Güncelleme Tarihi:
Terim, Swissotel'de düzenlediği basın toplantısında, 2008 Avrupa Şampiyonası finallerinin hemen ardından, bir başka zorlu şampiyonaya başlayacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Grubumuzda Ermenistan, Estonya, Bosna-Hersek, Belçika ve İspanya gibi takımlar var. Biz cumartesi günü Ermenistan ile başlıyoruz. Bu iki ülke arasında (A) kategorideki ilk maç. Bu açıdan önemli. Zaten gruplara baktığımızda da ilk maçların her zaman önemli olduğunu ayrıca görüyoruz. Rakibimizin de bu maça ayrı bir motivasyonla hazırlanacağı bir gerçek. Bu bizim için sadece bir futbol maçı, savaş değil. Biz futbolu, ulusları birbirine yaklaştıran bir etkinlik olarak kabul ediyoruz. Futbol sayesinde dünyanın dört bir tarafında edindiğimiz dostları da düşünecek olursak, olaya daha farklı bir açıdan bakmam mümkün değil.”
Siyasi sorunları, tarihten gelen çekişmeleri düşünerek herhangi bir maça hazırlanılamayacağını kaydeden Fatih Terim, şöyle devam etti:
“Tarihin yükünü omuzumuzda da taşıyamayız bu maç öncesi. Biz futbolcular çabuk düşünürüz, çabuk uygularız, çabuk oynamayı severiz. Ama tarihin yükünü omuzumuza almaya kalkarsak, bu bizi maalesef yavaşlatır. Yavaşlattığı gibi oyunumuzu da bozar.
Gruplar belirlendiği zaman, Ermenistan delegasyonu ile ilişkilerimizin çok iyi olduğunu, en sıcak ilişkilerin bizlerle onların olduğunu söyleyebilirim. Dolayısıyla cumartesi akşamı oynanacak maçta bu sıcaklığın yansıyacağını düşünüyorum.”
“DÜNYANIN HER YERİNDE TEMSİL EDERİZ”
Ay-yıldızlı formayı dünyanın her yerinde temsil ettiklerini ve bundan sonra da edeceklerini kaydeden Fatih Terim, siyasi konularla fazla ilgilenmediklerini söyledi.
Terim, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yapılan davet ve bazı siyasi partilerin maçla ilgili aldığı kararlarla ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:
“Bu konularla çok fazla ilgilenmiyoruz. Okuyoruz, dinliyoruz, ne olacağını merak ediyoruz. Ama bizim esas işimizin futbol olduğunu biliyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerin düzelebilmesi için bunun sporun birleştirilebileceği ilk adım olarak düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımızın maça gelmesi, bir siyasi partinin üyelerine yasaklaması bizim dışımızda olan bir şey. Dünyadaki bir çok ülkeyi birleştiren spor, futbol, yine güzel tarafını yansıtır, olaylar başka mecraya döner.”
İsviçre'nin Blick gazetesinin, iki yıldır oyuncular, Türkiye ve kendisinin aleyhine bir tavır içinde olduğunu hatırlatan Terim, “Şu anda iyi dostuz. 'Biz ön yargılı davranmışız, özür diliyoruz' diyorlar. Bu bir erdemdir, kendilerine teşekkür ediyoruz. Hiç onarılmaz gibi bir ortamdan, şu anda iki ülke dostluğu eski dostluğundan bile ileri gitmiştir. Biz de affettiğimizi ifade ediyoruz. Ümit ederim, tatlı şeyler, güzel şeyler olur. Milli takımı bunlara karıştırmayız. Biz ay-yıldızımızı dünyanın her tarafında göğsümüze takarız, dünyanın her tarafından ülkemizi temsil ederiz. Biz zaten onlarla alt kategorilerde maçlar yaptık. Onlar da buraya gelecek, misafir edeceğiz. Ümit milli maçında olay olmadı. Bu maçta da olmayacaktır” ifadesini kullandı.
“4 MAÇTA 12 PUANI HEDEFLİYORUZ AMA GRUPTA KIRILMALAR OLACAKTIR”
2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde Ermenistan ve Belçika ile karşılaşacak (A) Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörü Fatih Terim, oynayacakları ilk 4 maçta toplam 12 puan almayı hedeflediklerini dile getirdi.
Terim, 2008 Avrupa Şampiyonası öncesinde cezalar, yurt dışında ve seyircisiz oynamalara rağmen 4 maçta 12 puan elde ettiklerini kaydederek, “Umut ediyorum, bu kez de öyle başlayacağız inşallah. Ama grupta kırılmalar olacaktır. Nerede ne zaman bilemiyorum, biz ciddiyetimizi koruyacağız. Avrupa Şampiyonası'nda bıraktığımız yerden, üstüne koyarak devam etmeliyiz. Bizim takımımız bunu başaracak güçtedir. Şu anda en çok konuşulan, en sempatik takımlardan biriyiz” dedi.
Sezon başı olmasının biraz sıkıntı yaratabileceğine dikkati çeken Fatih Terim, “Ama oyuncularımız milli takıma geldiğinde o ay-yıldızın içinde bambaşka çehreye bürünürler. Sezon başı bazı oyuncular için iyi geçmiyor gibi gözükebilir. Ama takımıma inancımı ve güvenimi ifade etmek en doğal hakkımdır. Geçen seneden kulüplerin ve kamuoyunun isteği üzerine liglerin 20 Ağustos'ta başlaması gibi alınmış doğru karar var. Ben, ne kadar maç oynanırsa o kadar hazır olunabilir derim. Ama bu sıcakları görünce federasyonumuzun haklı olduğunu gördüm” diye konuştu.
Grupta, 2008 Avrupa Şampiyonası finallerinde şampiyon takım İspanya ile karşılaşmadıklarını hatırlatan Terim, “1. ile 3. karşılaşmadı. Bu sefer karşılaşıyoruz” dedi.
SAKATLARIN DURUMU
Fatih Terim, milli takımdaki sakat oyuncuları elindeki listeden okurken, Hamit Altıntop'un yeniden ameliyat olma durumunun bulunduğunu ve 6 haftadan önce sahalara dönemeyebileceğini söyledi.
Nihat, Hamit, Caner, Emre Güngör ve Sabri'nin sakat olduğunu, kadroda yer alan oyunculardan da Servet'in üst solunum yollarından rahatsızlığının bulunduğunu kaydeden Terim, “Kendisi grip olmuş. Aurelio'nun durumu da ciddi gözüküyor. Maçta sakatlanıp kenara alınmış, 3 dakika girdikten sonra oyunu bırakmış. Karın adalesinde aldığı bir darbeye bağlı ödemi var. Emre'nin sağ kasığından rahatsızlığı var. Gökdeniz'in sağ alt baldırında darbeye bağlı rahatsızlığı var. Mehmet Topuz'un suratına yediği top nedeniyle çene ekleminin zorlanması var. Uğur Kavuk'un sağ dizinde darbeye bağlı ezik, Ayhan'ın da el parmağında rahatsızlığı var” ifadesini kullandı.
“SIKINTILARI AŞACAĞIZ”
Ermenistan maçında, Avrupa Şampiyonası'ndaki orta sahadan Hamit, Emre ve Aurelio'dan birinin olabileceğini anlatan Fatih Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı değişiklikler önemlidir. Hele bu takımın iskeletinde ise sizi zorlar. Ama biz milli takım olarak pes etmiyoruz ve oyunun her saniyesini kullanıyoruz. Şans için hem hazırlık, hem fırsatın buluşması lazım. Yaksa şanslı sayılmazsınız. Pes etmeyen bir milli takım olarak, bazıları için sakıncalı olan bu dönemi, ümit ediyorum kayıpsız atlatırız. Onların yerine görev alacak oyunculardan beklentim, en az onlar kadar verim vermeleri. Hiç bir zaman bahane bulmadım. Klasik inancımı ifade ediyorum, bu sıkıntılar var ama aşacağız. Belki bu sıkıntılar yeni oyuncular kazanmamıza neden olacak. Bazı oyuncuların formları belki burada düzelir. Bundan daha dramatik tablolarla karşılaştık, 13 oyuncuyla yarı finale çıktık.
Kadroya yeni isimler çağrılmaya devam edecektir, özellikle ümit-(A) milli takımları arasındaki yaklaşım olacaktır. Oyun felsefesinde ve anlayışımızda ise değişiklik olmayacak. Genç oyuncuların biraz zamana ihtiyaçları var. Antrenmanda bizle birlikte oldukları taktirde daha çok mesafe alırız.”
“SEMİH KONUSUNDA MESLEKTAŞIMA KARIŞMAM”
Fenerbahçeli Semih Şentürk'ün çok gol atmasına rağmen takımında bazen yedek kalmasıyla ilgili bir soru üzerine de Terim, bu konuda meslektaşı Aragones ile aynı düşüncede olmak zorunda olduğunu belirtti.
Terim, futbolcuların profesyonel oldukları için bu tip konulara fazla girmemesi gerektiğini kaydederek, “Sadece Semih için söylemiyorum. Oyuncu, hocası oynatıyorsa oynamalı, oynatmıyorsa görev beklemelidir. Zaten onun yerine yazılı ve görsel basın, neden oynayıp oynamadığını teknik heyetle paylaşacaktır. Bugün dünyanın en iyi oyuncularının son bir dakikada oyuna nasıl girdiğini görüyorsunuz. Futbolcuyla yapılan akitte böyle bir kaide de yoktur. Ben böyle bir şeyi kimseyle konuşmam. Meslektaşım haklıdır. Oynamayı bekleyen her oyuncuya çalışmasını tavsiye ederim, mutlaka adalet bir gün yerine gelecektir. Ben meslektaşlarımdan yanayım” diye konuştu.
Semih'i bu kadar bahis edilmeden de milli takım kadrosuna aldığını dile getiren Terim, “Kendisi benim kadroya aldığım, takımda bulundurmaktan zevk aldığım iyi bir insan, profesyonel bir çocuk. Hırsla, aynı istekle devam etmelidir. Oynatıp oynatmama tasarrufu Avrupa şampiyonu olan teknik direktör Aragones'e aittir. Ben Semih'ten memnunum. Takımımızda istenen, saha içinde ve dışında güvenebileceğimiz bir oyuncu” dedi.
“MİLLİ TAKIM PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ”
Fatih Terim, Almanya ve Avusturya'nın Türk kökenli oyunculara çıkardığı zorluklarla ilgili bir soru üzerine, dünyanın her yerindeki oyuncuları takip ettiklerini ve ulaştıklarını, ancak milli takımı asla pazarlık konusu yapmayacaklarını vurguladı.
Almanya ve Avusturya'nın bu konuda getirdiği kurallar nedeniyle sıkıntılı olduklarını anlatan Terim, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunlarla ilgili çok haberler duyuyoruz. Ay-yıldızlı formayı pazarlık konusu edemeyiz. Milyonlarca kişinin bu forma karşısında hazırolda durduğu yerde, bu forma, istekle arzuyla ele geçirilmek istenen forma olmalıdır. Türk sporcular, kendi ülkelerini seçtiği anda Alman haklarını kaybediyorlar. Buradan hareketle oyuncuların ailelerinin Almanya'da olduğunu düşünürsek, haklı gibiler. Ancak, 19 Yaş Altı Milli Takımı'na çağrılan bir oyuncu, 'Beni (A) Milli Takım'a çağırmazsanız gelmem' diyemez, aksi taktirde bu oyuncuyu almam. Zamanında Tolunay hocama, 'Oğlumu rahatsız etmeyin' diyen babalar vardı. Ben burada olduğum sürece Türk Milli Takımı pazarlık konusu olmayacaktır. Eleştirilere razıyım, hatta görevimden azledilmeyi göze alırım. Bu formayı, giydiği zaman tüyleri diken diken olan oyuncular giyecektir. (A) Milli Takım'a olan saygıyı kimse bize kaybettiremez, biz de kaybetmeyiz.”