Tenis milli maçları ve Türkiye

Güncelleme Tarihi:

Tenis milli maçları ve Türkiye
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 1998 00:00

Engin KRATZER
Haberin Devamı

Tenis, kazanılan puanın alkışlanmadığı, şanslı bir puan kazanıldığı zaman karşı taraftan özür dileyen bir centilmenlik sporudur. Daha doğrusu ‘‘sporuydu’’ demek lazım. Teniste rakip topu, fileye takar veya dışarı atarsa, puanı kazanan sevinç gösterisi yapmadığı gibi seyirci de bunu asla alkışlamazdı. Ancak bu centilmenlik anlayışı artık tarihe karışıyor. Özellikle tenis milli maçlarında, kortların tribünleri futbol stadyumlarının tribünlerinden fazla bir farkı kalmadı. Yüzler milli renklere boyanıyor, bayraklar flamalar dalgalanıyor. Ne şekilde olursa olsun kazanılan puan için kıyamet koparılıyor.

Teniste milliyetçiliğin gittikçe önem kazanmasının pek çok nedeni var. Bunların başında gelen ise, teniste en güçlü olmanın bir iki ülkenin tekelinden çıkması. Davis Kupası'nın yüzyıllık tarihinde birkaç ülke çekişmiş, kazananlar ise bir elin parmaklarını bile geçmiyor. Oysa günümüzde tablo değişiyor. Artık Amerika, Avustralya, İsveç rakipsiz değil. Afrika'nın en fakir ülkeleri bile teniste ‘‘Biz de varız’’ diyorlar. Profesyoneller dünyasında da durum farklı değil. İşte bu yüzden kort tribünlerinde çeşitli ülkelerin bayrakları dalgalanıyor. Seyircinin sesi yükseliyor.

Türk tenisi gelişiyor

Milli maçların gittikçe ön plana geçmeye başladığı bu dönemde ve gelecekte Türk Milli Takımları'nın durumu nedir ve ne olacaktır?

Bu sorunun temelinde amatörlük ve profesyonellik arasındaki durum bulunuyor. Türkiye performans tenisinde henüz profesyonel değil. Tam amatör de değil. Deve kuşu örneği; ne kuş ne deve...

Bu koşullarda profesyoneller dünyasında, çeyrek profesyonel bir milli takımla ne yapılabilirse onu yapıyoruz. Türk tenisinde her şeye rağmen bir gelişme olduğu bir gerçek. Erkeklerde de, kızlarda da kendi düzeyimizde olan ülkelere karşı bir hayli başarılı sonuç aldık. Grup birincisi, ikincisi olabiliyoruz. Teniste çok iyi olan ülkelerin ileriye dönük hazırladıkları deneyimsiz milli takımları yenebiliyor, yenilsek de başabaş oynuyoruz. Ancak bunlar asla yeterli değil. Ülkemizde bir potansiyel var. Yetenek bakımından kimseden geri değiliz. Ancak oyunu kuralı ile oynamak lazım. Onun için bir an önce profesyonel tenisin ortamını yaratmak zorundayız. Bu milli takımların da başarısını getirecektir.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!