Güncelleme Tarihi:
KADIN tenisinde dünyanın en başarılı sporcularını buluşturan WTA Championship’in önümüzdeki 3 yıl Türkiye’de yapılacağı uzun süredir medyada yazılıp söyleniyor. Peki, bu dev organizasyonun perde arkasındaki ismin bir kadın olduğunu biliyor muydunuz?
Türkiye’de düzenlenecek en büyük tenis şampiyonası olan bu turnuvanın ülkemize alınmasında aslan payı Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç’a ait...
İlki, bu yılın 25-30 Ekim tarihleri arasında Sinan Erdem Spor Salonu’nda “TEB BNP Paribas WTA Championships İstanbul” adıyla düzenlenecek turnuva hakkındaki bilgileri paylaşması için Uluç’la buluşup sohbet ettik...
WTA TEB BNP Paribas WTA Championships nedir?
Ortalama 20 sene önce ilk defa Amerika’da başlayan ve oyuncuların kurduğu bir organizasyon. Kendi haklarını korumak için bir şirket gibi bu organizasyonu kurmuşlar. Önce gösteri maçları ile başlayan bu turnuva zaman içinde sene sonu turnuvası halini almış. Günümüzde sene boyunca dünya klasmanında ilk sekizde yer alan kadın sporcuların yarıştığı sezon sonu finali olarak oynanıyor. Yani 52 haftalık serüvenin en son turnuvası. Bu seneden itibaren de 3 sene üst üste TEB BNP Pariba WTA Championships adıyla İstanbul’da gerçekleştirilecek. İlkini önümüzdeki 25-30 Ekim tarihlerinde gerçekleştireceğiz.
TEB BNP Pariba WTA Championships kapsamında ülkemize hangi sporcuların geleceği belli mi?
Az önce de anlattığım gibi, bu şampiyona yıl boyunca düzenlenen turnuvalar sonucunda ilk sekizde yer alan sporcuların yarışacağı için şu an henüz isimler net değil. Çünkü turnuvalar devam ediyor. Ancak şu an görünen tabloda, Caroline Wozniacki, Kim Clijters, Francesca Schiavone, Victoria Azarenka, Vera Zvonareva gibi isimlerin gelmesini bekliyoruz.
36 milyon dolar harcayacağız ama zarar etmeyeceğiz
Üç yıl üst üste yapılacak bu turnuva için ödenen rakam nedir? Biz bu işten karlı çıkabilecek miyiz?
Tam olarak kaça malolacağını söyleyebilmem şu an için elbette mümkün değil. Ancak sadece organizasyon için 36 milyon dolar ödendiğini söyleyebilirim. Sponsorlarımız da var. Yani kar elde eder miyiz bilemiyorum ama en kötüsü bu organizasyonun içinden borçsuz çıkarız.
Seyirci beklentiniz nedir?
TEB BNP Pariba WTA Championships’i Sinan Erdem Spor Kompleksi’nde gerçekleştireceğiz. Orası bildiğiniz üzere çok büyük bir arena. Aşağı yukarı 16 bin kişi seyirci kapasitesine sahip. Tenis mimarı Belçikalı bir isimle anlaştık. Bizim Türk mimarlarımızla birlikte bir çalışma içine girecekler ve Sinan Erdem Spor Kompleksi’ni muhteşem bir tenis arenasına dönüştürecekler. Böyle olunca da ortalama 6 bin kişilik bir seyirci kapasitemiz olacak. Belki 6 bin kişiyi oraya dolduramayız ama, liseler ve üniversiteler için tanıtım toplantıları yapıyoruz. Yurt dışı tur şirketleri ile görüşüyoruz. Ve yurt dışından çok sayıda turist bekliyoruz. Zaten İstanbul ismi bile yeterliyken bir de üzerine böyle bir şampiyona eklenince çok sayıda yabancı misafirimizin olacağı kanaatindeyim.
Hanım başkan mı bacım başkan mı!
Türkiye’de bir kadının spor federasyonu başkanı olması zor olsa gerek?
Sadece Türkiye’de zorlanıyorum. Çünkü spor camiası kadın başkana alışık değil. Bilgi beceri konu-sunda benim zorluk çekmem, ya da insanların beni bu konuda eleştirmeleri elbette söz konusu değil. Sadece alışık olmadıkları için şöyle bir bakıyorlar. İnsanlar bazen nasıl hitap edeceklerini de bilemiyor; “Bayan başkan mı desek? Hanım başkan mı? Kadın başkan mı? Bacım başkan mı?” diye soruyorlar...
Wimbledon’da kırmızı halı tanıtımı yapacağız
Özellikle yurt dışından gelecek misafirler için planladığınız bir şeyler var mı?
Elbette... Çünkü bu organizasyon tenisin dışında da var olan bir organizasyon. Wimbledon’da kırmızı halı tanıtımı yapacağız. Buradan belirli kişiler oraya gidip, düzenlenecek partide Türkiye’yi tanıtacak. Ülkemizde de 3 tane büyük promosyon tanıtım gecesi düzenlemeyi düşünüyoruz. İnsanlar biraz da eğlenmeli diye düşünüyorum. Yani Formula 1’in tenis versiyonunu yapacağız. İstanbul’a gelenler sadece otelden çıkıp Sinan Erdem Salonu’na gitmeyecek. Aynı zamanda da gezip eğlenebilmeleri için programlar yapıyoruz. Kısacası görkemli bir turnuva düzenleyeceğiz.
1997’den beri tek kadınım
Federasyon başkanlığına kadar uzanan tenis tutkunuz nasıl başladı?
Çok küçük yaşlardan itibaren tenis oynuyorum. Annem ve babam sayesinde bu spora başladım. Ardından Ankara’da TED Koleji’nde devam ettim, bugünlere kadar geldim. Geçmiş dönem başkanımız Şadi Toker bana yönetim kuruluna girmemi teklif etti. 1997 yılından beri federasyonda “tek kadın” olarak görev alıyorum. Hiç aklımda federasyon başkanlığı yoktu ama dedim ki; “Madem bu kadar emek verdim, tenise bu kadar gönül verdim, ben bir ilk adım atayım ve ilk kadın başkan olayım...”