım’ın bu tavrı, futbolcuların kendilerini tamamen sahaya vermesindeki etkenlerin başında geldi.

Tribündeki bir kısım taraftarın maçtan önce yönetim ve kendilerini protesto edeceği haberi futbolculara iletildi ve “Bu durumdan etkilenmeyin” uyarısı yapıldı. Kulaklar tıkandı ve sadece futbola odaklanıldı.
Yanal, takımın başına geçtiği dönemdeki çekingen ve arka planda bekleyen profilinden sıyrıldı. Basın karşısındaki net sözleri ve verdiği mesajlarla “Bu takımın hocası benim” dedi. Bu bir anlamda liderlik gösterisi ve Samandıra’da hakimiyetini eline geçirdiğinin işaretiydi.

CAS davasının kaybedilmesiyle futbolcular bu duruma sahada bir reaksiyon gösterdiler. 5-2’lik galibiyetle, ezeli rakipleri Galatasaray’ın da puan cetvelinde üzerine çıkarak sıkıntılı dönemde nefes aldılar.