Güncelleme Tarihi:
Fransız hukuk hocalarımız, Napolyon Medenî Kanunu’nun bu bakımdan ‘mükemmele yakın’ olduğunu iddia eder, övünürlerdi. (¹) Mecelle için de aynı şey söylenir. Bugünkü kanun metinlerimiz... Allah bilir!
Bu, kanunun, kararnamenin ‘yazılımı’ ile ilgili. Herhalde ‘hukukî’ (teknik) yönü daha da zordur, daha da karmaşıktır. Düşünsenize, bir kanun çıkarırken, koyduğunuz kuralın, getirdiğiniz yasağın veya verdiğiniz emrin, uzaktan yakından istisnasız bütün etkilerini düşünmek zorundasınız.
Acaba bugün TBMM’de bütün bu şartları yerine getirebilecek hukukçular var mı?
*
Alakasız bir ‘sorundan’ aklıma geldi bu konu. Bir spor haberinden.
11 Şubat tarihli Hürriyet’te Ali Naci Küçük’ün haberi ‘Kartları temizleyin’ diyordu. “Galatasaray Teknik Direktörü Hagi, 23.haftadaki Beşiktaş maçına eksik kadroyla (çıkmamak) için, kart sınırındaki 7 futbolcusundan Ç.Rize karşılaşmasında karıt görüp, cezalarını derbi öncesi (Sakaryaspor maçında) bitirmelerini istedi.”
*
Spor Servisi’ne sordum, kural şöyleymiş:
Lig maçlarında, bir sezonda toplam 4 sarı kart gören oyuncu, müteakip maçta sahaya çıkamıyormuş. Hagi’nin ‘temizlenmesini’ istediği kartlar, işte bu 3. kartlar. Demek ki 3 sarı kartı olan oyuncularına ‘4.sarı kartı da gör, Sakarya maçında oynamaz, Beşiktaş’a karşı sahaya çıkabilirsin’ diyor. (Yoksa, Sakarya maçında 4.kartı görürlerse, derbiye çıkamayacaklar ya...)
Yani, futbolcularından, Çaykur Rizespor maçında ‘bilerek kural ihlali’ yapmalarını ve sarı kart görmelerini istiyor. (²)
Hagi’nin istediği ve futbolcuların yaptığı - maalesef - hem kanunî, hem de meşru...
Ama duruma bakar mısınız! Maçlarda sertliği, kural ihlalini engellemek için koyduğunuz bir kural, tabiatı gereği, bir teknik direktörün futbolcularından faul yahut diğer bir kural ihlali yapmalarını istemesine sebep oluyor...
*
Ayy, laf çok uzadı, zaten bu kadar uzatmaya değecek bir konu da değilmiş!..
(¹) En büyük iftihar vesilem, kazandığım kırk zafer değildir; Waterloo bütün zaferlerimin hatırasını silecektir; ama hiçbir şeyin silemeyeceği, sonsuza kadar yaşayacak olan, benim Medenî Kanun’umdur”
Napoléon Bonaparte(²) Kırmızı kart gerektirmeyen fauller, elle oynama, hakeme itiraz, hakemi aldatmaya yönelik hareketler, gol sonrası forma çıkarmak gibi taşkınlıklar (başkaları da var) sarı kart gerektiren hareketlermiş.