Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2004 00:00
DÜNYANIN gelmiş geçmiş en renkli şampiyonlarından biri olan Amerikalı John McEnroe’nun, tenisin kaderini çizen in-out ‘içeride ve dışarda’’ ile ilgili ünlü bir yorumu vardır.Diyor ki: ‘Maç esnasında bir topun çizgiye temas edip etmediği, seyirciler için çok da önemli sayılmayabilir. Onun için teniscilerin topun in veya out oluşuna şiddetle itiraz etmelerine tepki gösterirler, şaşarlar, ‘Bir puandan ne çıkar?’ derler. Oysa o spesifik puan kaybı tenisçi için binlerce dolar ve onlarca puana mal olur.’’Bu yorum teniste hakeme olan gereksinimin ne kadar önemli olduğunun en güzel örneğidir. Başhakem, iskemle hakemi (kortta onun kararı en öndedir), servis hakemi, net hakemi (serviste topun fileye değip değmediğini kontrol eder) ve çizgi hakemleri (10 kişi)... Bütün bu kadro yetmezmiş gibi şimdi servis çizgilerine yerleştirilen elektronik uyarı sensörleri ve hawk-eye (keskin göz) diye adlandırılan (topun nereye sektiğini ekranda gösteren) aletler de devrede.Buna rağmen yine de hakem hataları oluyor. Nitekim son oynanan Master’s şampiyonasında Federer’in lehine olan maç sayısında rakibinin topu ‘out’ olduğu halde (ekranda göründü ancak kule hakemi buna bakıp henüz karar veremiyor) hakem ‘in’ dedi. Ve Federer yarım saat daha ‘Bitmiş maça’’ müthiş bir mücadele yapmak zorunda kaldı.Ya amatörler...Profesyonellerde durum böyle. Bir de milyonlarca amatör tenisçinin oynadığı maçlar var. Uluslararası, ulusal veteran turnuvaları, gençler müsabakaları az hakemle bazen de hakemsiz oynanır. İşte tam bu noktada tenisin aydınlık yüzü centilmenliğin yerini kara yüzü olan, tabir caizse ‘Puan yürütme’’ alıyor.Hakemsiz oyunlarda topun in ve out oluşuna kendi çıkarına göre karar vermeye takılan isim ‘KANTAR’’, bunu yapana da ‘KANTARCI’’ denir.Kantarcılar çeşit çeşittir ve birkaç santimetreden yarım metreye kadar ‘in’ olan bir topa ‘out’ diye bağırıp puanı yürütürler. Kantarcılık özellikle ülkemizdeki veteranlar arasında çok yaygındır. Bunu sanat haline getirenler bile vardır. Merak etmeyin dünyanın her yerinde kantarcılar vardır ve olacaktır. Bence onlar olmadan tenisin adrenalin seviyesi azalır ve heyacanı olmaz.
button